MAKALELER

Ayyar Hamza - Adana Şehir Tiyatrosu

2016.03.18 00:00
| | |
9658

Adana Büyükşehir Belediye Tiyatrosu, İsmail Dikilitaş yönetiminde tiyatronun şehirle buluşması adına önemli çalışmalar yürütmekte.

 


AYYAR HAMZA- ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE TİYATROSU
 

  

Adana Büyükşehir Belediye Tiyatrosu, İsmail Dikilitaş yönetiminde tiyatronun şehirle buluşması adına önemli çalışmalar yürütmekte. Çocuk tiyatrosu biriminin başına Rasim Aşın'ı getirmesi, belediye bünyesinde açılan konservatuvarla gençlere ulaşması bu önemli çalışmalardan birkaçı.
    
Adana Büyükşehir Belediye Tiyatrosu'nun idari anlamda olumlu çalışmalarını tiyatro ile seyircinin buluşma noktasında da görüyoruz. Önceki sezonlarda seyirciyi salona çekme adına verilen tavizler bu sezon seyircinin de yararına yapılan çalışmalarla daha verimli bir biçim aldı. Oyun yaş gruplarının belirlenmesinin yanı sıra bunlara uyulması konusunda kararlı davranılması, seyirci ile iletişimi kolaylaştırmak ve daha güzel bir seyir ortamı oluşturmak için göreve alınan teşrifat görevlileri bunun en büyük parçası. 
    
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nın dramaturjinin ilk aşamalarından olan oyun broşürünü çok beğendiğim bilinir. İsterim ki Adana Büyükşehir Belediye Tiyatrosu da sezon boyu oynayacağı oyunlarla ilgili böyle bir düzenlemeye geçsin.  Büyükşehir belediyesinin kültür ve sosyal işler konusunda ne kadar hassas davrandığını düşünecek olursak halkın sanata yaklaşımı konusunda gerekli işleri yapacağından da şüphem yok. 
    
2014- 2015 sezonuna ikisi çocuk oyunu ikisi yetişkin oyunu olmak üzere dört oyunla başlayan Adana Büyükşehir Belediye Tiyatrosu, uzun yıllar seyircisini bir iki oyunla tamamladığı tiyatro sezonlarıyla geçirmişti. Şehir tiyatrosu adına bu sezonun ilk önemli adımı olarak bunu sayabiliriz. Sezonun devamında oyun sayısının ve bu oyunların kalitesinin de artacağını umuyorum.
    
Direktör Ali Bey'in Moliere'in  "Scapin'in Dolapları" adlı eserinden uyarladığı (Latin yazar Terence'in Phornion eserinden etkilendiği söylenir) Ayyar Hamza, Adana Büyükşehir Belediye Tiyatrosu tarafından sahneleniyor. Oyunun yönetmen koltuğunda Konya Devlet Tiyatrosu'ndan Boğaçhan Sözmen yer alıyor.    
    
İlk olarak 1871'de Güllü Agop'un Osmanlı Tiyatrosu'nda oynanan oyun, Tanzimat Dönemi Türk tiyatrosunun bütün özelliklerini üzerinde taşır. Tanzimat dönemi Batılaşma yolunda ilk ve büyük adımların atıldığı dönemdir. Tanzimat Fermanı ile Osmanlı Devleti'nde yaşayan bütün halkın eşit haklara sahip olması, Islahat Fermanı ile gayrimüslimlere ayrıcalıklar verilmesi toplum yaşamında büyük değişikler oluşmasına neden olur. Güllü Agop, Türkçe oyun oynama imtiyazını alır ve şehir tiyatrolarının kurulmasına gidecek yolda büyük adımlar atar. (İstiklal Caddesinde yürürken Güllü Agop'un binasının yerini her gördüğümde ne hayallere kapılırım. Güllü Agop'un tiyatromuzdaki yeri üstüne de ayrıca düşünmek ve yazmak gerecek.) 
    
Güllü Agop ile Direktör Ali Bey arasındaki ortak çalışmanın sonucu olan Ayyar Hamza, dönemin Batı kültürü ile tanışan Doğulu insanını, toplumsal yaşayışını dönemine özgü bir dille aktarmıştı. 
    
Olay örgüsü karışık ve rastlantılar üzerine kuruludur. Sena ve Nimet Bey'in istedikleri kadınla evlenmek için Ayyar Hamza ile anlaşırlar. Babalarının tanımadığı kızlarıyla karşılıklı evlenmeleri sonucunu ortaya çıkaracak olaylar her iki tarafın da isteği ile son bulur. 
    
Yönetmen Boğaçhan Sözmen, yazarın Doğu- Batı sentezi üzerine kurduğu yapıyı bireysel olana indirgeyerek günümüz seyircisinin daha kolay alımlayabileceği bir biçimde sunuyor. Tanzimat döneminin diğer eserlerinde olduğu gibi burada da karşımıza evlilik teması çıkar. Yönetmenin toplumsal boyutundan ziyade karşılıklı çıkar ilişkilerine dayandırdığı bu tema iki evlilik olayı üzerine inşa edilir. Dönemin evlilik sorunsallarından birinin toplumsal yaşam gereği "görmeden evlilik" oluşu, oyundaki çatışma ögelerinden birini oluşturur. Her iki evliliğe de kendi çıkarları doğrultusunda yaklaşan baba figürleri bu çatışmayı üst noktaya taşır. Yönetmen de bu durumu oyunun ilerleyişi doğrultusunda başarıyla kullanmış. 
    
