MAKALELER

Corialonus - İstanbul Şehir Tiyatrosu

2009.10.04 00:00
| | |
8035

W. Shakspeare neden dünya ölçeğinde etkili olmuştur ? İngiltere’ye özgü sosyal şartların ürünü olan bu yazar nasıl olup da farklı kültürlerde doğru algılanmış...

   ROMA'YI "ROMALILAR" YIKACAK...
 
    "İnsan kendisinin yazarıdır ve kendisinden başka akrabası yoktur “ der Coriolanus.
 
    " Hiçbir şey” Elizabeth dönemi İngilizce’sinde zaman zaman “kadın cinsel organı” anlamına geldiğine dair bazı kanıtlar vardır. “ Hiçbir şey” erkekler için güvenle sığınılacak bir şey olduğu kadar tehlike sinyali veren bir şeydir de. Her yokluk algılanabilir olmak için mevcudiyete bağlıdır. Öylese “yokluk” güçlü bir gölge yaratır.
 
    "Herkese layığınca muameleye kalksak, dayaktan paçayı sıyıracak kim kalırdı ki ?” derken Hamlet, kendi içsel varlığında ne çökmüş ise gaddar bir biçimde kendisiyle tutarlı ve kendisiyle özdeş olan Coriolanus da, o kadar mükemmel bir biçimde kendi içsel varlığından emindir. Kamusal biçimlerin gösterini küçümsenerek reddedilmektedir. Kim olduğunun tam anlamıyla farkındayken neden halka törensel bir biçimde gösterilmesi, insanların onun adını ve ünvanını onaylamaya arzulaması gereksin ki ? Coriolanus hem gösteren hem de gösterilen olarak davranarak, toplumsal görüşe aldırmaksızın kendine değer ve anlam atfeder.
 
    Coriolanus “eylemlerinden başka bir şey değildir” Döngüsel- uslanmaz bir biçimde ısrarcı bir öz tanımlama sürecidir. Corialonus kendisi gibi olmamanın ne demek olduğunu düşünemez. Kesinkes kendisi ve bu yüzden de bir tür boş “totoloji” oluşur. Corialonus, oyunda bozguna uğrar ama küçük kent soylu olarak düşünülüğünde tarihsel olarak onun ölümünü gerektiren “hiçbir şey” yoktur. Tam tersine bütün toplumun kendi kendisinin yazarı olma ideolojisinin tuzağına düşeceği, bütün bireylerin kendilerinin tek babası, vücutlarının özel girişimcilere ve bir emek gücünün tek sahibi olacakları zamanın habercisidir.
 
    Corialonus uzgörüsüzdür...
 
    W. Shakspeare neden dünya ölçeğinde etkili olmuştur ? İngiltere’ye özgü sosyal şartların ürünü olan bu yazar nasıl olup da farklı kültürlerde doğru algılanmış ve beğenilmiştir. Shakspeare yazdığı konularda ve yarattığı karakterlerde evrensel insanı ve sorunlarını işliyor. Karakterlere farklı sınıflara ait , bazen sınıfsal özellikler ön plana çıkıyor ama insan üzüntüleri, beklentileri, kıskançlıkları, kavgaları oyunda vermek evrenseli yansıtıyor. İnsan çok boyutlu ve farklı beklentileri bir arada yaşayabilen karmaşık bir varlıktır. Shakspeare bunu gördüğü ve buna uygun karakterler yaratmak gibi çok zor işi başardığı için izleniyor.
 
    Corialonus’ da büyüleyici bir şiir, bir müzik,büyük aşklar ya da harika soytarılar yoktur. Ne kışkırtan öğeler ne de hayal gücünde yaratılan canavarlar vardır. Bütün bunlara rağmen oyun gerçek, deneyimlerin kendinden bile daha gerçektir. Sempatinin dışında, her türden duygu uyandıran anıtsal bir kahraman vardır. Corialonus tek kişilik bir oyun değildir. Kalabalıkların adları yoktur. Corialonus’un annesi, karısı ve oğlu vardır. Ama bunların kendilerine ait yaşamları bile yoktur. Yalnızca trajedinin gelişen durumlarına bir zemin olarak hizmet ederler. Corialonus ’taki tarih şeytan değil, yalnızca ironik ve trajiktir.
 
