Pandemi ile birlikte iki yıl kadar sekteye uğrayan tiyatro oyunlarının, şartların iyileşmeye başlamasıyla birlikte birer birer sahnelendiği gözlemlenmektedir.
Pandemi ile birlikte iki yıl kadar sekteye uğrayan tiyatro oyunlarının, şartların iyileşmeye başlamasıyla birlikte birer birer sahnelendiği gözlemlenmektedir. Bunlardan birisi de Kartal Belediye Tiyatrosu bünyesinde Erdal Yıldırım’ın yönettiği Eşeğin Gölgesi oyunudur. Haldun Taner’in kaleme aldığı ve bu zamana kadar birçok ekibin sahnelediği oyun, Erdal Yıldırım rejisi ile seyirci ile buluşmuştur. Oyun, izlemeyenler için çok detay vermeden teknik açıdan incelenecektir.
Öncelikle oyun metni, Haldun Taner’in dilini, kalemini tamamen yansıtan eleştirel perspektifte bir oyun olma özelliği taşımaktadır. Oyunu okuyanlar, metni okudukları zaman dilimi içerisinde zihinlerinde Brecht esintisi hissetmeleri mümkündür. Kısmen Agit-prop tiyatro türünden unsurlar içermektedir. Bu bağlamda sahnelenecek oyun için rejinin buna göre yapılması gerekmektedir. Bu verili koşullar kapsamında oyun incelendiğinde bu hususların altının çizildiği saptanmaktadır.
Oyunun yönetmeni Erdal Yıldırım, daha önceden yaptığı oyunlar ve akademik kimliği ile tanınmaktadır. Daha önceki oyunları izlendiğinde görüleceği üzere oyunun içerisinde teatral olana önem vermektedir. Bu Meyerhold’un tiyatro izleğini takip eden bir düşüncenin ürünüdür. Bu bağlamda teatral olanla birlikte dansların, müziğin bir panayır havasında gerçekleşmesi ve oyunun önermesine hizmet etmesi reji açısından bütünlüğü oluşturmaktadır. Bu teatral olan reji uygulamalarıyla oyun içerisinde metafor oluşturmaktadır. Bu oluşturulan metaforların ise oyunun önermesine hizmet etmesine ve metnin daha iyi algılanmasına sebep olmaktadır. Doğal olarak bu uygulama da yapımın başarılı bir örnek olarak kabul edilmesini sağlamaktadır. Örneğin; oyunda eşeği, bir insan topluluğunun oluşturması bu duruma örnek olarak verilebilmektedir. Ya da hâkimin yaşlı, titrek bir cadı olarak tasvir edilmesi de örnekler arasında sıralanabilmektedir. Oyun için özel yapılmış müzikler, danslar ve koreografilerin oyunun seyirlik hazzını artırdığı gözlemlenmektedir.
Yönetmen oyunda teatral olanı ön plana çıkarırken, Türk Geleneksel Tiyatrosu’ndan unsurlara da yer vermektedir. Mahkemede avukatların bir meddah biçimi ile oynaması, mahkeme üyelerinin Hacivat Karagöz mizansenleriyle oynadığı sahneler, Türk Geleneksel Tiyatrosu üzerinden okunabilmektedir. Bu uygulama da oyunun rejisini desteklemektedir. Oyunun metninin daha anlaşılır bir şekilde olmasına yardımcı olarak rejiyi desteklediği görülmektedir.
Oyunda oyuncuların bir özveri ile büyük bir performans sergiledikleri gözlemlenmektedir. Oyuncuların aslında belediyenin açmış olduğu kursun iki yıllık öğrencileri olarak değerlendirildiğinde oyuncuların daha da başarılı olduğunu sonucuna varılmaktadır. Oyun izlendiğinde bir üniversitenin oyunculuk bölümünün mezuniyet oyunu gibi algılanması da muhtemeldir. Oyuncuların tüm oyun boyunca harekete ve yer yer dansa dayalı performansları, kendi aralarındaki senkronizasyonu onlara başarıyı getiren unsurdur. Bu bağlamda oyuncular; Pınar Kamit, Burçin Köylü, Betül Özcanlı, Arzu Kızılışık, Ferda Avcıoğlu, Selenay Çakan, Ceren Gök, Funda Yel, Mertcan Önder, Nilgün Durmuş, Samet Can Çelik, Sevda Küpeli, Murat Macit, Birsel Kantarcıoğlu, Tuncay Tan, Hümeyra Yeşil, Okan Başar, Göktaş Aktaş, Beyza Okumuş, Zeynep Korkmaz, Mazlum Doğan, Esranur Demir ve Berke Ahmet Dölen’in oyunda başarılı bir oyunculuk sergiledikleri tespit edilmektedir.
Devlet tiyatroları ve şehir tiyatroları haricinde kamu içerisinde oyun sahnelenmesi bir takım handikapları beraberinde getirmektedir. Örneğin; ödenekli tiyatrolarda oyun içerisinde her teknik birim için istihdam edilen ayrı görevli bulunurken, belediye kursları bünyesinde yapılan oyunlarda bu işler daha çok ekip içerisinde gönüllülük esasına dayanmaktadır. Kartal Belediye Tiyatrosu da belediye meclisi kararı, yasa ile kurulmuş bir tiyatro olmadığı için teknik birimi mevcut değildir. Bu durum oyunun ışık tasarımı ve salonun fiziki imkanlarının pek yeterli olmadığı sonucunu doğurmaktadır. Tabii ki birçok belediyeden ve sahneden fazlaca imkânı olmasına karşılık bugün bir Muhsin Ertuğrul sahnesi imkanlarına da sahip değildir. Bu bağlamda oyuna teknik anlamda yapılacak küçük dokunuşlar oyunu kusursuz hale getirecektir. İzleyen için daha büyük bir seyirlik haz sunacaktır. Kartal Belediyesi’nin kültürel manadaki çalışmaları -özellikle son 5-6 yıldır- takdire şayandır. Bu eksiği de kısa sürede düzelteceği düşünülmektedir.
Bütün bu bilgiler çerçevesinde oyundaki oyunculuklar ve reji bağlamında bu sezon bolca konuşulacak bir oyun olarak tespit edilmektedir. Oyuna yapılacak, ışık ve teknik olarak birkaç küçük dokunuşla oyunun tüm festivallerde birçok dalda yarışacak ve başarı da kazanacak bir yapım olduğu gerçekliği bulunmaktadır. Bu yüzden Haldun Taner gibi bir yazarın metni, başarılı bir yönetmen ve başarılı bir kadro ile buluşması, seyirciler için seyirlik hazzı yüksek bir yapım sunmuştur.
Yasin çetin
0 Yorum