MAKALELER

Kapılar - Tiyatro 3.2.1

2017.04.06 00:00
| | |
13255

Arada kalmışlık. Arafta olmak. Yazarın oyun metninde, yönetmenin sahnelemesinde üzerinde durulan kavram...

Ulusal Trajedinin Kara Komedisi üst başlığıyla Senem Cevher tarafından dilimize çevrilen Kapılar oyunu Ukraynalı yazar Neda Nezhdana’nın oyunu. Oyunun aynı zamanda yönetmenliğini de üstlenen Cevher, çağdaş bir yazarın kaleminden günümüz insanının arada kalmışlığını vurguluyor.


Arada kalmışlık. Arafta olmak. Yazarın oyun metninde, yönetmenin sahnelemesinde üzerinde durulan kavram; Dante’nin İlahi Komedya’sından bu yana edebi ve felsefi yönüyle pek çok kez işlenmiştir. İşin sahneleme ayağına baktığımızda biraz kadük kaldığını söyleyebiliriz. Kolay değil, hiçbir yerde olmamayı sahneye taşımak. Tiyatro “şu an, burada olmak” değil mi?


Nezhdana’nın hiçbir yerde olmayan daha doğrusu nerede olduğu belli olmayan iki kadın karakteri, gerçek dünya ile fantastik dünya arasında bir yerde. Dante’nin Cennet- Cehennemi meselesi. Çeviren- yöneten Senem Cevher de bu belirsizlik halini sahneye minimal ölçüde taşımaya çalışmış. Morgda bir yatak üzerinde kadın, baygın halde yatan ve etrafı tebeşirle çizilmiş nöbetçi doktor. Minimal alanın evreni ise Ukrayna. Karakterler nerede yaşadığının bilincinde.  1986 Çernobil faciası ve başbakan olma hayaliyle yanıp tutuşan örgülü saçlı kadın göndermesiyle ulusallaştırma; Amerika, Rusya ve Çin üçgenindeki komployla evrenselleştirme çabaları yazarın minimal yaklaşımını zorlayıcı nitelikte. Yazarın ön oyununu sahnelemeden çıkaran Cevher, arafta olan iki kadını teorisyen edasıyla konuşturmaya devam ediyor. Soy isimden yapılan Yahudilik çıkarımı ise Yalçın Küçük’le yarıştırıyor yazarı.


Toplumsal yaklaşımın yanı sıra karakterlerin birbirleri üzerinden psikolojik çözümlemeye gidildiğini de görürüz. Hayat okulundan mezun Victoria evlendikten bir ay sonra eşinden ve işinden ayrılmış, hatta düşük yapmıştır. Sağcılar ve solcular üzerine eleştiri getiren ve olan biten her şeyi kadere bağlayan bir karakter Victoria. Bir doktor olan Natalia’nın ise alkolik olduğunu öğreniriz öncelikle. 


Cevher’in vurgusu arafta olma haline dönecek olursak “Tanrının verdiği kararları anlamanın imkansız” olduğunu söyleyen karakterler günah çıkarır gibi birbirlerine açılırlar. Hâlbuki tövbenin işe yaradığını dahi görmemiştir Victoria. Birbirlerinin psikoloğu olurlar bir bakıma. “Şizofren paranoyak- paranoyak şizofren” arasında ne fark vardır ki. Ya kendileri delidir ya da sokaktaki insanlar kötü. Karakterlerin belirsizlik içindeki hali aslında bütün insanlara mal edilir. 


Bir morga hapsolan insanlığın dış dünyadan gelen telefon aracılığıyla yönetilmesi en büyük imge oyunda. Hep birinin kapıyı açmasını bekleyen karakterler, kadere boyun eğmiş insanoğlunu çok da net anlatıyor. Oysa kimin ne zaman kapıyı açacağı belli değil. Belki de o kapı açılmayacak. Bu vurgular oyunun en etkili yanını oluşturuyor.
Yönetmen Senem Cevher’in mesajını iletme noktasındaki iki büyük yardımcısı Seray Gözler ile Asiye Dinçsoy. Her iki oyuncu da morgun buz kesen havasını içlerine işlemiş ve seyirciye yansıtma noktasında çok başarılı. Yılların tecrübesi ile yakın dönemin özellikle sinemadaki (Toz Bezi filmi için sıradana bir övgü de denebilir.) başarısı sahnede soğuk bir saat geçirmemizi sağlıyor.


Bir saatlik var oluş sorgusunu zamansızlık ve mekansızlık üzerinden minimalist bir yaklaşımla aktaran ekibe teşekkürlerimizle. 


Ukrayna Tiyatro Festivalinde Tiyatro 3.2.1’e başarılar!


Yazan: Neda Nezhdana
Çeviren ve Yöneten: Senem Cevher
Oynayanlar: Seray Gözler, Asiye Dinçsoy 
Işık Tasarımı: Yüksel Aymaz
Yönetmen Yardımcısı: Gül Altınok
Reji Asistanı: Cansu Dikmen
Fotoğraf ve Afiş Tasarımı: Erkan Özgür Yılmaz
Süre: Tek Perde 70'

Anahtar Kelimeler: kapılar, tiyatro 3.2.1



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





TİYATRONLİNE

E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir