İBBŞT yapımı, Alp Tuğhan Taş'ın yazıp yönettiği ve 'umutsuz, çaresiz kalmış' oyuncu Muhsin'i yaşar kıldığı " İKİNCİ PERDENİN BAŞI " adlı oyunda, Ebru Üstüntaş Afet yorumuyla " Ev Yapımı ", " Söz Veriyorum ", " Kimse Öyle Şeyleri Konuşmuyor "un ardından yine etkileyici bir karaktere imza atmış.
Alp Tuğhan Taş, "İKİNCİ PERDENİN BAŞI" ile, hiç kuşkusuz gelecek vaad eden bir yazar olduğunu da kanıtlamış.
"İKİNCİ PERDENİN BAŞI" sadece tiyatro dünyasında değil aslında hemen her sektörde yaşanan ast / üst ilişkilerini, hırsları, hoyrat isyanları, korkuları, ufunetli rekabetleri başarıyla anlatmakta.
Afet ve Muhsin.Her ikisinin de hayatlarında haykırışlar, onmaz acılar, bekleyişler vardı.Av ve avcı, yara ve bıçak, yem ve ökse olmuşlardı hiç durmadan.Sürekli dirilen, istila eden hatıralar da cabası.
Afet ve Muhsin için bir yanlışın bittiği yerde bir başka düş, hayat kırıklığı başlamıştı hep.Geç kalmışlardı..belki de hep erken çıkmışlardı yola.
Gözleri acılıydı.Geriye, sıfır noktasına dönmek enikonu olasızdı artık, biliyorlardı.O halde bir tabanca...ikinci perdenin hemen başındaki o mektup adam rolü...o yarım sayfalık tirad.
Alp Tuğhan Taş ve Ebru Üstüntaş dorukta iki oyunculuk örneği sergilerken, yanıtını asla bilmedikleri, bilemeyecekleri soruların prangalarına müebbeten tutsak edilmiş Muhsin ve Afet'i yorumlarken, adeta hayatlarımızdan bir kreşendoyu gözler önüne seriyorlar.
Umarım ve dilerim " İKİNCİ PERDENİN BAŞI " sadece " Gençlik Günleri'yle sınırlı kalmaz sezonda da izleyici ile buluşmaya devam eder.
Anahtar Kelimeler: Alp Tuğhan Taş, İkinci Perdenin Başı
0 Yorum