HAYAL PERDESİNDE YUNUS EMRE VE HAYALİ ALPAY EKLER FENOMENİ
22 Mart akşamı saat 20.30. Cemal Reşit Bey Konser Salonu. Çocuklar , gençler , yetişkinler , hayali camiası neredeyse koca salon dolu.
Sahnede klasik hayal perdesi yaklaşık bir metreye dört metre uzamış , adeta sinemaskop olmuş.
Sinemanın atası olan Hayal Perdesi , şimdi kendi çoçugundan esinlenerek sinemasallaşmiş.
Gerçekten de perdede bir sinemasal izliyoruz.
Bilenler bilir , Alpay Ekler çok yönlü bir sanatçıdır. Kadim Hayaliler gibi o da ressamdır , müzisyendir ; kendi Karagöz tasfirlerini kendi tasarlar , kendi boyar ve kendi oynatır.
İngilizce ve Almanca bilir. Yabancı Diller Yüksek Okulu mezunudur. Burada aynı zamanda Zehra İpşiroglu'ndan tiyatro dersleri almıştır. Yazar ve yönetmendir.
Ama hepsinden de önemlisi Hayal Perdesi uzmanı ve bu alanın hem akademik hem alaylı masteri , ustasıdır.
Üstün İnanç döneminde Kültür A.Ş.ye bağlı Gösteri Sanatları Merkezi'de uzun yıllar Karagöz ve Kukla yapım ve oynatım dersleri vermiştir.
Şimdi de işte çoğu kendi öğrencileri (ki hepsi de günümüzün ders veren Hayali ustaları olmuştur) ile bu gösteriyi hazırlamış.
Benim bildiğim kadarı ile Hayal Perdesinde ilk kez Yunus Emre konusu işleniyor. Karagöz'un kadim repertuvarinda Leyla ile Mecnun , Ferhat ile Şirin gibi türk masalları var gerçi ama bir tasavvuf şairi olan Yunus Emre bir ilk.
Olmuş mu ? Hem de çok güzel olmuş. Karagöz'un ufku açılmış.
Hikaye yine Karagöz ve Hacivat ile açılmış. Sonra Yunus'un bildik öyküsü çağdaş bir yorumla yeniden yorumlanmış.
Yunus , köyünde kıtlık olunca Hacı Bektaş Dergahına varır. Hacıbektaş , nefes mı yoksa buğday (bazı versiyonlarda da alıç) mı diye sorar.
Yunus buğdayı alır gider. Yolda aklı başına gelir. Nefes , eski bir Türk şiir geleneğidir. Nefes , candır , ruhtur , ilimdir , bilimdir , insanliktir , uygarliktir.
Pişman olur ve geri döner. Ne ki Hacı Bektaş , pişmesi , olgunlaşması , eğitilmesi için onu Taptuk'un Dergahına yollar.
Yunus , Taptuk'un tapusunda , kul olduk kapısında , miskin Yunus çığ idik elhamdülillah , der kırk yıl dergaha hizmet eder.
Taptuk'un kızına aşık olur , herkes onunla evleneceğini beklerken o Ferhat gibi bireysel aşkını memleket sevdasına devşirir.
Alır Selcukludan sancağı götürür Osmanlinin kurucusu Osman Bey'e iletir.
Böylece Yunus , çağları , dönemleri , Türk tarihini birbirine bağlayan sade bir abdalani Rum değil o aynı zamanda bir eylem adamı , bir Gaziyani Rum olur çıkar tıpkı tarihi gerceklerdeki , Ahi Evran gibi.
Tam oyun bitti zannederken sinemadaki gibi Alpay Ekler seyirciye ters köşe bir supriz yapar.
Şimdiye kadar Yunus'u hep Hacivatlardan dinlediniz , der Karagöz ; şimdi de bir de benden dinleyin !
Bu başlı başına , özgün , deneysel , mistik ve kurgu bilimsel kısa ve son bölümde , Yunus Emre , bir yunus (belki de balina) balığı tarafından yutulur tıpkı Pinokyo gibi , tıpkı bir ana rahmine benzeyen mutasavvıf erenlerinin yeraltındaki bir kuyuda inzivaya çekilmesi gibi ve yeniden Yunus balığının içinden (uzay gemisi gibi) yeniden doğar , yeniden dünyaya gelir Yunus. Dirilir. Metamorfoz olur , değişir ve dönüşür insanlık ve uygarlık gibi.
Oyun boyunca sayıları on'u bulan yardaklarin yardımı ile Hayal Perdesi'de başta Karagöz ve Hacivat olmak üzere diğer karakterler , atlar , kuşlar , yunus balığı , kayık , dergah , bir çizgi film tadında hem görsel hem işitsel bir şölen , bir resmi geçit töreni yapar hayal tasfirleri.
Oyunun işitsel yanında , Alpay Ekler'in canlı Yunus şiirleri performansı kadar önemli bir diğer isim de , Karagöz ve Yunus şarkılarını n hem bestecisi hem de solisti ve canlı orkestranın yöneticisi olan , taş plaklardaki gibi gazelhan ve güzel sesli Levent Çelik'in oyuna büyük katkisinindan söz etmemek haksızlık olur.
Oyunun organizasyonu yapan (Alpay Ekler'in bu gösterinin gizli kahramanı dediği ) Bekir Sırrı Soysal'i biz de tebrik ediyor , böyle güzel bir projeye katkıları için kendisine biz de teşekkür ediyoruz.
Bu oyunun daha önce açık havada oynanması organizasyonunu yapan Volkan Kara ve perde gerisinde tasvirlere ruh ve can vererek oynatan ve seslendiren yardaklar Enis Ergün , Deniz Karalar , Sibel Tomaç , Nazlı Miraç Ümit , Emine Bilgin Camuz , M Emin Taşdemir , Adil Kıdıl , Yetkin Yüksel ile prova mekanını (Tiyatro Merdiven) kendilerine açan Selçuk ve eşi Handan Delipinar , fotoğrafçı Hakan Öztaş , heykeltıraş Ata Camuz , udi Serkan Çekim'i biz de kutluyoruz.
Şerefyab olduk. Emeği geçen herkese teşekkür.
Savaş Aykiliç. 25. Mart. 2019.
Video :
https://www.facebook.com/alpayekler/videos/10154172215593265/
Anahtar Kelimeler: hayal perdesinde yunus emre, yunus emre, alpay ekler
0 Yorum