MAKALELER

Ayna - Şiddet Üçlemesi - Mekan Artı

2012.12.18 00:00
| | |
3807

Mekan Artı, geçtiğimiz seneden bu yana ‘Şiddet Üçlemesi’ başlığı altında Türkiye’nin kanayan yaralarını seyircisine sunmayı sürdürüyor.

 

Şiddet Üçlemesi’nde Önemli Viraj!
 

Mekan Artı, geçtiğimiz seneden bu yana ‘Şiddet Üçlemesi’ başlığı altında Türkiye’nin kanayan yaralarını seyircisine sunmayı sürdürüyor. ‘Ayna’ oyunuyla kadının toplumsal alanda yaşadığı kötü muameleyi gözler önüne seren grubun bu sene ‘Şeker’ başlığı altında ‘çocuğa yönelik şiddet’ olgusunu sahneye taşıması mükemmel bir düşünce. Didem Kaplan’ın ‘Metin-Yönetim’ alanında kendisini ortaya koyduğu oyunda insanın duygularına tokat gibi inen konu çıkıyor karşımıza! 

Son dönem Türkiye’sinde ‘mağdur’ kavramının içi gitgide boşaltılıyor. Öyleki, sokak ortasında, ulu orta dayak yiyen bir kadın ya da çocuk kaderine razı olurken, toplumun içinde yaşayan yığınların bu duruma sessiz kalmalarına neredeyse alıştık. ‘Aile içi sorun’, ‘anne baba dövebilir’, ‘ne de olsa bir çocuk, şiddet o’nu uslandırır’... gibi ipesapa gelmez yargılar insanların zihinindeki akıl tutulmasının dışa vurumu! Sapıkların cirit attığı bastırılmış Türkiye toplumunda daha kadınla normal ilişki kuramamış, ‘sosyal çevre’ algısı oluşmamış o kadar çok insan varki!... Bunları psikolojik olarak tahlil etmeye kalkışsak sanırım sayfalar dolusu analizler yapabiliriz.

 
Didem Kaplan Çocuğa yönelik; ‘psikolojik, cinsel, bedensel şiddet’ düşüncesini ‘Şeker’ oyununda bir araya getirirken, üçlemenin birincisinde gördüğümüz ‘gerçek olay’ durumunu atlamamış. Yani sahnede karşımıza çıkan konuyu aslında bizler birebir daha önce yaşadık. Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine konu olan, fakat aslında birinci sayfadan manşete taşınması gereken olaylar sanki bizlere hiç bulaşmayacak gibi gözüküyor. Kötüyü kendisine yakıştırmayan Türkiye toplumu, olayı birebir yaşayınca yaşadığı şokla ne halt edeceğini bilemiyor. 

Habertürk ‘Şiddet’ Olgusunu Ön Plana Çıkarmıştı! 

Eminim hatırlayacaksınız, manşette kocası tarafından sırtından bıçaklanmış bir kadın fotoğrafı ile büyük yankı uyandıran ‘HaberTürk Gazetesi’, geçtiğimiz senenin toplumca en çok tepki toplayan haberine imza atmıştı. Toplum, kendi yarattığı canavarların kimlere nasıl zarar verdiğini gördüğünde büyük stres yaşayıp, ‘acaba benim de başıma gelebilir mi?’ savunma rekleksiyle paniğe kapılmıştı. ‘Şeker’ oyunu sahnede, HaberTürk’ün manşetine benzer bir başlık atıp tiyatro seyircisine ‘acaba’ sorusunu sordurtuyor. Çocukların yaşadığı kabusu gören, görünen kalabalığın içinde ne derece ‘sapık’, ‘sapkın’ insanlar olduğunu anlıyor. 

Didem Kaplan’ın Çabası Önemli!
 
Sahnede yer alan Ahmet Yaşar, Dilek Yorulmaz, Serpil Bilgil, Şakir Güler dörtlüsü, çocuk istismarını, tacizini, tecavüzünü... yani çocuğa yönelik şiddet durumunu bizlere o kadar net aktarıyorlar ki, insanın kendisiyle yaşadığı çatışma dahi gösterinin başarısının kanıtı sayılır. Ama ama şunu da eklemeden geçmeyeceğim; duygusal travmaların çokluğu beni öylesine duygu yoğunluğunun içine çekti ki, konuyla olan nesnel bağlantıdan uzaklaşıp, duygularımın esareti altında oyunu izlemeye gayret gösterdim. Yani söylemek istediğim şu; çocukların tecavüz ve ölüm sahnelerinde metinde azaltmalar yapılabilir. Duygu yoğunluğu insanı bazı anlarda konudan alıp başka yerlere taşıyor.
 
Mekan Artı ‘Şeker’ oyununda belkide evrenin en saf canlısı ‘çocuğu’ çarpıcı şiddet kareleriyle seyircisine sunmuş. Adım attığımız anda hemen yanıbaşımızda cereyan eden olaylar ‘bir kez daha yaşanmasın’ diye devamlı sahnelerde kalmalı. Böylesi bir konunun Didem Kaplan gibi başarılı bir yönetmen tarafından irdelenmiş olması da hepimiz için büyük şans! 

Oyun Mekan Artı’da kesinlikle izlenmeli... 

Yaşam Kaya / [email protected] 
    
 

Anahtar Kelimeler: şiddet üçlemesi, ayna, mekan artı, tiyatro artı



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir