Nazım Hikmet'in yazdığı, Arzu Önder ve Şenol Önder'in uyarladığı, dramaturgluğunu Arzu Önder'in, yapımcılığını Şişli Tiyatrosu'nun, koreografisini Caner Peçenek'in üstlendiği " Kafatası " adlı oyunu Şenol Önder yönetmiş, aynı zamanda dekor tasarımını da gerçekleştirmiş.Ve Cem Burçin Bengisu, Zeynep Eylül Çırak, Cem Okyay, Görkem Örskıran, Selçuk Delipınar, Hafize Başak, Deniz İnanç, Sevim Erdoğan başlıca rolleri paylaşmışlar.
" Kafatası" Nazım Hikmet’in, ilk kez doksan iki yıl önce Darülbedayi’de sahnelenen oyunundan uyarlanmış bir traji komedi...
Hadise Dolaryanda adlı hayali bir ülkede geçer.
Dr.Dalbanezo hasta kızını iyileştirmek ve kendi ifadesiyle " Koh Basillerinin kadavralarını insanlığın ayakları altına sermek " için gecesini gündüzüne katarak çalışmaktadır.
Gazete Dolaryanda ilk sayfasından " Verem'in serumu bulundu " haberini verir.Dr.Dalbanezo nihayet " tünelin ucunda insanlığı aydınlatacak bir ışık görmüş"tür çünkü.
Oysa günden geceye, geceden gündüze neler değişmez ki...
Bazıları için bu buluş bir felaketin başlangıcı olabilir mesela...derhal, hiç geciktirmeden önlemler alınır.
Ve Dr.Dalbanezo bir anda şarlatan, cahil, yalancı, sahtekar, düzenbaz olarak yaftalanır.Tıpkı Dr. Thomas Stockmann gibi bir sürekavı uygulanır ona da, neredeyse " Bir Halk Düşmanı " ilan edilir.Dayanaksız bırakılır.Bilim cehalete, suç masumiyete yenilmiştir.
Geriye kalan kafatasıysa bütün hayatı boyunca işe yaramamış bir insanın kafatası olarak, sergilenmeye değer görülür.
Nazım Hikmet'in sözleri herşeyi açıklar aslında :
“…Kapitalizm, gelişerek öyle bir merhaleye varır ki, yalnız maddi eşyalar değil, manevi değerler de mal olur, alınıp satılır…”
Cem Burçin Bengisu başarı çizgisi yüksek, sarsıcı Dr.Dalbanezo yorumuyla, Hafize Başak, Deniz İnanç, Sevim Erdoğan, Cem Okyay, Selçuk Delipınar yaşar kıldıkları farklı karakterlere ekledikleri sahicilik ve inandırıcılıkla esere çok şey katmışlar.Zeynep Eylül Çırak gelecek vaad eden bir aktris olarak, övgüyü hak ediyor.Genç şair rolünde Görkem Örskıran doğal ve samimi.
Şenol Önder hiç kuşkusuz eseri çok iyi analiz etmiş ve her detayı anlamsal bir düzleme yerleştiren bir özenle sahneye taşımış sonuçta da, kolay unutulmayacak, çapaksız bir Nazım Hikmet yorumu ortaya koymuş.Daha öncede başarılı çalışmalarına ( " Yan Rol "," Dublörün Hikayesi ") tanık olduğumuz Şenol Önder " Kafatası " ile sözünü yine en doğru, en etkili biçimde söylemiş.
İlginç dekoru, ışık, kostüm, koreografi tasarımları ve sahnede olup biten herşeyin gerçekten yaşandığını tam olarak duyumsatan, istenen tesiri seyircide derinliğine yaratan, nitelikli, başarılı oyunculuk performanslarıyla da " Kafatası " ciddi bir emeğin ürünü.Kolaya kaçılmamış, alkış avcılığı tarzı tuzaklara düşülmemiş, klişelere sığınılmamış, tutarlılık ve tempo hiç aksatılmamış.En önemlisi, son zamanlarda giderek kulaklarımıza hasar veren, o bıktıran küfürlere hiç yer verilmemiş.
Müsamere, sketch tarzından uzak gerçek ' tiyatro ' keyfini yaşatan " Kafatası ", baştan sona yetkin bir tiyatroculuk örneği.
Anahtar Kelimeler: kafatası, Şişli Tiyatrosu
0 Yorum