    Kitleler aynen ateş ya da sel kadar kör ve tahrip edici birer öğedir. Tarih acımasızdır, tuzak kurar. Büyük insanlar düşer, küçükler kalır. Düşenin çektiği acılar, her iktidarın başlangıçı ve sonunu işaret eder ama bu kısır döngü içerisinde anlaşılmaz “tırmanılan büyük merdiven metaforu”, ilk ve son adımda olduğu gibi darağacıyla birlikte yer alır.
 
    Berthold Brecht’de Corialonus’u sahneye hazırlanıyordu, daha doğrusu uyarlanmış halini. Brecht, Corialonus’la faşist liderlerin ihanet ettiği halkın dramını görüyordu.
 
    Corialonus Ülkemizde ilk kez 1945-1946 sezonunda Muhsin Ertuğrul rejisinde sahnelenmiş. “Caius Marcius Corialonus” kibri ve vatanseverliği ( !) ile son olarak 15 Nisan 2009 da İBŞT de yer alan bu dönemin oyunlarından.
 
    Shakspeare’nin 1608 de yazdığı Corialonus için Halide Edip ADIVAR 1965 de Türk Tiyatrosu dergisine yazdığı gibi; herkes Corialonus’tan nefret eder ;kaba, terbiyesiz,hiç kimseye muhatap olmaya layık değil...insanların onunla münasebeti şehirde sıradan iki vatandaşın ilişkisi gibi olamıyor” bu 1579 de Sir Thomas North’un Plutarch’tan tercüme ettiği “ Hayatlar”dan alınan bir konuyu Shakspeare, Aristo’nun dediği gibi trajedinin gayesine uygun olarak “takdir- alaka ya da merhamet uyandıracak şekilde” yeniden düzenliyor. Corialonus daha kuvvetli renklerle çizilmiş iyi ve kötü taraflarını daha keskin olarak belirtmiş, cesaretini göze çarpacak halde anlatır” der.
 
    Amma 15 Nisan 2009 da Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesinde izlediğim bu oyun bu sezon Kağıthane Sahnesinde izleyince tekrar hayal kırıklığına uğradım.
 
    Shakspeare Roma tarihine ait üç eser yazdı. Corialonus, Julius Cezar, Antinus ve Kleopate. Corialonus konusunun Miladın 1. asrında yaşamış olan meşhur Yunan müerrihi (Tarih yazan) Plutarh’tan aldığını ve sahnelendiğini Roma Cumhuriyetine ilk senelerine tarihin efsanelere karıştığı bir devre aittir.
 
    Öyküsü savaşı ve barışı- sevgiyi ve nefreti ele alan bu oyun, Volsya’lılar lideri Tullus Aufidius arasındaki kişisel çatışmanın özet olarak aktarımı olması gerekirken, halkın çıkarlarını, hak ve özgürlüklerini soylulara karşı korumakla görevli devlet memuru olması gerekenlerle Corialonus’un Roma’nın içindeki düşman olmaktan çıkarak Roma’nın dışındaki düşmanla özdeş duruma gelişi ve diğer yandan da kendi ailesi ile çatışmalarını anlatması gerekir.
 
    " sevgi ve nefret” Corialonus’da çok yakın, atbaşı gitmelidir. Corialonus barış zamanında hayata uyum göstermekte zorlanan bir askerdir. Ali TAYGUN çevirisinde ve Şükrü TÜREN rejisinde tüm bunlar ortaya çıkmıyor. Çağdaşlaşmaya gönderme olarak verilmeye çalışılan “motorlu” sakat aracı ise rol çalmaktan öte bir işlev yüklenmiyor. Halk liderlerinin “özürlü” gösterilmesi ardındaki amaç ortaya açık ve seçik dökülmesi gerekmekte.
 
    Roma’yı Romalılara yıktırmamak gerekir...

Anahtar Kelimeler: corialonus, İstanbul Şehir Tiyatrosu



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir