Gogol’un Palto’su Eskişehir de Bulundu!
Öğrencilerimle birlikte geçen cuma günü duyduğum başarılı bir oyun izleme haberi üzerine ,seyirci olarak yönümüzü Ankara’dan Eskişehir’e çevirdik.Otobüsle yaptığımız bu yolculuğun sonu bizi önce Eskişehir’e daha sonra da Eskişehir Belediye Tiyatrosu’na yolculuğumuzun yine doğal akışı içinde ulaştırmıştır.
Kış mevsiminin tüm özelliklerinin bütün şiddet’iyle devam ettiği Ankara’dan, Tiyatro lisans öğrencilerimle birlikte yola çıkma’nın risklerini üstlenerek aslında Konservatuar’ımıza Eskişehir’den gelen başarılı bir oyun’u izlemek ve değerlendirmek isteğimle , öğrencilerimin de isteğimle aynı doğrultuda görüş bildirmesi üzerine birlikte başarılı bir oyunu seyretmek için yola çıkma isteğinin şiddet’ini birlikte hissetmiş olmamızdan kaynaklanmıştır.
Haber bize Gogol’un Palto’sunun Eskişehir’de bulunmuş olması şeklinde ulaşmış ve heyecanlandırmıştır.
Bu haber aynı zamanda Dostoyevski’nin ’’Biz Gogol’un Palto’sundan çıktık’’şeklindeki değerlendirmesini bize bir kez daha hatırlatmış ve yolculuğumuzun fantastik sonunu düşündürmeye başlatmıştır.
Üstte belirtiğim duygularımızın rehberliğinde ,Gözü arkada kalan ’Akakiy Akakiyeviç’in Çaresizliğin,Karamsarlığın,Adaletsizliğin,Güvensizliğin arasında sıkışmışlığının getirdiği yalnızlığının yaşandığı öyküsünde; Petersburg soğuğundan daha şiddetli hissettiği yalnızlığı ,hepimizi koltuklarımızda bu günler de bile rahatsız ediyorsa ! düşünelesi ’’İnsan’’ üzerine durumların sorumluluğunu bir kez daha hepimizin sadece iklimsel soğuğu !hissettiğimiz günümüzde gözden geçirmemiz gerekliliğini bize vurgulaması da ayrıca düşündürücü olmuştur.
’’Palto’’ Rus Edebiyatında önemli bir başlangıç olarak sunulan , Gerçekçilik Akım’ı ve İnsan’ın ’’ İnsan ’’ olarak Rus edebiyat’ına tutunmasına ve yazar Gogol ile buluşması açısından önemli bir yapıt olarak da adlandırılmıştır.
Palto’nun yalın gerçekçiliği’yle birlikte insana özgü temel ihtiyaçlarını içeren soğuk ve soğuktan korunmanın bile zorluğu üzerinde dokunun Palto üzerinden oluşturulması ,Eskiyen palto’nun sıradan bir memur ile birlikteliğini ,yeni bir palto edinmesini,çaldırmasını ve palto’nun bulunması için çeşitli yerlere başvurularını, bu başvurular sırasında acımasızca aşağılanması,azarlanmasının getirdiği bunalım sonucu gelen ölümün, aslında sonun başlangıçı olmasının ifadeye yönelik bir geri geliş’in fantastik dokunuşlarla !tüm palto’ları hedef tutması ve nihayetinde ölümünü hazırlayan ’Önemli Adam’ın ’sırtından palto’sunu alıncaya kadar süren Akakiy Akakiyeviç ’in gitmezliğine koyulan noktanın yokoluşu ,görünmezliğini de aynı zamanda getirmiş ve bağlamıştır.
Gogol’un ’’Palto’’ adlı eserini yazması 1825’li yıllarda Çar I.Nikola Dönemine rastlamıştır. Alaycı ve eleştirisel dili’yle yazar,Dönemin baskıcı ve eleştiri’ye karşı olan özelliklerine de vurgu yapmıştır.
Dönemin kamu kuruluşlarının durumu ve insan’a bakış durumları çarpıcı biçimde yazar Gogol tarafından işlenmiştir.
Sorunların çözüm bulamadığı ,Üst Yöneticilerin de çarpık yapısının anlatıldığı durumlar aynı zamanda hicivsel bir yaklaşımla da anlatılmıştır.
Kağıtları,Fakirliği, Yalnızlığı’yle Akakiyeviç çalıştığı kurumun her katmanında rütbe sahiplerinin ezici biçimde eğlencesi de olmuştur.
Edebiyat da sadece önemli kişiler gibi küçük bir memurun hayatı ve mücadelesinin de olabileceği bu nefes kesen uzun öykü ’yle Gogol tarafından çağında da dünya’ya gösterilmiştir.
Eskişehir Belediye Tiyatrosu , Yönetmenliğini Sanatçı Erdal Küçükkömürcü’nün yaptığı Gogol’un ’’Palto’’ adlı eserini Cemal Süreyya çevirisi üzerinden,Yönetmen yardımcılığını da Nagihan Orhan tarafından yapılmış,Dekor-Kostüm Tasarımında Osman Şengezer,Işık Tasarımında Ersen Tunççekiç,Dramaturg olarak da Şafak Özen ismine yer verilmiştir.
Akakiy Akakiyeviç de Sanatçı Hakkı Kuş , oyunun başarısında ismini büyük harflerle en başa yazdırmayı haketmiş., Ve sanatçı Palto’yu öylesine giymiş ki ;Ölçülü oyunu’yla baştan sona artan performansıyla tüm dengeleri oyunculuk adına zamanında ve her sahne de de bir diğerinin üstüne başarılı yorumu’yla çıkarak ,Kendisi’yle de yarışarak doğal ve akıcı temposunu kaybetmeden tam Palto’yu üzerine biçmeyi,giymeyi,oturtmasını bilmiştir.
Palto’yu kaybettiği andan itibaren de farklı bir oluşumun tamamlandığını Sanatçı Hakkı Kuş , Akakiyeviç üzerinden oluşturulan gerçeküstü tırmanışlarla başarılı bir şekilde de göstermeyi hiç de kolay olmayan bir değişimle de anlatmayı başarı çıtasını daha da üst’e taşıyarak yorumlamayı bilmiştir.
Akakiy’in terzisi Simon Petroviç rolünde Ali Eyidoğan’ın başarısı ise bütünün başarı halkalarında öne çıkmayı bilmiştir.Tüm hırçınlığı’yla ,Tek gözlü , dönemin bu sıradışı olmayan adamının ve bu adamın karısı Anna rolünde Burcu Tutkun Oruç’un tek sahnelik rolündeki ışığı ve oyunculuk adına memnuniyet verici kısacık bir sahnenin getirdiği rolün başarısının vurgusu da genç oyuncu tarafından usta’ca yapılmıştır.
Hakkı Kuş,Ali Eyidoğan,Burcu Tutkun Oruç başta olmak üzere alkışlarımız tüm oyuncular ;
Albayrak,Akdoğan,Bazlama,Demirer,Eryılmaz,İzci,Serim,Yeşil için Gogol’un Eskişehir de bulduğumuz Palto’suna hep birlikte öğrencilerimle yeniden Ankara’dan bir kez daha göndermek için oluşmuştur.
’’Sizi biliyorum, hepinizi çok iyi tanıyorum.’’
Füsun Balkaya / [email protected]
Anahtar Kelimeler: palto, eskişehir şehir tiyatrosu
0 Yorum