Bir İslam toplumu olan Osmanlı’da nasıl olup da resim sanatının değişik türlerinin var olduğu, yaygın görüşe göre resmin İslam’da yasaklanmasına rağmen bu alanda sanatçılar yetiştiği merak konusudur.
İslam’ın pagan simgelere karşı ibadethanelerde figüratif çalışmaları sınırlandırdığı doğrudur, öte yandan bu konuda bir yasak getirmez, tersine özendirir.
“Kur'anda resim ve tasvirden Sebe' sûresinde Hz. Süleyman'ın kıssası naklolunurken bahsolunur ki, o aleyhte değil, lehte bir delil teşkil eder. "Ona (yani Süleyman''a) mihrablar, timsaller,
havuzlar gibi çanaklar ve sabit kazanlardan her ne isterse yaparlardı.
Çalışın ey Dâvûd hanedanı, şükür için çalışın. Kullarım içinde şükür edenler azdır" (Sebe' sûresi: 13).
Müfessirler buradaki Temasîl kelimesini şöyle izah ederler:
"Temâsîl timsâlin cemidir. Timsâl de bir şeyin bakırdan, sırçadan, mermerden yapılan suretine denir. Onun şeriatında resim ittihazı haram değildi" Resim, heykel gibi sanatlar İslam’ın Tannsı’nın verdiği nimetlerdendir ve bu Kur’an’daki ayetle açıkça övülmüştür.
Tarihte ve günümüzde Kur’an dışı yasakçı İslam’ın temsilcileri için sanatın doğasında olan özgürlük kavramı her zaman korkutucu olmuş, sadece plastik sanatlar değil, seyirlik sanatlar, müzik ve edebiyat da bu din kisvesi ahındaki despotizmin kurbanı olmuştur.
Yüzyıllar boyu oynatılan Karagöz oyununun kimi kez yasaklanması da, bu aslen siyasi ama görünürde İslami referanslara dayandırılmıştır.
ALPAY EKLER (KAYNAK : KARAGÖZ TASVİR SANATI , Sh..6
Anahtar Kelimeler: resim sanatı, tasvir sanatı
0 Yorum