MAKALELER

Bu şehri terk ettiğimde bir kış mevsimiydi...

2025.10.02 00:00
| | |
15373

Paylaş:
Gözlerindeki yağmur bulutlarını parmağının ucuyla dağıttı Claire. Kalbinin (yoksa anılarının mı?) çizdiği tekinsiz patikalarda yürüyordu nicedir....


"Bu şehri terk ettiğimde bir kış mevsimiydi..."

İBBŞT'den " Bir Ziyaret " 

Friedrich Dürrenmatt'ın yazdığı, Zahide Gökberk'in dilimize kazandırdığı, Dilek Tekintaş'ın dramaturjisini, Yıldırım Fikret Urağ'ın yönetmenliğini üstlendiği " Bir Ziyaret / Der Besuch Der Alten Dame” (1956) adlı piyes üst düzey rejisi, oyunculukları, dekor, kostüm, ışık, efekt tasarımları, koreografisi ile her türlü övgüyü fazlasıyla hak eden,  gerçek bir başyapıt...

Güllen halkı için neredeyse Tanrı’dan sonra tek ve son şans olan, Clair Zachanassian bir öğle vakti yanında yedinci eşi, bir panter ve bir tabut ile trenden iner.

“Bu şehri terk ettiğimde bir kış mevsimiydi. Üstümde incecik bir elbise, kırmızı kurdeleli örgülerim, karnım burnumda. İstasyona doğru yürürken kasabalılar sırıtarak alay ediyordu benimle. Üçüncü mevki bir kompartımanda titreye titreye Hamburg’a hareket ederken kendime bir söz verdim. Bir gün Güllen’e tekrar dönecektim. Gençliğimden beri bir hayalim vardı. O da Güllen kilisesinde evlenmekti.”

Ağacın gövdesine kazınmış kalbin içine, özenle yazılmış ‘Claire’ ve ‘Alfred’ isimleri ağaç büyüyüp, gövde kalınlaştıkça birbirinden uzaklaşmıştı… Ne tuhaf, Claire ölmüyordu. Her parçası ölse de, hatıraları ölmüyordu çünkü.

Peki, hayatı geri sarmak mümkün müydü?

Gözlerindeki yağmur bulutlarını parmağının ucuyla dağıttı Claire. Kalbinin (yoksa anılarının mı?) çizdiği tekinsiz patikalarda yürüyordu nicedir. Yüzündeki tebessüm içindeki acıyı, nefreti, korkunç kini gizlemeye yetmiyordu artık. Dahası gidilen ve dönülen zamanın aynı olmadığının, olamayacağının farkındaydı.
Hem yara, hep bıçak, hem ökse, hem yem, hem avcı, hem av olmuştu. Şimdi Güllen’de, bu yarasalar tüneğinde, kabuklaşmış eskileri hatırlatma, yüzleşme, içinin karanlıklarını ortaya çıkartma zamanıydı.

Claire bana göre, tıpkı Emma, Tosca, Hedda, Nora gibi eril dünyaya karşı feminist bir söylemi de beraberinde taşıyor…erkekleşmiş bir Claire var karşımızda.İnsanlıktan çıkmış, kişisel acıları nedeniyle intikam hırsıyla dolu...

" Bir Ziyaret " için Yetkin Yüksel bakın ne söylüyor, beraber okuyalım : 

" Uzun zamandan beri çalışıldığını, oyunun her bölümünde işlenmiş detaylarından anlıyoruz.  Yazarın yıllar önce yazdığı derdine, yönetmen günümüzün dertlerini ekleyip ve hatırlatarak, hepimize haykırıyor. 

Oyun; bir kadına yapılan haksızlığın  yıllar yıllar sonra, yoksullaştırılarak bütün kasabalıya, acımadan intikam almasını anlatıyor. 

Nasıl mı? 

Neo liberal politikalar üzerinden. 

Yani paranın dayanılmaz hafifliği diyebiliriz.(...)

Var olmak için, yok etmelisin. 

Nasıl mı? 

İşte orada başlıyor ya çok para ya da derin yoksulluk arasında yaşamaya köle edilerek yaşamayı kabul ederek. Seçim kasaba halkının… 

Uygulanan adaletsizliği manüpüle ederek, olayların içinden daha güçlü çıkma durumu da, diyebiliriz. 

Çok karışık ve içinden çıkılmayan acımasız bir süreç. 

