Eskişehir Şehir Tiyatroları’ndan Bir Savaşın Anatomisi!
Geçtiğimiz haftalarda Eskişehir Şehir Tiyatroları’ nın sahnelediği ‘Troyalı Kadınlar’ oyunundaydık. Euripides’in yazdığı, Yücel Erten’in çevirdiği, Murat Karasu’nun yönettiği oyunda tiyatronun yetenekli oyuncuları sahneye çıkıyor. Tarihin bilindik en kanlı savaşlarından birisi olan ‘Truva’yı bu sefer kadınların trajedisinden yaşıyoruz. Savaşların dünya toplumlarına yaşattıklarına bakıp, günümüz insanlarının Truvalı kadınlarla aynı kaderi paylaştığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Truva! Çanakkale Boğazı’nın hemen yanıbaşında, Ege Denizi’ne bakan tarihi bir cennet! Oyunun konusuna geçmeden önce Truva Savaşı hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum. Truvalılarla Akalar (Yunanlılar) arasında yaşanılan savaş, Truva Prensi Paris’in, Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen’i kaçırmasıyla başlar. Toplamda on yıl gibi uzun süre devam eden savaşı Yarı Tanrı Akhilleus’un gizli planı bozacaktır. Akalar ve Spartalılar, arkalarında Tanrılara adanması için bir at bırakıp ülkelerine dönmüş gibi yapar. Aslında gitmemişler, atın içine saklanan askerler Truva şehrine girip gizlice şehrin kapısını açınca saldırıya geçeceklerdir. Truva Kralı Priam savaşı kazandığını düşünüp, Paris’in ısrarlı uyarılarına rağmen Truva Atı’nı şehrin içine almaya karar verir. Sonuçta hepimizin bildiği insanlık katliamı başlar. Truvalılar arkalarında yanıp kül olmuş bir toplum bırakıp Anadolu’nun içlerine doğru kaçar. Fakat savaş sırasında kaçmayıp, şehirlerini sonuna dek savunan insanlar da olmuştur. İşte bunlardan belkide tarihe adlarını kazıyan Truvalı kadınlardır.
Euripides oyununu yazarken savaşın ne derece aşağılık bir olgu olduğuna dikkat çekmiş. Prens Hektor’un bebeğini Truva surlarından atan Akalar, Truva Kralı Priam’ın kızını, karısını zorla köle olmaya zorlayan Agemennon, insanlıktan çıkmış, hayvanlaşmış kalpleri bizlere göstermiş. Ayrıca bir avuç kadına uygulanan psikolojik ve fiziksel şiddet, tarihin sömürü sisteminin günümüzde de sürdüğünü gösteriyor. Savaşlarda en büyük yarayı kadınlar alıyor. Gösteride eşlerine kaybeden Truvalı kadınlar çocuklarıyla yaşayacakları büyük bir kabusa hazırlanırken çaresizliği resmediyor. Yapılacak olan ya intihar etmek ya da savaşı kazananların merhametine sığınmak. Spartalılarla Akaların merhamet göstermeye niyetleri yoktur. Önlerine gelen herkesi yok etmeye, Truva Şehri’ni yakıp yıkmaya kararlıdır.
Murat Karasu’dan Güncel Bir Truva
Oyunu sahneye koyan Murat Karasu kadınların dramına dikkat çekmek için oyunda birtakım güncellemeler yapmış. Fakat o askerlerin üzerine giyindikleri nedir gerçekten anlaşılmıyor. Günümüz askeri elbiselerini andıran kostümler olayı günümüze yaklaştırmaktan çok uzaklaştırmış. Ayrıca askerlerin mizansenleri hatalı. Sanki ellerinde uzun namlulu tüfek taşıyan askerler olayı bütünüyle bozuyor. Fakat kadınların rol seçiminde yönetmenin başarısını görüyoruz. Ayrıca sahne arkasından geçenler savaşın acımasızlığını anlatmak adına etkileyici. Başak Özdoğan’ın sahne tasarımı olayın aktarımında oyuncuların önünü açmış. Ayrıca yönetmenin anlatmak istediğini net aktarmış. Truva atının kopmuş başı, tarihi gemi figürü savaşı gözümüzün önünde canlandırıyor.
Zafer Ergül, Özlem Akdoğan, Gonca Yakut, Özlem Baykara Danacı, Savran Perk, Gamze Demirer, Ezgi Coşkun, Gamze Kılıkcı, Kıvanç Pehlivanoğlu, Ayşen Aşkın ve Mert Tiryaki oyunda görev alan isimler. Ekibin tamamı oyunda başarılı. Kadınlar üzerine kurgulu konuda sahnedeki kadın oyuncuların ayrıcalığı her açıdan hissedilmiş. Özlem Akdoğan, Goca Yakut, Özlem Baykara Danacı ve Ezgi Coşkun sahne performansı olarak öne çıkıyor.
Eskişehir Şehir Tiyatroları ‘Troyalı Kadınlar’ oyunuyla başarılı çalışmalarına bir yenisini eklemiş. Kadın oyuncu kadrosunun kalitesini her açıdan hissettiğimiz oyun, sezonun dikkat çekici gösterilerinden bir tanesi. İnsanlık tarihinin en acımasız savaşını görüp, günümüz insanının geçmişten hiçbir ders almadığını anlayacaksınız. Başarılıyı gösteriyi izlemenizi öneririm.
Yaşam Kaya / [email protected]
Anahtar Kelimeler: eskişehir şehir tiyatrosu, Troyalı Kadınlar
0 Yorum