Binali Ve Temir - İstanbul Şehir Tiyatrosu

İNTİKAM İSTEĞİ VE SAHNE ÜSTÜNDEKİ BİNALİ İLE TEMİR
 
    
    "Öykü” ile “sahne oyunu” birbirinden farklı türlerdir. “Binali ile Temir”in metne sadık kalınarak öyküyü yazdıran temel derdinin korunmuş olduğu ve bunun seyirciye aktarıldığını görmek, okurla- seyirciyle bir noktada buluşması kuşkusuz yönetmenin sahneye kendi okumasını aktarması, bu aktarım üzerine eseri yeniden anlamlandırması ve cisimlendirmesi yazarını mutlu kılmış olsa gerek.

 
    Öte yandan yönetmenin bazen bir cümleden büyük patlamanın kıvılcımını alarak seyirci ile sözün gücünü paylaşma çabası da tiyatronun tılsımlı olduğu kadar cüretli bir girişimidir.

 
    Yıldırım Fikret URAĞ’ın, sahneye uyarlayan, yöneten ve “BİNALİ” rolünde gösterdiği çaba O’nun güneşe en yakın yerlerde güneşten saklanmak için değil dokunmak amacıyla seçtiğinin kanıtı.

 
    "Anlatıcı” ve “AVAN”da Haldun ERGÜVENÇ ve “TEMİR” rolünde Gün KOPER “başarılı” sözünü tam anlamıyla hak ediyorlar.
 
    30.İsmet Kuntay Tiyatro ödülünde “OCAK” ve “Hadi Öldürsene Canikom” oyunlarıyla en iyi yönetmen ödülüne layık bulunan Yıldırım Fikret URAĞ dengeli ve sağlam bir sahne oyunu kotarmış. Sınırsız ormandaki sonsuz çiçeklenmenin tohumlarını devşiriyor. Daha çok insanın, daha çok güç, daha çok insanın daha çok intikam istediği günümüzde şeytanın bile bulamayacağı umulan bir mağarada yanan çoban ateşinin duvarlarda yarattığı gölgeleri seyircileriyle paylaşıyor.

 
    İlk kitaplaşan eseri tiyatro oyunu “ Mahmut ile Yezida” olan Murathan MUNGAN’ın biri yurtdışında olmak üzere dördüncü kez sahnelenen “Binali İle Temir” de dramatik yoğunluk, çatışan güçlerin varlığı, aralarındaki gerilim, disiplinler arası ilişkiye özel önem veren yazarın başarılı bir eseri.

 
    Çoban Temir'in ormanda yaralı olarak bulduğu namlı bir eşkıya olan Binali, yaralı haliyle kendine yardım eden Temir'e buyruk vermeye kalkışır. Ancak bu tavır buyruk almayı bilmeyen Temir'in hiddetiyle karşılanır. Ne namlı bir eşkıya olmasının ne de gücün korkusunu taşımayan Temir, Binali'ye karşı bir cengi başlatır. İyileşmeyi bekleyen Binali'nin de cenk sırası gelecektir. Silahları erkeklik, cesaret, güç ya da sevgi olan "cenk"i kazananı aslında ruhu en az yaralı olanın gücü belirleyecektir.
 
    "Binali ile Temir” in kıvılcımını karanlığı, yalanları güneşe çıkartmak için yayalım isterim. Emeğini ortaya koyanları kutlar, alkışlarının bol olmasını dilerim.