TOM ve KYRA’NIN BAKTIĞI 'PENCERE' VE BİZ!
Pencere (Skylight)
Pencere (Skylight) adlı iki perdelik oyun 2016-17 tiyatro sezonu ,Oyun Atölyesinde sahnelenmeden önce ilk kez 1995 yılında National Theatre yapısı içinde Cottesloe Tiyatrosu(Dorfman Tiyatrosu),1996 yılında aynı oyun yine Broadway ‘de perdelerini açmış ve Olivier ödülü’nü en iyi oyun dalında almıştır.
1996 yılında ülkemiz ödenekli yapılarında ( Devlet Tiyatrolarının ardından İstanbul Büyük Şehir Belediye Tiyatrosunda da) Filiz Ofluoğlu çevirisiyle oynanmıştır.
1997,2014 ve 2015 yılı dahil olmak üzere İngiltere de afişlerde kalan oyun ,ikinci kez Tony ödül’üne yedi dalda aday gösterilme başarısını yakalamıştır.
Genel Sanat Yönetmeni Haluk Bilginer ve Oyun Atölyesi…
Oyun Atölyesi yazar David Hare ,çeviri Haluk Bilginer imzalı ‘’Pencere’’adlı oyunda yönetmen Birkan Uz,sahne tasarımı Gamze Kuş,müzik Çağrı Beklen ,ışık tasarımı Kemal Yiğitcan isimleriyle teknik anlamda çalışmasını tamamlamıştır.
Esra Bezen Bilgin,Haluk Bilginer,Kürşat Demir ‘in oluşturduğu oyuncu kadrosuyla Oyun Atölyesinde perdesini 2016-17 tiyatro sezonun da ‘’Pencere ‘’ adlı oyunla açmıştır.
'Pencere' adlı oyun üzerine
Dünya görüşleri birbirinden tamamen ayrı Tom ve Kyra ‘nın altı (6) yıl süren ve bitmiş ilişkilerinin ardından geçen üç yıl sonrası Tom’un Kyra’yı ziyarete gelmesiyle başlayan serüvenin konukları olarak oyunda yeni bir pencerenin açıldığını görme şansı seyirciye verilmiştir.
Tom(İş adamı) bırakılan yerde kalmış belki de üç yıllık süre içinde sadece paranın ya da parasının konforunun ötesini göremeyen her anlamda sabitlenmiş bir erkek kimliğine karşın Kyra(Öğretmen) da ise kalan sevgi kırıntılarının bile bu ilişkiyi yeniden parlatamayacağı bir değişim süreci yaşanmıştır.
Kyra artık farklı gelişimin getirdiği anlam değişimin de , kadınsı kıvrımlarının ötesinde görüş ve düşüncede kendi ideallerini de bu sürede şekillendirmiştir. Bu ideal anlayışıyla da kendince nefes alan, alabilen bir kadın olmuştur.
Tom (Erkek) Kyra’ya (Kadın) göre güç ve kararlılık anlamında ,kadının birkaç adım arkasında kalmış ve yüzeysel malzemelerin sevimli kahramanı olmanın ötesine maalesef geçememiştir.
Bu pencere’nin bundan sonra ikisine de dar geleceği hususunda seyirci olarak da şüphemiz kalmamıştır.
Güç ve kendini beğenme duygusunda Tom’un vazgeçmesinde olasılık olmadığı gibi Kyra’nın da ulaştığı değişimden dönmesinin mümkün olamayacağının seyirci tarafından algılanması da oyunda zor olmamıştır.
Tom ve para ,Kyra ve idealleri acaba onları mutlu edebilecekmi ?sorusu ise oyunun sonunda da seyircinin peşini bırakmaması önemli olmuştur.
Bilginer, Bezen Bilgin...
Oyunculuk anlamında sahnede izlerken seyirci olarak tüm özlemlerinizi giderdiğiniz anları yaşadığınız ,hayranlıkla izlediğiniz ve izlerken nefesinizin bile sizi rahatsız ettiğini düşünebileceğiniz bir usta! Haluk Bilginer.
Sahnede oynamayan adeta yaşayan ve diğer oyuncularında başarılı olmasını sağlayan Bilginer , oyunda oyunculuk anlamında bir güç kaynağı olmuştur.
Aynı sahneyi paylaşmanın güzelliğini oyunculuk adına Bilginer ‘le yaşayan ve paylaşan başarılı oyuncu Esra Bezen Bilgin içten,samimi ve doğal oyunculuğuyla seyirciyi Kyra olarak da kendisine hayran bırakmayı bilmiştir. Üstün oyunculuk performansının ardında sakladığı Konservatuar eğitim ve öğretimiyle beslediği ve tecrübesiyle biriktirdiği özenli yıllar şüphesiz onu bu başarıya hakkıyla taşımıştır.
Demir ve diğerleri üzerine...
Kürşat Demir( Edward )Tom’un oğlu olarak oyunda karşımıza çıkmış,sahnede bir usta ve çok başarılı bir oyuncuyla oynamanın üst hazzını genç oyuncunun sadece içinde yaşadığı açıkca görülmüştür.
Öğrenci kimliğinden maalesef hala çıkamamış olduğu gözlemlenmiş, bu büyük fırsatın elinden kayıp gittiğini söylemek hatta kendisi için pencerenin sadece aralık kaldığını genç oyuncuya hatırlatmak isteği geleceği bakımından satırlarımızı zorlamıştır.
Ve diğerleri...
Keyifle izlenen onca sahnenin sizi gülümsetmesi, her şeyin para olmadığının fazlaca hissedilmesi ,Birkan Uz’un gerçekten zoru başarması, Gamze Kuş sahne dekoru yaşanmışlığı mükemmel vurgulayan çalışmasıyla birlikte kostüm çalışmasında da alkışlarımızı alması, oyunun dokusuna yerleşmiş siyasi yapı, yemek pişirme sahnesinde etrafı kaplayan koku doğallığı ,Bezen Bilgin’in hayranlık uyandıran beden dili,Çağrı Bekleyen ile Kemal Yiğitcan ‘ın müzik ve ışık tasarım çalışması, Melih Pamukçu, Aynur Güçlü, Efe Soykaraman, Ataman Şencan, Banu Kaplancalı, Ali Karatuna ‘nın diğer olumlu katkıları oyuna desteklerini oluşturmuştur. Teşekkürler Oyun Atölyesi, seyircinize hayal ettirdiğiniz ve tiyatro adına yaptığınız her şey için...
Anahtar Kelimeler: pencere, oyun atölyesi, haluk bilginer
0 Yorum