Aynı günümüz dünyası gibi. İç içe geçmiş, haklı ve haksızın belli ama belli olamaması gibi… 

Yıldırım Fikret Urağ, oyunu yorumlarken, günümüz dünyasının çıkmazlarını yol haritası olarak almış. Şimdi, bugün hatta bu saatte yaşadıklarımızı sahneye taşımış. 

Müziklere yazılan sözlerin derinliğiyle… 

Sözde demokrasinin adaleti yok edilişiyle… 

Yine bizzat gelen seyirciye yok ettirerek. Metaforların sertliği ile bezemiş olay örgüsüyle yorumluyor. 

Çok kalabalık bir ekip. Takım oyunculuğu güçlü olduğu bir ekip.  Bütün oyuncuların bir anda karakterleştiği ya da karikatürleştiği bol süprizli oyun diyenilirim. 

Anlam vermekte zorlandığımız günümüzde yaşadığımız yaşam süprizler gibi…. Bu süprizler bizi boşluğa ve çaresizliğe itmiyor mu? 

Ölümler yaşarken, bir anda karşımıza çıkan futbol maçıyla, her şeyi unutan bizler gibi… 

İç içe geçmiş ve insanı yabancılaştıran çok olaylı ve çatışması çok katmanlı  bir oyun seyrettim. 

Video art ile şimdi, şu an dünyanın her yerinde yerinde yaşanan acılara tanıklık etmemizi sağladı.

Yıldırım Fikret Urağ, bütün yaşam biçimini, korkusuzca oyuna yansıtmış. Ve seyircinin karşısına üç saatlik uzun, hiç aksamayan, izlenen bir oyun çıkarmayı başarmış. 

Dilek Tekintaş; Dramaturg uzun ve katmanlı metni, bir bütün halinde sahnelenir konuma getirmeye katkı sağlayan önemli bir isim. Bilgisini ve bilgisini anlatma yöntemine hayran olduğum ender isimlerden biridir. Dilek Tekintaş… 

Sayısız ayakkabı, sayısız kostüm ve sayısız şapka da oyuna katkı sağlıyor. Clare rolü için yapılan kostümler, olayın içinde bulunan karamsarlığı simgeleyen siyah tonlar hakim.

Açık rengi sadece beyaz gelinlikte görüyoruz. Temizliğin ve saflığın simgesi olan beyaz havalara fırlatılan dolarla kasaba halkı tarafından kirletiliyor. Bu zor kostümleri tasarlayan isim Eylül Gürcan. 

Oyunculuklar; Takım oyuncuların isimlerini tek tek saymam çok zor. 

İyi oyunculuğun yanısıra, iyi kondisyon gerektiren  oyun olduğunu da söylemek isterim. 

Dekor, kostüm ve ışık dengesi tam oyunun gibi çok katmanlı. Tabutun seyircinin adeta kucağına bırakıldığı ve kalın zincirlerin içinde yaşamaya mahkum edilen  panterin seyircinin içinde dolaştığı ve kamerayla seyircinin oyuna dahil edildiği sürprizleri de eklemek gerek. Oyuncuların seyirciyi bu özel dünya da tuttukları için her birine teşekkür ederim. 

Ve oyunun baş oyuncusu bir diva… 

Şebnem Köstem. 

Oyuna dahil olduğu an, katmanlarla derinleşen çatışmayı başlatan isim. Tavrıyla bütün kasabayı karikatürleştiren bir ziyaretçi… Bakışlarıyla atmosfer oluşturan bir kadın. Clare rolü Şebnem Köstem için yazılmış diyebilirim. 

Oyunda her şey var. Çok çok karışık diyenler olacaktır. Ben bu her şeyi, günümüzü kargaşasına  benzettiğim için sevdim. Bir anda günümüz insanın cep telefonu bağımlılığa geçmesi, seyirciye “kendine gel kukla gibi yaşama” diyor.  

Oyunu,  sevenin  ve sevmeyenin de çok olacağına inanıyorum. Tıpkı katılan bütün seyircinin önüne getirilen , demokrasi sandığı gibi… 

Hiç bir sorumluluğumuz olmadığı halde adaleti sağlamak ya da paranın gücünün esir aldığı insanın, adaletsizliği onaylamak 
Seyirciye bırakılması gibi… " 

" Bir Ziyaret " benim için dört dörtlük, son derece özenli, ölçüt ve örnek sayılabilecek, özü, sözü, iletisini en doğru biçimde ortaya koyan, Şebnem Köstem'i bir kez daha bambaşka doruklara taşıyan, tiyatro tarihimize geçecek bir çalışma.

Ve hemen belirteyim, Cengiz Tangör, Ergun Üğlü, Gökhan Eğilmezbaş, Selim Can Yalçın, Şevket Avşar başta olmak üzere tüm oyunculukların " en iyi " de kesiştiği bir oyun...

" Bir Ziyaret " perde kapandıktan saatler, hatta günler sonra bile belleğinizde yaşamaya devam edecek, bilinen sınırları değerlendirmeleri aşan, gerçek bir sanat gösterisi.İzlemenizi öneririm.

Çeviren: Zahide GÖKBERK 
Yöneten: Yıldırım Fikret URAĞ 
Dramaturg: Dilek TEKİNTAŞ 
Müzik: Burçin ELMAS ÇUBUKÇU, Şiringül KAYA
Dekor ve Kostüm Tasarımı: Eylül GÜRCAN 
Işık Tasarımı: Mustafa TÜRKOĞLU 
Koreografi: İbrahim ULUTAŞ 
Efekt Tasarımı: Serkan YAVŞAN 
Video Tasarımı: Caner ÖZDEMİR, Serkan YAVŞAN
Korrepetitör: Burçak ÇÖLLÜ 
Yardımcı Yönetmenler: Ayşegül İŞSEVER, Erkan AKKOYUNLU, 
Gökhan EĞİLMEZBAŞ, İbrahim ULUTAŞ, Müge Çiçek, Şehnaz BÖLEN TAFTALI  
Yönetmen Yardımcıları: Gülsüm ALKAN, Mehtap GÜNDOĞDU AKBULUT, 
Neşe Ceren AKTAY, Ozan Akif SERMAN 
Şarkı Sözleri: Yıldırım Fikret URAĞ
Dekor Uygulama: Gökhan USANMAZ
Kostüm Uygulama: Sibel USANMAZ
Şapka Uygulama: Dilan UĞURLU, Elif ERDAL, Esra AKKAYA
Efekt Uygulama: Emre ÖREN
Işık Uygulama: Cenk KOCABIYIK, Eren GÜNDÜZALP 
Görüntü Uygulama: Enes AKYILDIZ
Mikrofon Uygulama: Gülsüm MUTLU, Raif AKYÜZ, Yiğit Can EFE
Sahne Terzileri: Eyüp EPTURAN, Nedim GÜNEŞ, Nezahat TUNA
Aksesuar Sorumluları: Bilal Zafer KURUOĞLU, Mehmet ASLAN, Ömer ÖZGÜVEN,
Üzeyir YILDIRIM, Yasin KAYA
Sahne Teknisyenleri: Burak YILMAZ, Dursun SARIAHMET, Kazım KAYALAR, Koray SATIR, 
Mehmet ATAY, Mustafa AKGÜN, Onur Can OLTUÖZE, Ömer PARLAKKILIÇ, 
Recep KAYALAR, Selçuk KESKİN, Seyit KIRDI, Taner KIRANOĞLU, Yusuf ŞAHİN
Sahne Kuaförleri: Aykut AKKOÇ, Rabia AYDIN, Ufuk CAN 
Suflöz: Zeynep KÖYLÜ 
Tanıtım Videosu: Enes Altuğ AVŞAR
Fotoğraflar: Tuğçe KEÇECİ
Broşür Tasarım ve Uygulama: Koray GÜN

Güllen Kasabası'nı Ziyaret Edenler :

Aslı Şahin
Berk Samur
Cüneyt Arda Pamuk
Elyesa Çağlar Evkaya
Fatih Aksüt
Gökhan Eğilmezbaş
Şebnem Köstem

Gülşen Kasabası'nda Ziyaret Edilenler:

Aslı Menaz
Buğra Can Ildırışık
Cengiz Tangör
Ergun Üğlü
Hakan Gümüş
Mehmet Avdan
Neşe Ceren Aktay
Selim Can Yalçın
Yalçın Avşar

Güllen Halkı:

Aslı Akın Narcı
Burhan Yeşilyurt
Çağlar Ozan Aksu
Gülsüm Alkan
Musa Arslanali
Müge Çiçek
Nagehan Erbaşı 
Ömer Naci Boz
Özgür Efe Özyeşilpınar
Yasemin Güvenç
Yılmaz Aydın

Anahtar Kelimeler: bir ziyaret



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir