MAKALELER

Bir İnfazın Portresi - Semaver Kumpanya

2013.04.01 00:00
| | |
6575

16.yy.’da Avrupalılarla Osmanlı İmparatorluğu arasında tarihin en büyük savaşları yaşanır. Osmanlı’nın dünya üzerinde kurduğu hakimiyet Avrupa devletlerini

İnsanlık Tarihinin Kanlı Portresi!
 

16.yy.’da Avrupalılarla Osmanlı İmparatorluğu arasında tarihin en büyük savaşları yaşanır. Osmanlı’nın dünya üzerinde kurduğu hakimiyet Avrupa devletlerini öylesine rahatsız etmiştir ki, sömürü sistemine dayalı iki süper güç İnebahtı’da tarihin acımasız deniz savaşlarından birisini gerçekleştirir. Savaş sonrası Osmanlı donanması yakılmış, yıkılmış, bunun sonucunda Avrupalı müttefikler, yani Venedikliler, zafer sarhoşu nidalarıyla tarihin bu kanlı deniz savaşını ölümsüzleştirmek için kolları sıvamış... Ülkenin tanınmış en büyük kadın ressamı Galactia’ya kazanılan zaferi ifade eden bir tablo siparişi verilir. Fakat Galactia ne Venediklileri ne de Osmanlıları sevmektedir. Bir sanatçı duyarlılığı içinde yaşamına devam eden ressam savaşın kazananı olmadığına, yönetenlerin çarpışması sonucu halkların yaşamlarının kahrolduğuna inanır. İçinde yaşadığı dönem itibariyle Galactia’nın söylemek istediğini anlayan isim neredeyse yoktur. Hiçbir dine inanmayan ressam, Kilise’nin saçma kurallarına karşı gelir, ülkesinin bir başka ülkenin insanlarını öldürmesini hoş karşılamaz. İnanmadığı değerler uğruna tablosunu çizecek, çizdiği tabloya bakan Venedikliler İnebahtı Savaşı’nın kanlarından kendilerine gurur abidesi oluşturacaktır. Galactia’nın İnebahtı yolculuğu çok soruyu zihinlere taşır; gerçekten savaşların galibi ve yenileni kim? 

Eleştirinin giriş cümlesinde bahsettiğim olay, Semaver Kumpanya’nın bu sezon sahnelere koyduğu ‘Bir İnfazın Portresi’ adlı oyunun kısa konusu. Howard Barker’ın yazdığı, Ani Haddeler - Yavuz Pekman ikilisinin Türkçe’ye çevirdiği, Zeynep Su Kasapoğlu’nun yönettiği gösteride, Avrupalılarla Türkiyeliler arasında yüz yıllarca süren savaşlardan bir tanesini görürüz. Dünyayı paylaşma adına sürdürülen savaşlardan en kanlısı olan İnebahtı Deniz Savaşı, 7 Ekim 1571 tarihinde Osmanlı Devleti ile Haçlı donanmaları arasında, Korint Kıstağı'nda yapılan deniz muharebesidir. Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs Adası’nı alarak Akdeniz deniz ticaretine hakim olması Avrupalıları fena kızdırır. Sonrasında yaşanılan savaşta insanları, ülkeleri sömürmek adına, dönemin kapitalistlerinin, ticaret yollarına hakim olabilmek için dini etkili bir silah olarak kullanıldıklarına tanık oluruz. Osmanlı Kıbrıs’ın bir zamanlar Müslüman toprağı olduğuna inandığı için; Haçlılar da Kıbrıs Adası’nda yaşayan Hristiyanları kurtarmak adına yıkıcı savaşlara girişir. Aslında işin özeti paraya hakim olabilme yarışıdır bu. Kim Akdeniz ticaretini elinde tutarsa yüksek oranda vergi alacak, sonucunda hazinesi dolup taşacaktır. Dini söylemlerin hepsi birer bahaneden öteye geçmez. 

Ressam Galactia bahsettiklerimi içinde yaşadığı dönemde görmüş, ateist kimliği ile cesurca bir tablo ortaya koymuştur. Yönetenlerin zevkini tatmin etmeyen bu tablo, alt sınıf insanlarının acılarını resmeder. Savaş denilen aşağılık olgunun insanları ne denli acı sona götürdüğünü anlatır.
 
Oyunu sahneye koyan Zeynep Su Kasapoğlu, hafif eğimli tahtadan dekorda konunun akışını hızlı işlemiş. Devamlı değişen sahneler konuyu boğmuyor. Basit tekniklerle, seyirciyi anlatılan konunun gizemi içinde canlı tutan yönetmen, oyuncu kadrosunu çok doğru isimlerden seçmiş. Savaş olgusunun saçmalığına dikkat çeken, Ressam Galactia’nın fikirlerini net aktaran Kasapoğlu yönetmenlik alanında ileride büyük işler gerçekleştireceğini ‘Bir İnfazın Portresi’ adlı oyunla duyuruyor. 

Elif Ürse’den Muhteşem Performans

Galactia rolünde büyüleyici bir oyuncu izlediğimi itiraf etmeliyim. Elif Ürse’yi daha önce izlediğim oyunlardan farklı bir konseptte sahnede buldum. Yaşlı karakterinin huysuz, doyumsuz, inat ruh hallerini müthiş psikolojik çözümlemeyle oyuna aktarmış. Sahnede cesur oyuncuları seviyorum. Bedensel enerjinin zirveye çıktığı anlarda acımasızca kendisini silip, oynadığı karakterin davranışına bürünmek her oyuncunun yapabileceği durum değil. Oyuncu her açıdan oyunu özümsemiş, konuyu tüm doğallığıyla yaşıyor. 
Sibel Altan, Hakan Atalay, Sarp Aydınoğlu, Sezin Bozacı, Merve Dağlı, Merve Dizdar, Serkan Keskin, Mustafa Kırantepe, Yavuz Pekman, Volkan Sarıöz, Serkan Tınmaz, Sabahattin Yakut ekip ruhunu bizlere sonuna dek hissettiriyor. 

Semaver Kumpanya, son derece kaliteli ekibiyle sezonun iyi gösterilerinden birisine imza atmış. Zeynep Su Kasapoğlu topluluğa müthiş bir enerji getirmiş. Tiyatro sezonunun kapanmasına yakın ‘Bir İnfazın Portresi’ni mutlaka görün. Tarihi, tiyatroyu, sahte dünyanın acımasız yüzünü nefesinizde hissedeceksiniz.  

Anahtar Kelimeler: Bir İnfazın Portresi, semaver kumpanya



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir