Brecht’in 1. Dünya Savaşı sonrası yaşanılan 1929 dünya ekonomik kriziyle, Hitler faşizmini birleştirdiği “Arturo Uİ’ nin Önlenebilir Yükselişi” adlı oyununu, Adana’da gerçekleştirilen “Şehir Tiyatroları Festivali”nde Adana Şehir Tiyatrosu sahneledi. Davetli olduğumuz oyun için Adana’da yerimizi aldık. Türkiye Tiyatrosu’na birbirinden değerli isimler kazandıran Adana Şehir Tiyatrosu, ülke gündemini içine alan çarpıcı bir öyküyle izleyenlerinin karşısına geçmiş durumda. Oyunu daha önce İstanbul Devlet Tiyatrosu, İstanbul Teknik Üniversitesi Oyuncuları ve Tiyatro Adam sahnelemesiyle izlemiştim. Dönem itibari ile konuda geçen anlatılar bizi bize göstermeye yetiyor, artıyor da...
Bertolt Brecht’in İkinci Dünya Savaşı sırasında yazdığı “Arturo Uİ’ nin Önlenebilir Yükselişi”, ABD’ de 1929 ekonomik krizi zamanında dar boğaza düşerek, büyük şirketlerle gizli anlaşmalar yapan bir politikacının mafya lideri Arturo Uİ’den yardım istemesini anlatır. Konuda Hitler, Chicagolu mafya lideri Arturo Ui ve adamlarını; karnıbahar baronu ve patronları, Hitler'le ilişki kuran büyük Alman sanayicilerini, Belediye Başkanı Dogsborough ise Almanya Cumhurbaşkanı Hindenburg'u temsil etmektedir. Kendi isteği doğrultusunda, kaba-güç kullanarak iktidarı eline alan bir zorbanın öyküsü, Hitler’in Almanya’da yönetimi ele almasıyla aynı paralellikte anlatılmış. Almanya Cumhurbaşkanı Hindenburg'u şantajlarla bir kenara iten Nazi Partisi Başkanı Adolf Hitler, konuda geçen ilişki yapılarının en tepesinde duruyor. Dönem oyunu olma özelliğinin yanında yapıt, faşizmin neleri kullanarak iktidara uzanabileceğini detaylarıyla göstermiş.
Oyundaki Ui’nin yardımcıları İtalyan adları taşır, tıpkı gerçek mafya üyeleri gibi... Emanuelle Giri (Göring) ile Giuseppe Givola (Göbels) onun tetikçileridir. Ui’nin silahşörü Ernesto Roma (SA kıtaları komutanı eşcinsel Röhm) daha sonra Giri ve Givola tarafından temizlenir. Vali ve tüccar Dogsborough (Hindenburg), Ui’nin şantaj yoluyla ele geçirdiği politikacı patrondur. Ui, bıktırma taktikleriyle Chicago'ya egemen olduktan sonra, gözünü diğer kent Cicero’ya (Avusturya’ya) çevirir. Bu kenti elinde tutan Dullfeet (Avusturya Cumhurbaşkanı Dollfuss) Cicero'nun sebze birliğinin başkanıdır. Ui, korkunç yöntemlerle Dullfeet’i öldürterek yerine geçer ve karısı Betty Dullfeet'e sahip olur, böylece sonunda hem Chicago'daki (Almanya’daki) hem de Cicero’daki (Avusturya’daki) halkın oylarını kendisinde toplar. Parlamento yangını da aynı politik şartlarda ele alınmıştır.
Türkiye’de yaşadıklarımıza bakarak, konuda bahsi geçen olaylarla bizim benzerliğimizi de görebiliriz. Beşli çeteler, rüşvetle mahkemeleri satın alan mafya grupları, zorbalıkla onun bunun malına çökenler bizde yıllarca süre gelen yapının artık iyiden iyiye ayyuka çıkmış son hali. Bu yapının iyice güçlendiğini yaşadıklarımıza bakarak net biçimde anlarız. “Arturo Uİ’nin Önlenebilir Yükselişi” an be an yaşadığımız faşizmin unutulmaması adına yazılmış bir oyun. Yazar tüm dünya insanları için kalemini kullanırken, Hitler’le yüzleşmeye buradan da devam etmiş. Hitler’in konuşma biçimi ve üslubuyla alay etmeler, akıl yoksunu olduğunu gösteren ince ironiler konu boyunca insanın yüzüne çarpıyor.
Adana Şehir Tiyatroları Yunus Emre Bozdoğan yönetiminde oyunu bambaşka, fevkalede bir tatta yorumluyor. 75 dk. gibi bir süreye düşürülen gösteride sahnede görev alan oyuncular, oyunun her bölümünde ön plana çıkıyor. Arturo Uİ, Hitler, Hindenburg, zengin sanayiciler, işçiler, hakim... Her bir oyuncunun rolüne kusursuzca eğildiğini anlıyoruz. Yönetmenin kukla bedenler üzerinden yan karakterlere hayat vermesi ise konunun temposunu daha bir hızlandırmış. Ayrıca hareket düzeni ve oyun arasında muhteşem bağlantılar kurulmuş. Yönetmen, Hitler ile Arturo Uİ’yi aynı çizgi içinde eritirken, kuklaların gücünü, oyuncuların karakter canlandırmadaki ustalığını ön plana çıkarıyor. Hitler’in jest ve mimikleri, el kol hareketleri, konuşma şekli, seyircinin karşısında belirdiğinde, sahnede Arturo Uİ rolündeki Cevher Hikmet Güzey’in gösteriye damga vuran oyunculuğu ile karşılaşıyoruz. Oyuncunun konuşması, beden dili, bakışı Hitler faşizmini o kadar derinlikli anlatıyor ki, faşist baskıların halkın üzerinde gitgide artması, abartıya kaçmayan çizgide, gerçekçi biçimde suratımıza tokat gibi iniyor. Brecht’in epik öğeleri oyunun asal gücü olmuş. Başarılı bir oyuncu kadrosuyla karşı karşıyayız.
Grupta diğer başarılı isimler ise; Mehmet AVCI, Önder ÖZCAN, Uğur İZGİ, Başar UĞUR, İnan BİÇER Tufan NAHARCI, Şendal YILDIZ, Dilek POLAT, Hülya YILDIRIM, Nimet GÖRKEM KAYAR, Gizem GÜLÜŞ KOÇOĞLU. Şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim, sahnedeki ekibi birbirinden ayırmam imkansız. Kollektif bir çalışma var ortada. Oyun, ekibin tamamının başarısı!
Adana Şehir Tiyatroları, Brecht’ten yola çıkarak, içinden geçtiğimiz günlerin karanlık yapısını bizlere gösteriyor. Dünyanın neresinde olursa olsun, kimi zaman İsrail’de kimi zaman Filistin’de… Yükselen faşizmin nerelerden ilham aldığına bu oyundan bakmamız lazım. Şahane bir gösteri sahnelerde sizleri bekliyor.
Anahtar Kelimeler: adana şehir tiyatrosu, arturo ui nin önlenebilir tırmanışı
0 Yorum