Yönetmenin oyundaki tempoyu ayarlama noktasında en büyük kozu, Ayyar Hamza'dır. -Oyundaki karakterin lakabının ayyar oluşu yazarın bilinçli bir seçimidir. Hilekar, dolandırıcı anlamlarına gelen  Arapça sözcük iyi bir uyarlama tercihi olmuş.- Zekası ve kurnazlığı sayesinde içinde bulunduğu toplumsal sınıfın dışına, ötesine çıkmayı başarabilen karakter; olayların akışını sağlayan, gerektiğinde hızlandıran gerektiğinde düşüren kişi konumunda. Boğaçhan Sözmen de elinde bulundurduğu bu kozu gayet başarılı kullanmış. 
    
Olay örgüsünün basit olmasına rağmen karışık ve rastlantıya çok yer veren yapısı dönemin eserlerinin en büyük sorunu. Modern anlamda öykü, roman ve piyes üretimi olmayan Türk edebiyatında bunun gibi sorunların olmasını doğal karşılayabiliriz. Sözmen bu sorunu günümüz seyircisine geleneksel Türk tiyatrosunun ögelerinden de yararlanarak ilk dönem oyun klasiklerinden birini modern bir biçime bürümüş. Açık biçim özelliklerinin görüldüğü oyunda orkestra yabancılaştırma ögesinin en belirgin yanını oluşturuyor. Yönetmenin başta Hamza olmak üzere karakterlere biçtiği rol de geleneksel tiyatromuzun göstermeci biçimini vurguluyor. Ortaoyunundaki Kavuklu ile Pişekar'ın özelliklerini üzerinde taşıyan Hamza komedi yanını da böylelikle güçlendirmiş oluyor.
    
Yönetmenin oyundaki bir diğer başarısı ise oyuncuların birbirleriyle uyumlarının ölçülü olmasını sağlamak ve bireysel yoruma izin vermek olmuş. Ayyar Hamza rolünde Başar Uğur, karakterin zekasını kullanmasını hem içsel hem fiziksel sunumuyla oldukça iyi yakalamış. Oyun boyunca onun etrafında gelişen olaylar oyun ritmini de koruyabiliyor. Uğur'un seyirci tarafından beğenilen bir diğer yanı ise anlık değişimlerindeki mimiklerin mizah ögesini artırması oluyor. Baba karakterlerinde Turgut Bağır daha gerçekçi, İlter Şen ise mizah yanını güçlendirme amaçlı Ortaoyununa daha yakın bir oyunculuk sunuyorlar. Sena Bey rolüyle Uğur İzgi yıllar sonra sahneye başarılı bir adım atmış. Nimet Bey ile Doğukan Uğurlugülbüken de rolünün gerektirdiği naifliği gösterebiliyor. Yaver karakteriyle Ayyar Hamza'nın oyunlarına dahil olan Tufan Naharcı da sahnedeki hakimiyetini hiç yitirmiyor. Kadın tiplerinin vurgulanmadığı oyunda Kübra Teke'nin bireysel varlığı hissedilebiliyor. Özlem Buluttekin'in rolündeki çizim Zuhuri Efendi'deki gibi gerçek dışı olmuş.
    
Mekanın İstanbul zamanın ise belirsiz olduğu vurgulanan sahne ve dekor düzeninde oyuncuların yüksek tempoyu kullanabilmesi için boşluklar da yaratılmış. Aslında tam bir tiyatro sahnesi olmayan büyükşehir belediyesi salonu bu oyun için uygun bir hale getirilmiş. Fiziksel aksiyonu kolaylaştıran sahne ortasındaki merdivenler oldukça işlevsel. Sağ ve solda yer alan İstanbul evleri ise Karagöz perdesinden fırlamış gibi duruyor. Kimi lokal ışıkların bulunmasına rağmen genel ışık altında süregelen oyunda iki saate yakın süre boyunca sahne plastiğini abartmadan sağlama yolu seçiliyor.
    
Boğaçhan Sözmen'in geleneksel tiyatromuzun ögelerini kullanarak yüz elli yıl önce yazılmış olan bir metni Yeşilçam melodramı havasını da yansıtarak sahnelediği Ayyar Hamza, seyircinin sıkılmadan izleyebileceği klasik bir komedi-uyarlama kıvamında. Başta yönetmen ve Başar Uğur olmak  üzere bütün ekip alkışı hak ediyor.

KÜNYE
Yazan: Direktör Ali Bey
Yönetmen: Boğaçhan Sözmen
Yönetmen Yrd: İlter Şen
Reji Asistanı: Fatih Sarı
Sahne Amiri: Müge Çakır
Dekor- Kostüm Tasarım: Tansu Liman- Bengisu Mukiyen
Işık Tasarım: Tansu Liman
Işık Kumanda: Cahit Kuşdemir
Ses Kumanda: Mehmet Can Baydar
Aksesuvar: Demet Yılmaz
Sahne Makinistleri: Canan Tanak, Gökhan Anlayan, Mehmet Polun, Turan Sönmezler.

Oyuncular: Turgut Bağır, Başar Uğur, İlter Şen, Özlem Buluttekin Özel, Kübra Teke, Doğukan Uğurlugülbüken, Uğur İzgi, Hayal Çetin, Tufan Naharcı, Ahmethan Çelebi.

Anahtar Kelimeler: ayyar hamza, adana şehir tiyatrosu



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir