Psikopatolojik bir girdap "Yakın Doğuda İhanet"
Özen Yula, Türkiye Tiyatrosu’ nun yaramaz çocuğu! Elini attığı her alanda yarattıkları ile herkesi kendisine hayran bırakıyor. Van’da, Eskişehir’de, İstanbul’da, Ankara’da… nereye dönüp bakarsanız mutlaka bir Özen Yula oyunu ile karşılaşırsınız. Kendine özgü post modern yapısını eserlerinin içine ince ince işleyen yazarın hayata küfrettiği bir zamanda kaleme aldığı “Yakın Doğuda İhanet”, Biriken tarafından Galata Perform’da tiyatro severlere sunuluyor. Oyun daha önce Santralistanbul, Fransız Kültür Merkezi, KargArt, Durulab, Ankara Film Festivali-2009 kapsamında DibSahne’de sahnelenmişti.
Toplumsal isyanının sesini duymak ya da çoklu karakter çatışmasından şizofrene doğru kayan düşünceleri işitmek için oluşturulan oyun, yalnızlık içinde kavrulan insan düşüncelerini seyirciye aktarıyor. Yalnızlıktan bahsediyoruz, ama öyle birileri tarafından itilmiş bir yalnızlık değil bu. Yaşanmışlık içinde insanın kendi bedenine çekilmesi… Ayrıca kendi içinde yaptığı bir yolculuk… Çocukluktan şu an yaşanılan saplantılara varana dek görülenler, görülmek istenenler veya görülmemiş olanlar yansıyor perdeye!
Oyundan önce Biriken’ e değinmemiz lazım. Biriken, Melis Tezkan ve Okan Urun’un oluşturduğu bir sanat kolektifi. 2006'dan beri disiplinler arası projeler gerçekleştirmekteler. Paris’te ve İstanbul’da işlerini yürüten grup, sanatsal çalışmalarında üst düzey entelektüel birikimlerini sonuna dek kullanıyor. Fransız Kültür Merkezi de dahil olmak üzere birçok önemli sahnede görev alan Biriken, kolektif sanat üretimi adına yerinde işler yapıyor. 1983 doğumlu Okan Urun ve 1982 doğumlu Melis Tezkan genç düşüncelerinin verdiği enerji ile Özen Yula’ nın oyunlarına başka pencereden bakıyorlar. “Yala ama yutma” ve şimdi “Yakın Doğuda İhanet”!
Oyunda kendi dünyasına çekilmiş bir insanı izliyoruz. Beyin sinirlerinin elektriksel ortamında koşuşturan genç bir insan… Dünyayı algılayış biçiminden, kendi yaşam tecrübelerini anlatıyor da anlatıyor… İsyan ediyor, küfrediyor, susuyor, koşuyor, duruyor ve en önemlisi yaşadığı coğrafyayı eleştiriyor! Beyin sinirleri içinden öyle düşünceler akıyor ki; cinayetle savrulan bedenler, erkek düşünce gücünün verdiği isyanlar, sistemlere karşı duruşu… Oyunda Özen Yula, yalnız bir erkeğin yalnızlık anatomisini sunuyor okuyucusuna. Yalnızlık obsesyonu yaşayan karakter, doğayla, insanlarla, evlerle, ağaçlarla veya küçük bir buzdolabının kıç kadar kapısıyla muhatap oluyor. Eşyalara dokunuyor, ama önce kendi bedenine dokunarak! Yeri geldiği zaman küfrederek!
Okan Urun ve Melis Tezkan tarafından oluşturulan oyun konsepti, tek başına sahnede devleşen bir oyuncu meydana getirmiş. Perdeye yansıtılan görüntülerin eşliğinde, oyunu birebir hisseden, yaşayan Okan Urun, tek perdelik gösterimde anlatıda geçen tüm duyguları içten yaşıyor. Performansına diyecek kelime bulamıyorum. Fakat tek düze ses tonu kullanması, ayrıca perdeye yansıtılan görüntülerle ortak hareket etmeyişi gösteride kusurlu bulduğum noktalar! Ama çoklu karakter çatışması ve şizofren arası gidip gelen karakterini çok doğru yorumluyor.
Biriken, alışılmışın dışında konuları deneyen yapısı ile tiyatromuza farklı soluklar katan kollektif grup! Bu oyun kesinlikle izlenilmesi gerekli! “Yakın Doğuda İhanet” , her perşembe Galata Perform’da seyircisi ile buluşuyor…
Anahtar Kelimeler: GalataPerform, özen yula, Yakın Doğuda İhanet, Biriken
0 Yorum