Tiyatro Martı, Zeynep Özyağcılar'ın yazıp-oynadığı, Kayhan Berkin'in yönettiği " En Güzel Parçam " adlı yapımla sezona devam ediyor.
" En Güzel Parçam " dekoru, kostümü, koreografisi, müziği, Güzin Özyağcılar , Berna Laçin, Ferdi Alver, Zuhal Gencer, Erdal Özyağcılar başta olmak üzere oyuna sesini katanlarıyla, özenle hazırlanmış bir eser.
Gelecek zamanların birinde genç bir kadın ve onun adeta sonsuza yazgılı yalnızlığı...içine gömdüğü pişmanlıklar, biriken hatıralardan çekip çıkarttığı kırık dökük yaşanmışlıklar.Belli ki yedekte tuttuğu nice misillemeler, git-geller, dışa yansıtmaktan korktuğu hüsranlar ve hep o boşluk duygusu var.
Şimdi hayatını temize çekme vaktiydi...varsın sanal yardımlar alsın, varsın bir illüzyondan diğerine savrulsun hayal aleminde...
Şimdi düşünüyorum da, Despina ile bizi birleştiren yalnızlık kodlarıydı aslında.İçimizde harlanıp duran sessizliğe karışan, yorgun çığlıklarımızdı...evet, doğru: Pek farkına varmamış olsak da, birbirimizin tarihine yazılmıştık bir kez.Ve Bedri Rahmi'ye inat, yalnızlığımız mis filan da kokmuyordu.Hem Arthur Schopenhauer ne buyurmuştu :
" İnsanın hayatı, yenileceğinden hiç kuşku duymaksızın, varolmaya çalışmak için harcanmış bir çabadır."
Despina'da varolmak istiyordu.Duygularını ince bir süzgeçten geçirmeye hazırdı.Karanlık bir düzende, camı, çeliği, betonu, demiri delmek, ışığa erişmekti amacı.
Zeynep Özyağcılar'ı, yaşar kıldığı Despina kimliğinde izlemek güzeldi, oyundan etkilenmemek, Despina ile özdeşim kurmamaksa olasız...
Anahtar Kelimeler: tiyatro martı, zeynep özyağcılar, en güzel parçam
0 Yorum