Striptiz - Kadıköy Sanat Tiyatrosu

  Kadıköy Sanat Tiyatrosu, Polonyalı Yazar Slawomir Mrozek’in Striptiz adlı absürd oyunuyla sezon yolculuğuna devam ediuyor. İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yönetmenlik deneyimi olan Mehmet Avdan’ın sahneye koyduğu oyun, liberal öğretilerle sosyalist sistemin varlığının aynı kare içinde çatışmasını irdeliyor. Mrozek, Bakunin’ in anarşist dünya görüşünden yola çıkarak, kişilerin sistemler içinde zoraki bir yaşam serüveni geçirdiği düşüncesini tartışmaya açıyor. 

     Striptiz oyununda aynı kare içinde iki insanı görürüz. Bilinmez bir düzlemde aynı kareyi paylaşan bu insanlar, yaşadıkları dünyayı sorgulamaya başlarlar. Aslında her iki insanda kaybolmuştur ve kendilerine çıkış kapısı aramaktadır. Kapıların nereye açıldığını bilmeden, sistemlere karşı içlerinde saklı tuttukları eleştirel düşüncelerini açığa çıkarırlar. Fakat yapılan konuşmalar yönetici takımın hoşuna gitmez, önce bedensel baskılarla başlayan sindirme süreci sonları iki kişinin bütün fikirlerini çıplak bırakana dek sürer. Ellerindeki bütün eşyalarla beraber düşüncelerini de teslim eden iki insan, esaret altında açılan kapıların her hangi birisine yönelirler. 
 
    Oyunu yöneten Mehmet Avdan, izleyiciyi düşünce sirkülasyonu içinde boğmuyor. Bazı anlarda oyun durarak izleyenleri yaşanılan olayların içine doğru çekiyor. İnsanların güçlülerin yanında sadece piyonu oynadıkları fikri oyunun ne anlatmak istediğini apaçık ortaya çıkarmış. Türkiye’ de de var olan sindirme sürecini bunun içine rahatlıkla koyabiliriz. Türban olayını, Kürt sorununu ve demokrasi kavgasını yaşayan çok sayıda insan, yönetici takımın düşünsel fikirlerine teslim olarak, yaşadıkları ülkede ne yazık ki söz sahibi olamıyorlar. Mrozek’in uzun seneler önce resmini çizdiği dünya koşulları “emir-itaat etme-boyun eğme” üçlemi içerisinde devam ediyor. 

     Oyun, Türkiye’de daha önce gösterim yapmasına rağmen Kadıköy Sanat Tiyatrosu’nun genç kadrosunun elinde bambaşka boyutlara doğru yönelmiş. Grup, oluşturduğu iki şahane kapı dekoru ile, oyunun temel noktasını doğru yerden yakalamış. Oyuncuların da kapılardan çıkan ellerle beraber sergiledikleri gösteri, tek perdelik harika bir performansla izleyene ulaşıyor. Bu arada tiyatronun Kadıköy iskelesinde hiçbir maddi yardım almadan kurulduğunu da düşünürsek, genç tiyatrocuların çok büyük bir işe imza attıklarını da anlamış oluruz. 
 
    Oyunda Serdar Bakioğlu’nu ve Salih Usta’yı izliyoruz. Sistemin emri ile yavaş yavaş soyunarak sahnede çıplak kalan iki isim son derece başarılılar. Her iki oyuncunun da mimikleri absürd tiyatronun sözle anlatamadığı kısımları dolduruyor. İki kişinin dünya görüşleri birbirlerine zıt olsa da onları yöneten güç iki kişiyi aynı çarkın içinde eritiyor. Ve yönlendiriyor. Türkiye’de şu aralar gündemde olan bir malum dava ile sahnede anlatılan konu inanılmaz paralellik gösteriyor. Ve her iki oyuncu da bu durumu yerinde analizlerle oynuyorlar. Sahnede sadece elleri ve kolları görünen Taner Tunçay ile Esin Yalçıner oyunun görünmeyen kahramanları… İtaat altına alınan iki insanın yok oluşunu gösteriyorlar bizlere. 
 
    Kadıköy Sanat Tiyatrosu, genç ve dinamik kadrosu ile tiyatromuza yeni bir ses olarak girdi. Sergiledikleri cesur oyunlarla ilerleyen yıllarda sahnelerimizi farklılıklarla donatacaklarını şimdiden söyleyebiliriz.