Dünyada

Will Eno’nun “Title and Deed” metninden uyarlanarak sinema dilinde sahnelenen bir tiyatroya dönüşen “Dünyada”, Mehmet Ali Nuroğlu’nun tek kişilik performansı ile sinema ve tiyatro estetiğinin birleştiği ortak bir deneyim alanı açıyor.
Dünyada | “biraz yabancı bir adam için monolog”
Dünyada çıplak, ulu orta, apaçık şekilde, sonsuz sayıda kelime ve anlamlar bütününün bir araya geldiği bir zihnin, alelade insani anlatımı… Her doğan ve her ölenin yaşam yolunda deneyimlediği kederi ve neşeyi, aitliği ve yabancılığı, bilmeyi ve bilmemeyi içeren varoluşsal anların bir tarifi. Kendince, kendi sesince! “Sesimin sesi böyle, napıyım” diyor Adam. Mana’yı kendi gözünden sezerken elediği manasızlığa da sarılarak. Yaşamdaki ilerleyişin, burada, şimdi, tam şu an oluşuna selamla. Sahnede.
Mehmet Ali Nuroğlu, metnin içsel monoloğuna, dışsal hareketin o anki gerçekliğini ekleyerek sahneyi hepimiz için görünür kılıyor. Bu yönüyle sahne, sinema dilinde anlatılan bir monolog, bir tür iç-oyun etkisi yaratıyor. İzleyicide yankı bulan ortak gerçekliğe dokunarak, birlikte deneyimlenen anlar bütününün doğal bir parçası oluyor.
Dünyada
Yazar: Will Eno
Çevirmen: Ayberk Erkay
Yönetmen/Oyuncu: Mehmet Ali Nuroğlu
Yardımcı Yönetmen: Ayşegül Nuroğlu
Dramaturg: İnönü Bayramoğlu
Reji Asistanı: Batuhan Kurt, Hatice Şanlı, Emir Güzel
Yapım Danışmanı: Büke Akşehirli
Görüntü Yönetmeni: Ayşe Irmak Şen
Işık Tasarımı: Ömer Rauf Aksoy
Ses Tasarımı: Muaz Ceyhan
Afiş Tasarımı: Sevil Alkan, İlknur Can
Sosyal Medya: Ezgi Turan
Müzik: Çağrı Sinci

Yaş sınırı: 13+
Yaklaşık 90 dakika
Tek Perde
Dram
KASIM PROGRAMI
22 Kasım Cumartesi Ankara Kült Kavaklıdere
28 Kasım Cuma İstanbul Kino Vertov
KİNO VERTOV
KİNO VERTOV adı, kamerayı hayatın tam ortasına yerleştiren ve görsel düşünceye yeni alanlar açan, kurgunun/montajın öncüsü büyük sinemacı Dziga Vertov’a bir atıftır.
Biz de —illa ki bir tiyatro olarak anılacaksak— kamerası olan bir tiyatro olarak anılalım istiyoruz.
Bize göre tiyatro, doğası gereği her temsilde yeniden kurulan ve temsil bitiminde dağılan bir ilişki biçimidir.
Bu anlamda tıpkı sinemadaki gibi, sahnede de farklı duyumsallıkların izini sürmek istiyoruz:
– Üç boyutlu bir temsil alanında, iki boyutlu bir imaj dünyasının yabancılaştırıcı etkisi izleyicide nelere yol açar?
– Canlı montaj sahnede mümkün mü? İmajlar, sahip oldukları varlık biçimlerinin ötesine geçebilir mi?
Görünenin arkasında gerçekten başka bir şey var mı?
– Göz, kendisi gözlemlendiğinde esasında neye dönüşür?
Sözlük anlamıyla sinema, sinema salonu, biriyle kurulan fiziksel temas, dokunuş gibi çeşitli kullanımlara sahip olan “Kino” adının altında yeniden bir araya gelerek sahnede birbiriyle kurulan sanatsal temaslara alan açıyoruz.
KİNO VERTOV
The name KINO VERTOV is a tribute to the great filmmakerDziga Vertov, a pioneer of montage/editing, who placed thecamera at the very center of life and opened new spaces forvisual thought.
We, too—if we must be called a theater—wish to be known as a theater with a camera.
To us, theater is, by its very nature, a form of relationship thatis re-established in every performance and dissolves at itsconclusion.
In this sense, just as in cinema, we want to trace differentsensibilities on stage:
– In a three-dimensional performance space, what effects doesthe alienating influence of a two-dimensional world of imageshave on the audience?
– Is live montage possible on stage? Can images transcend theforms of existence they possess? Is there truly something else behind what is seen?
– When the eye itself is observed, what does it essentiallybecome?
Under the name “Kino,” which carries various connotations—cinema in the literal sense, movie theaters, physical contactwith someone, touch—we create a space for artisticinteractions on stage.
“Biz film skalasının arayışı içerisindeyiz;
Yavaşlatılan ve hızlandırılan
Bizden yola çıkan, biri geçip giden, bize doğru gelen hareketin,
Bir daire ya da düz çizgi ya da elips şeklinde
Sağa ve sola, eksi ve artı işaretleriyle hareket eden;
Katlanan, sessizce uzayın içinden geçip giden
Hareketin ritmiyle birlikte
Yükseliriz, düşeriz…”

Kadıköy Oda Tiyatrosu yolculuğuna KİNO VERTOV ismi ile devam ediyor.
İsmimiz büyük sinemacılardan Dziga Vertov’a atıfla konulmuştur. Kurgu/montaj’ı, kameranın hayatın tam ortasına yerleşmesini ve birçok diğer şeyi de borçlu olduğumuz bir isim. Biz de illa ki bir tiyatro olarak anılacaksak, kamerası olan bir tiyatro olarak anılalım istiyoruz.
Bize göre tiyatro doğası gereği her temsilde yeniden oluşan ve temsil sonu dağılıp giden bir ilişki biçimidir.
Tıpkı sinemadaki gibi tiyatro sahnesinde de farklı duyumsallık deneyimlerini yaşayabilmenin izlerini araştırıyoruz.
Sorularımız
Anlamın ve görselliğin belirdiği ama kendisi durağan bir varlık olmayan bir alan içerisinde tiyatronun sınırları genişletilebilir mi?
Üç boyutlu bir temsil alanında iki boyutlu bir imaj dünyasının yabancılaştırıcı etkisi izleyicide nelere yol açar?
Artık çok kanıksadığımız bir görünümler dünyasının sahne yanılsamasını zorlayan gerçekçiliği bize yeni imkanlar sunar mı?
Zıtlıkların seyircide oluşturduğu bir gri alan, bir paralaks, bir nevi algılardaki sıçrayışla beraberce yeni bir deneyim alanına sahip olabilir miyiz?
Video imajın barındırdığı şok etkisi, anlatan değil de temsil eden, oluşan, dönüşen, bilinçdışı görünümler sahne deneyimimize neler katabilir?
Sahnede canlı bir montaj mümkün mü, imajlar sahip oldukları varlık imkanları dışında bir şeye dönüşebilirler mi, görünenin arkasında hakikaten göründüğünden başka bir şey var mı?
Göz kendisi gözlemlendiğinde esasında neye dönüşür?
Anahtar Kelimeler: Will Eno, dünyada, Mehmet Ali Nuroğlu
0 Yorum