MAKALELER

Suna Keskin, Sanat'ta Tam 61 Yıl...

2024.10.12 00:00
| | |
2119

Usta Oyuncu Suna Keskin 61. Sanat Yılını Taksim/ AKM'de "Ahududu" oyunu sonrası oyunu izlemeye gelen seyirci ve yakın sanatçı dostları ile kutladı...

Usta Oyuncu Suna Keskin 61. Sanat Yılını  Taksim/ AKM'de "Ahududu" oyunu sonrası  oyunu izlemeye gelen seyirci ve yakın sanatçı dostları ile kutladı.

Oyun sonrası,  Ceyda Düvenci ve Nedim Saban'ın  sunumu ile başlayan kutlama gece boyunca ayakta alkışlanırken. Bu birincisi yapılan  "Birinci Erol Keskin  Tiyatro Ödülleri" ilk kez Nezaket Erden' e verildi. Ödülü Haldun Dormen ve Suna Keskin birlikte takdim etti.

Sahnede geçen 60 yıl Suna Keskin'in sanat yaşamı kısaca şöyle;

" OKUL BİTER "

Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezunu olan Suna Keskin okulunu çok iyi derece ile bitirdi. Erol Keskin ile yeni evlenmiş, bir resim galerisinde yönetici olarak yeni bir işe başlamıştı. Erol Keskin  Dormen Tiyatrosunda oyuncuydu. Turneye çıkacaktı, İzmir turnesi bir ay sürüyor, o zamanlar tabi öyle. İzmir Fuarı'nda bütün tiyatrolar oyunlarını sergiliyor.

Suna Keskin yeni işe başlamıştı ama bir ay İstanbul'da yalnız kalıyor olmak canını sıkıyordu. Tam bunu düşümürken Haldun Dormen, Erol Keskin'e " İstersen Suna'yı da getir turneye, ben nasılsa oynamıyorum, biz onunla başka tiyatroları izleriz, eş dost da çok İzmir'de onlarla vakit geçiririz" demiş.

Turne nasıl bir şey bilmiyor, çok heyecan verici diye düşünüyor. Hemen işini arkadaşına devredip" tamam" diyor.

"SONRA VER ELİNİ İZMİR"

İzmir 'de onlar oynarken Haldun Dormen ile bazen başka oyunlar seyredip bazen bahçe sinemasına gidiyorlar bazen de dost davetlerine katılıyorlar.
Bir akşam Haldun Dormen "Yemeğe Davetliyiz Suna" demiş. Çok sevdiğim bir arkadaşım var Meral Selçuk Mimar Selçuk'un kızı, İzmir'li bir iş insanı ile evli. Adı Metin'di zannederim. Meral, cana yakın, tatlı hoş bir sohbet bir dost,  sıcaktan içeri de oturamadık, yemekler balkona taşındı. Tatlı bir imbat tatlı sohbet yapılmış.

Derken Haldun Dormen "Suna" demiş, "Önümüzdeki sezon iki oyun sahnelemeyi düşünüyorum. Biricisi "Monsernat", ikincisi "Şahane Züğürtler", oynamak ister misin ? diye sorar. Bir anda kulakları tıkanır, akademi de  amatör olarak çalışmaları olmuş ama...Ama belli edememiş heyecandan ... Dormen " Bak, hiç bir hastalığın kalmayacak, temizlik ısrarcılığın da kalmayacak. Tiyatro öyle bir şey ki sana her şeyi unutturacak. Ne dersin istermisin?" İkiletmeden soruyu. Hemen " İstemez miyim?" demiş.

O HEYECAN İLE " ELBETTE, ELBETTE"

Ve böylelikle hayatının dönüm noktası başlar.
Sezon başlıyor, başlayacak, tekstler dağıtıldı. ilk gün ilk prova...
Oyunun adı "Monsernat"( Özgürlüğün Bedeli ) yazan Emmanuel Robles... İspanya iç harbine dair bir oyun. ( Her zaman geçerli). Kıızılderili, vatansever bir genç kızı canlandıracak.

Rolünün altını özenle çizer Suna Keskin, kendine göre bazı işaretler koyar. Oyunda ki adı "ELENA" genç bir oyuncu adayı için oldukça heyecan verici. Kadro da kimler yok ki, efsane kadro  "Haldun Dormen, Erol Keskin, Metin Serezli, Ayfer Feray, Tuncer Kurtiz, Başar Sabuncu, Yılmaz Köksal, Hüseyin Kutman, Mehmet Özekit...

Eşi Erol Keskin ile oynayacak olmak Suna Kesn'i biraz korkutur. Hepsi profesyonel oyuncular, bir tek Suna Keskin ve Başar Sabuncu amatör.

Okuma provası başlar, sanki herkesin gözü üzerinde gibi hisseder. İlk repliğini okumayı bekler. Titrediğini, dilinin damağının kurulduğunu belli etmeden aklınca... İzquierdo faşist general, yerli halktan altı kişiyi sorguyar çekiyor. Erol Keskin, "İzquierdo" rolünü üstlenmiş. Sayfalar çevriliyor, çevriliyor ve sırası geliyor. Geldi,  "İzquierdo" soruyor, haşin mi haşin. " Adın ne senin bakalım " diyor güçlü bir sesle.  " Elena " diyorum bir solukta.  Önce Haldun Dormen sonra diğer oyuncular alkışlıyor. Bu alkışlar, 
" ÖMRE BEDEL. " Yüreğinin derinliklerinden burnunun ucunu sızlatan gözündeki yaş aktı akacak. Ama sıkı tutar kendini Suna Keskin akıtmıyor gözyaşını.


"DENETLİYORUM KENDİMİ"

Sonra kendine döner, " hadi bakalım Suna olacak galiba" der. "Olmalı Mutlaka Olmalıydı."

O alkıştan sonra bir özgüven gelir Suna Keskin'e..Sanki bir korku da basar, o da olmalıydı tabi, korku da olmalıydı ona göre. Kendi telkin verir  "Şımarmam inşallah". Evde 
 Erol Keskin' den iltifat bekler " Aferin sana güzel okudun rolünü" der diye. "Nasıldım?"diye sorduğumda " sırtımı sıvazlıyor sadece, şımarmak yok. "OLMASIN CANIM." "Bilmem ki sırtımı sıvazlamaktan  o ne kasdetti ben ne anladım?"

Provalar ilerliyor. Kostümler dikiliyor. Dekor yapılıyor.
Kuliste müthiş bir heyecan var ki " TADINA DOYUM OLMAZ."  Oyun günü geldi.bile.

" Ve SAHNEDEYİM"

"İzquierdo" altı kişiyi ölüme göndermiş.sırayla. 
Ben sona kalmışım. Titriyorum sıra bende, soruyor "İzquierdo."

" Adın ne senin bakalım ?"
Dedim, ELENA,
Dedi, KIZILDERİLİ MİSİN ?
Dedim, MELEZİM.
Dedi, SÖYLE İSYANCININ YERİNİ.
Dedim, BİLMİYORUM.
Dedi, KURŞUNA DİZİLECEKSİN ÖTEKİLER GİBİ.
Dedim, BİLMİYORUM, BİLMİYORUMMMM!

Kolundan çekip vahşice çekip hırsla öpüyor kızı dudaklarından. Kız "Elena" yani ben, elimin tersi ile hakaret edercesine dudaklarımı silip öfkeyle fırlayıp çıkıyorum sahneden. Oda ne ! Alkış bu defa seyirciden.  İşte böyle başladı bu yolculuk  

" İŞTE BU ALKIŞTIR BENİ BU GÜNLERE GETİREN" 

Çok yaşa Haldun DORMEN iyi ki sizlerle o  İzmir Turnesi' ne gelmişim. İyi ki Meral Selçuk 'un balkonun da nazlanıp " Bilmem ki " dememişim.  Diyerek vefasını dile getirir Suna KESKİN.


KENDİSİNE NİCE 61 YILLAR DİLERİM.

Anahtar Kelimeler: suna keskin



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir