DELİ DUMRUL (2023): “Çarpıcı, Sürrealist Bir Dede Korkut Masalı”
İzmir Şehir Tiyatroları 2023/2024 sezonunu Güngör Dilmen’ in yazdığı, Yücel Erten’ in yönettiği ‘Deli Dumrul’ oyunuyla açtı. Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel metafizik varlık olarak addedilen bu kişi, Oğuzların halk kahramanlarından yola çıkılarak Dede Korkut’ un Oğuznameleri’nde detaylıca anlatılmış ve bu anlatı tiyatromuza kadar uzanmış. Türklerin Şaman inancından Müslümanlığa geçiş dönemine denk gelen bu masal, aslında mitolojiyle birebir paralellikte gösteriyor. Yücel Erten böylesi bir konuyu alıp, tek perdelik çarpıcı bir rejiyle sahneye koymuş. Gösteride Bahadır Buyruk, Sonya Dicle Çetin, Candaş Yılancı, M. Can Yılmaz, M. Onur Atbaş, Dine Altıok… isimlerinden oluşan kalabalık kadro yer alıyor.
Yücel Erten 1991 yılında Ankara Devlet Tiyatrosu’nda, 2007’de Trabzon Devlet Tiyatrosu’nda sahneye koyduğu ‘Deli Dumrul’u, 2023 yılında İzmir Şehir Tiyatrosu’nda sahneye aktarıyor. Bu aktarım 2007 yılında izlediğim oyunla paralellik gösterse de, konunun aktarımında farklılıklar var. Bu sahneleme diğerine göre daha hızlı ve tempolu biçimde oluşturulmuş. Bu durum kadronun gençlerden oluşan yapısından kaynaklı.
“Deli Dumrul” on iki öyküden oluşan tarzıyla Türklerin yaşamını, kültürel yapısını, duygularını, erdemlerini, yaşantısını bir öykü akışı içerisinde anlatmaktadır. Konuda Deli Dumrul isminde bir yiğit var. Kuru bir çayın üstüne köprü yaptırmış; geçeninden 30 akçe, geçmeyeninden zorbalıkla 40 akçe alır. Bir gün bir yiğit ölür ve feryatlar üzerine Deli Dumrul bu feryatların nedenini sorar. Azrail denilen meleğin yiğidin canını aldığını öğrenir. Azrail’e kızar ona meydan okur. Deli Dumrul’a sinirlenen Allah, Azrail’e görev vererek Dumrul’ un yanına gönderir meleğini. Azrail, Deli Dumrul’ un ya canını alacaktır ya da Dumrul’ un hayatına karşılık ona kendisi için ölecek birisinden can getirmesini isteyecektir. Deli Dumrul annesine ve babasına gider ama onlar canlarını vermezler. Başka can bulamadığı için karısına gider. Karısı Elif, onsuz bu hayatın hiçbir anlamı olmadığını söyler ve kendi canını vermeye razı olur. Allah bu olaydan etkilenir ve onları bağışlar…
Aslında olaylar bu kadar değil. Fakat bizim sahnede izlediğimiz olay burada bitiyor. Sahneleme olarak Anıl Işık’ ın zeki dolu çalışmasına tanığız. Oluşturulan köprü, akabinde süregelen geçişler o kadar hızlı, aksamadan oluyor ki, sahneler arası geçiş bir solukta gerçekleşiyor. Bunu kalabalık kadroya ve oyunun tamamına baktığımızda büyük ayrıcalık olarak değerlendirebiliriz. Yücel Erten’ in sahne tasarımından aldığı güçle oyununa eklediği absürt ve sürrealist, hafif komik, sahneler bilindik bir konuyu sıkıcılıktan uzak, aksine perdeye bağlı biçimde izlemememizi sağlamış. Yücel Erten kalabalık kadrolarla çalışmayı seven bir usta. Bunu her yönetmen yapamaz. İzmir Şehir Tiyatrosu’ nun genç yapısını düşündüğümüzde, gençlerle böylesine muhteşem başarılı bir dinamizm yakalıyor olması, yönetmenin işine ne denli önem verdiğini kanıtlıyor. Dede Korkut’ un komediyle karışık absürt görüntüsü, Azrail ile Dumrul’ un sürrealist karışımı, Dumrul’ un ve Elif’ in ölmek istedikleri sahne temponun zirveye çıktığı anlar. Yönetmen başarısı kusursuz!
Oyunculara gelir isek… Develerle geçiş bölümünde oyuncuların tempoyu kaybetmemesi lazım. Bunun dışında Dumrul rolünde Bahadır Buyruk, oyunu alıyor, tek başına sırtlıyor, bitmek bilmeyen enerjisini rolünü son ana kadar sürükleyip muhteşem performans ortaya koyuyor. Bu oyuncu ayakta alkışı hak etmiş. Elif’in sahneleri oyun içinde kısa kalmış. Fakat Sonya Dicle Çetin son derece iyi eğilmiş karakterine. Kırkyiğit’te Candaş Yılancı, Bahadır Buyruk ile çok iyi dayanışma içinde. Azrail’in sert görüntüsünün içine komedi de yerleştiği için, Dumrul’un sırtında seyahati, Dine Altıok’ un sahne duruşu çok doğru olmuş. Deniz Bilgili’ nin giysi tasarımda oluşturdukları yönetmenin anlatımını sonuna kadar desteklemiş. Oyun içinde araya katılan politik göndermeler ise cuk diye oturmuş.
İzmir Şehir Tiyatrosu’ nun ‘Deli Dumrul’ çalışması Yücel Erten’ in başarılı rejisiyle sahne yolculuğunu sürdürüyor. Gidin, görün, izleyin bu kaliteli gösteriyi.
Anahtar Kelimeler: İzmir Şehir Tiyatroları, Yaşam Kaya, yücel erten, deli dumrul, Bahadır Buyruk, Sonya Dicle Çetin, Candaş Yılancı, M. Can Yılmaz, M. Onur Atbaş, Dine Altıok
0 Yorum