Özen Yula'nın Penceresinden 'Muhafazakar Toplum'!
Kenan Ece ve Selen Öztürk'ün başrolleri paylaştığı gösteride Türkiye toplumunun pek bilinmeyen kapalı bir kesimi sahnelere taşınmış. Konuya geçmeden önce oyunun yazarı Özen Yula'nın muhteşem gözlem yeteneğinden bahsetmek istiyorum. Hangi toplum/kültür olursa olsun Yula'nın penceresinden sahnelere taşınan olaylar tiyatroya damgasını vuruyor. Geçmişte yazdığı "Yala Ama Yutma" oyunuyla kendisine sözde 'muhafazakar' diyen grupların tepkisine maruz kalan yazar bu sefer o 'muhafazakar' toplumun içinde yaşanılan 'gerçek' bir öyküyle karşımıza çıkıyor.
Özen Yula yazdığı oyununu yönetirken sahnede kesiştirdiği karakterleri fevkalade iyi analiz etmiş. Tamamen İslami hayat tarzına göre kendisine dünya oluşturan Betül, eşinin ansızın intiharı üzerine içine kapanıp çaresiz yanlızlığını beklerken birden kapısı çalınıyor; karşısında kendisini 'kocasının iş ortağı' diye tanıtan Kaya isimli adam var. Betül'ün umutsuz yasına dahil olan bu esrarengiz adam, istem dışı konuşmalarla Orhan'ın neden hayatına son verdiği gerçeğini Betül'e aktarıyor. Evin kadını savurgan birisi. Kocasının sağlığında gününü gün edip, AVM'lerden İslami TV kanallarından alışveriş yaptıkça yapmış. Betül lükse merak saldıkça Orhan'ın hayatı kabusa dönüşmüş ve Kaya ile arkadaşlık/dostluk ötesinde yakınlaşmalar yaşamış.
Konuyu çok fazla detaya inerek anlatırsam sizleri sahnede şaşırtacak olaylar zincirini de açıklamış olurum. Oyunun sahne-kostüm tasarımını yapan Bahar Uyandıran'ı tebrik ederek kritiğe başlamalıyım. Muhafazakar objelerle süslü ev görüntüsü içinde, kişilerin yaşamına uygun kostümler yerli yerinde. Oyuna ilk adım attıktan sonra adeta o toplumun yaşam biçimini anı anına tatmaya başlıyorsunuz. Oyuncuların önünü açan teknik destek sadece kostüm ve dekor için geçerli değil. Akın Yılmaz'ın ışık tasarımda konudaki geçişlere verdiği es'leri unutmamalıyız.
'Betül' rolünde Selen Öztürk, içten içe ölüme sürüklediği kocasının ardından vicdan azabı çeken karakterini ses tonuyla, vücut diliyle dört dörtlük yorumluyor. 'Kaya'da izlediğimiz Kenan Ece ile girdikleri sobetlerde, tartışmalarda; bazı gerçeklerin açığa çıktığı bayılma anında kendisini tamamen oyunun içinde saklı tutmuş. Kenan Ece'nin doğal rol yeteneği, 'Kaya' gibi pasif bir karakteri üst basamaklara çekmiş çekmesine; ama sahnedeki ikilinin etkili birlikteliğini sağlayan isim Özen Yula. 'Bakarsın Bulutlar Gider'i seyircinin kalbine yerleştiren yönetmen bunu gerçekleştirirken içimizdeki insanların gerçek yaşantısını çıkış yapmış. Muhafazakar diye adledilen insanların yaşantılarını yazarken cinsellikten, sevgi yoksunluğuna kadar geniş yelpazede psikolojik analizleri sahnede görüyoruz. İki oyuncuya derin boşluklar sunup, öyküyü diyaloğa boğmadan oyuncuları ön plana çıkaran yönetmenin düşüncesi zekice! Her anlamda karşımızda dört dörtlük çalışma örneği var!
Bo Sahne'de 18 Eylül'de gösterimlerine başlayacak başarılı oyunu sakın kaçırmayın.
Yaşam Kaya / [email protected]
Anahtar Kelimeler: Bakarsın Bulutlar Gider, özen yula, bo sahne
0 Yorum