Ödenekli Tiyatrolara Ders Veren Oyun
Tiyatro Boğaziçi, yeni sezona tiyatromuzun özlemle aradığı müthiş bir oyun ile girdi. Moliere Efendi, bugüne dek tiyatromuzda sadece oyunları ile yer alan Molière’ in hayat öyküsünden günümüz dünyasının çarpık yaşantısını bizlere gösteriyor. Ödenekli tiyatroların geniş imkanlarla basit düzeyde oynadıkları oyunların yanında, Tiyatro Boğaziçi kısıtlı bütçesi ile büyük işler çıkararak çok büyük başarıya imza atıyor.
Molière Efendi, Molière adlı küçük bir çocuğun hayata ilk adım atışından son nefesini verene dek geçirdiği fırtınalı hayat serüvenini seyircilere gösteriyor. Zengin ve cimri bir halıcının oğlu olarak dünyaya gelen Fransız yazar, babasının sahte yaşantısından kaçarak kendi hayatını kurmak ister. Aile içi çatışmalar yaşayan Molière düşüncesinden taviz vermeden tiyatro sanatına hızlıca adım atar. O’nun sahnede anlatmak istediği ile o dönemin fakir halkının aradıkları bambaşkadır. Dram yüklü oyunlarla hüsrana uğrayan yazar, grubunun baskısı ile komedi oyunları oynamaya karar verir. Fakat Fransa’da halk çok fakir ve perişan haldedir. Molière ve arkadaşları oynadıkları gösterilerden beş para kazanamadan aç sefil yaşamaya çalışırlar. Ta ki kral 14. Luois onları izleyene dek…
Yazar, kralın engin hoşgörüsü altına girerek kendisine çekidüzen vermeye başlamıştır. Zengin insanların hayatları ile dalga geçen oyunlar art arda gelmeye başlar. Kral, Molière’ in özgürce oyunlarını oynamasına müsaade ederek, bir noktada Fransa topraklarındaki halk hareketlenmesinin de önünü açar. Yazar, oyunlarında kiliseyi de acımasızca eleştirerek o güne dek yapılamayan bir işe imza atar. Bu durumdan hoşnut olmayan zengin zümre ve din adamları krala büyük baskılar yaparlar. Kral baskılara dayanamayarak Tartuffe oyununu yasaklar ve yazarın önüne koca bir set çeker. Molière bu durumdan hiç hoşnut olmayacaktır. Zenginlere ve din adamlarına karşı daha sert üsluplarla saldırmaya devam edecektir.
Oyunda Molière’in hayatı komedi ile karışık anlatılmıştır. Tiyatro Boğaziçi, yazarın yaşadığı dönemdeki Paris’in sakinlerini ironili bir dille seyirciye göstererek günümüz zengin zümresi ile de alay etmiştir. Halkın perişanlığı karşısında sadece kendi dünyalarında yaşayan bu zümre, Molière döneminin en çarpık yapısını oluşturmaktadır. Grup, halkın sorunlarına da eğilmekten kaçınmamış; Fransız devrimine dek sürecek olan çatışmaları sahneye aktararak, aslında günümüz dünyası ile o dönem arasında hiçbir fark olmadığını izleyenlere göstermiştir. Molière eseriyle, yaşantısıyla Fransız aydınlanmasında başları çekmiştir.
Tiyatro Boğaziçi, Rus yazar M. Boulgakov’un, Özdemir İnce tarafından Türkçe'ye çevrilen, Molière Efendi adlı biyografik romanını aynı adla sahneye uyarlamış. Grup ortak çalışmanın ürünü bir dekor, kostüm ve yönetim anlayışıyla ortaya muhteşem bir iş çıkarmış. Aysel Yıldırım, Burak Akyunak, Duygu Dalyanoğlu, Eser Dilsöz, İlker Yasin Keskin bitmek tükenmek bilmeyen performanslarıyla sahnede parlıyorlar. Aysel Yıldırım’ın esnek bedeni oyun içindeki tempoyu doruk noktasına çıkarıyor. Duygu Dalyanoğlu’nun yerinde oyunculuğu; İlker Yasin, Burak Akyunak, Eser Dilsöz ve İlker Yasin Keskin’in değişik karakterlerde gösterdikleri performanslar seyircileri oyuna bağlı tutuyor.
Molière’in sahnede geçirdiği hastalık ve o’na zengin zümrenin yardımcı olmayışı oyunun komedi ile karışık yapısına duygu yüklü anlar katmış. Grubun muhteşem çabasıyla zamanın nasıl geçtiğini anlayamayan seyirci, Molière üzerinden içinde bulunduğu sistemi eleştiriyor. Ayrıca Molière Efendi’de aradan yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen halk adına şartların değişmediğinin gösterilmesi seyirciyi şaşırtıyor. Topluluğun günümüz siyasi göndermeleri de gösteriyi daha bir anlamlı kılıyor.
Sezonunun en iyi oyunlarından bir tanesini izlemek istiyorsanız Molière Efendi’yi kaçırmayın…
Anahtar Kelimeler: Moliere Efendi, Tiyatro Boğaziçi, moliere
0 Yorum