‘Adam’ Yaşamımızın Bir Parçası Olurken.
Sanırım bundan 6 sene önce Fransız Kültür Merkezi’nde grubun o dönem üniversite ekibiyle hazırladığı ‘Canlı Maymun Lokantası’ oyununu izlemiştim. Oyundan öylesine etklemiştim ki, Galatasaray Üniversitesi oyuncuları sayesinde üniversite
Tiyatro Öteki Hayatlar, Galatasaray Üniversitesi mezunları tarafından kurulan bir tiyatro topluluğu. Sanırım bundan 6 sene önce Fransız Kültür Merkezi’nde grubun o dönem üniversite ekibiyle hazırladığı ‘Canlı Maymun Lokantası’ oyununu izlemiştim. Oyundan öylesine etklemiştim ki, Galatasaray Üniversitesi oyuncuları sayesinde üniversite tiyatrolarını takip etmeye karar vermiştim. İşte böylesi güzel oyunlarla insanı heyecana sürükleyen üniversite tiyatro topluluğundan Tiyatro Öteki Hayatlar’a uzanan koskoca yıllar halen içerisinde büyük heyecanları barındırıyor.
Öteki Hayatlar’ ın yeni sezonda izleyicisine sunduğu ‘Adam’ adlı oyun F. Yüksel Sendan’a ait bir metin. Artun Özsemerciyan tarafından yönetilen oyunda, bir erkeğin yaşamına dair dışavurumlar sahneyi aydınlatıyor. Çarpıcı karelerle seyircisine insan psikolojisinin nerelere kadar uzanabileceğini anlatan topluluk; bir adam yaratan yazarın aslında o adamla ne denli içiçe geçtiğini, şizofrenik bir takım düşünce yapısıyla nasıl kendisini yansıttığını, yansımadan yola çıkarak ‘erkek’ egemen düşünce yapısını cesurca ifade ediyor.
Tiyatro sahnelerinde pekte alışık olmadığımız konu örgüsü içinde, seyircinin kendisini aradığı aşikar. Konuda bir yazar sıfırdan, kendine ait karakter meydana getiriyor. Yarattığı karakterin her türlü davranışını kontrol eden yazar, daktilosunun tuşuna basmaya başladığı andan itibaren ‘adam’la başbaşa kalıyor. Ve bundan sonrası dikkat çekici olaylar silsilesini doğurmuş. Adam’ ın istediği kadınla beraber olma fikri yazarın düşüncelerini esir alırken, yazar kendi harfleriyle evinin duvarları arasında nefes alan karaktere karşı tepki refleksleri geliştiriyor. Kontrol mekanizmasının neresi olduğu sorusu iç içe geçiyor.
Konudan anlaşılacağı üzere olaylar biraz karışık. Oyunun şizofren yanından tutun da, erkeğin duygusal tepki süreçlerine dek karşımızda iki ayrı hayat varmış gibi. Aslında son sahnede neyin ne olduğu ortaya dökülüyor. Heyecanlı konuyu çokça anlatmadan sahnedeki isimlere bakmakta yarar var.
‘Adam’ rolünde karşımıza çıkan İlyas Özçakır, bir kişi tarafından yaratılmanın verdiği rahatsızlıkla kendi özgür düşüncelerini ortaya koymaya çalışıyor. Sinemada dahi çok kez tekrarlanan konunun en can alıcı noktasını Özçakır oynamış. Doğal tepkiler, anlaşılır konuşma biçimleri, hafif komediye dokunuşlar oyuncunun rolünü başarıyla bizlere aktardığına işaret ediyor. Artun Özsemerciyan ‘Yazar’ ın karmaşık ruh hallerini oynarken sessiz düşünce biçimleri geliştirmiş. Durağan, sade rolünün son sahnelerdeki çıkışını iyi tespit ederken, yönetmiş olduğu metni ne denli özümsediğini bizlere hissettiriyor. Didem Çimen ve Hande Karaman ikilisinin oyuna katkılarına bakar isek... İki oyunucu da erkeklerin istediği kadınla istediği zaman beraber olamayacağını, bir erkeğin duygu kontrolüne girişemeyeceğini net biçimde aktarıyorlar.
Artun Özsemerciyan’ ın yönetimini pekala beğendim. Ama yazarla ilgili kafamda soru işaretleri var. Oyun biraz daha tempolu biçimde yazılamaz mıydı?
‘Adam’ Oyuncular Tiyatro – Cem Safran Sahnesi’nde sizleri bekliyor...
Yaşam Kaya / [email protected]
Anahtar Kelimeler: Adam, Tiyatro Öteki Hayatlar
0 Yorum