SANATÇI veya UMUDUN YILLANMIŞLIĞI " KRALİÇE LEAR"...
"Onbeş yaşımda kendimi öğrenmeye verdim, otuz yaşında irademe sahip olabildim, kırk yaşında seziş yoluyla her şeyi kavradım,yetmiş yaşında doğru olan şeylere zarar vermeden kalbimin isteklerini yerine getirebildim” diyor Konfüçyüs.
Yaşantıyı; yaşananlardan, görülenden, duyulanlardan sonra kişide kalan ve kişiliği zenginleştiren, bir anlamı olan bütün şeyler diye biliyoruz. “Kraliçe Lear”da yaşlanmak ve bunun çeşitli bedellerini, kuşak farklarından çıkan çatışmaları, iletişim sorunları ve bunun getirdiği komik ve dokunaklı durumları anlatıyor.
Kanadalı Eugene STICLAND’ın yazdığı Yıldız KENTER’in yönettiği ve 81 yaşındaki oyuncu “ Jane” rolünü üstlendiği “KRALİÇE LEAR” da liseli genç kız “ Heather”i Sedef ŞAHİN oynuyor.
Urban CURVZ Kadın Tiyatrosu’nun kurucularından Joyce DOOLİTTLE için özel olarak yazılan “ KRALİÇE LEAR”ı tam kendine göre bulan Yıldız KENTER oynadığı her rolle özdeşleşiyor.
Yaşlı bir oyuncu olan “ Jane”, sadece kadınlardan oluşan bir Shakespeare prodüksiyonunda hazırlandığı rolde ona ezberde yardıma gelen “ Heather” de olgunlaşma ve yılmamayı, umarsız gençlik ile yaşama sevincini, umudu keşfediyor. Oyuna hazırlanırken birbirlerini daha yakından tanıyorlar. Her ikisi de sevdiklerini yitirmiştir. Anılarını paylaşırlar. Birbirleri için ne denli önemli olduklarını anlarlar.
Sanatın yapıcı gücü ve Shakespeare’nin büyüleyici varlığı sayesinde, hem kendilerine hem de yepyeni dünyaları, duyguları ve yetenekleri keşfederler.
Oyunun 3. kişisi ise çellodur. Ezgiler zaman zaman eski Yunan tiyarosunda koronun gördüğü işlevi yüklenirken “Jane” için kişiliğini kuran, oluşturan, yaşanan olguların bilinçsiz ve süresiz öznesi oluyor.
62 yıldır sahnede başarılı bir ömür geçiren Yıldız KENTER sevdiği işi yaptığı için mutlu. Sedef ŞAHİN 17 yaşında Pera Güzel Sanatlar Lisesi Tiyatro bölümü son sınıf öğrencisi. Feride Berin VAROL ile Julide Canca EKE dönüşümlü olarak çellisti canlandırıyor.
Osman ŞENGEZER’in dekor ve kostüm tasarımı, Cem YILMAZER’in ışık düzenini yaptığı oyunu dilimize Yıldız KENTER’in kızı Fatma Leyla Kenter TEPEDELEN çevirmiş.
Sanat; özellikle insanın, yaratıcılığa yönelmesi, yaşamın getirdiği kayıpların, zorlukların üstesinden gelebilmesini sağlıyor. Kendimizi en yalnız ve çaresiz hissettiğimiz anda bile insan sıcaklığını, sevgisini duyabilme gücünü bize vermesi, sanatın birleştirici gücüdür. “Kraliçe Lear” işte bu gücün açığa çıkmasına, umudun yıllanmışlığına iyi bir örnek.
Kent Oyuncuları
Anahtar Kelimeler: kraliçe lear, kent oyunları, kenter tiyatrosu
0 Yorum