Tezat Sanat'ın yapımcılığını, Ali Yaylı'nın yönetmenliğini üstlendiği "eim / Bir Göç Hikayesi" adlı oyunu Cüneyt İngiz yazmış ve yaşar kılmış...
Tezat Sanat'ın yapımcılığını, Ali Yaylı'nın yönetmenliğini üstlendiği 'Heim / Bir Göç Hikayesi " adlı oyunu Cüneyt İngiz yazmış ve yaşar kılmış.
4 Nisan 2025 akşamı izleyicisiyle buluşacak olan " Heim " in, bir prova arasında Cüneyt İngiz ile konuştuk.
Öncelikle afiş tasarımından bahsetmek istiyorum. Son derece etkili bir çalışma olmuş, diyebilirim. Bir an çocukluk yıllarıma denk gelen 'Almanya Acı Vatan' öykülerini hatırladım...gidenleri ve geride kalanları. 'Heim' projesi nasıl doğdu?
‘HEİM’ benim için çok özel bir proje. Ben Almanya’da doğdum, büyüdüm. Benim babam bir ‘Gastarbeiter’ yani misafir işçiydi. 70’li yıllarda Almanya’ gitti, 15 yıl boyunca işçi olarak çalıştı. Türkiye’ye döndükten sonra babamın akşam yemeği sofralarında ve özel günlerde Almanya’da yaşadıklarını, hikayelerini dinlerdik. Bu bana bir fikir verdi. İki yıl önce babama, anlattığı bütün hikayeleri toparlayıp bir tiyatro oyunu olarak yazmayı teklif ettim. Büyük mutlulukla kabul etti. Oturduk neredeyse saatler süren sohbetler ettik. Ben sordum o anlattı. Elimde onunla yaptığımız röportajın 15-16 saatlik ses kayıtları var. Sonra bunları bir hikâye içine yerleştirerek ‘HEİM’ oyununu yazdım. Yazarken sürekli babamla iletişim halindeydim. Sonunda oyun bittiğinde gerçekten çok özel bir eser ortaya çıktı. Babama okudum, çok beğendi. İlk oyunuma onu da götüreceğimi söylediğimde çok heyecanlandı. O dönem Cumhuriyetin 100. Yılı olması nedeniyle provasını tamamladığım ‘Çanakkale’den Kurtuluş’a 100 Yıl’ oyununu sahneye koydum. Ama aklımda hep ‘HEİM’ vardı.
Afiş konusuna gelince; can dostum, tiyatromuzun görünmez kahramanı sevgili Deniz Nida Şener’e afiş için projeyi anlattım. Oturdu, tasarladı, örnekler gönderdi ve sonunda bu muhteşem afiş ortaya çıktı. Deniz aynı zamanda tiyatro oyunları yazan ve oynayan iyi bir sanatçı. Böylece bu oyunda bizim için çok önemli bir parmak izi oldu. Ona da buradan kıymetli desteği için teşekkür ediyorum.
'Heim' yani yuva...göç edenlere verilen geçici konut anlamına geliyor sanırım. Bu oyunda ne anlattın?
‘HEİM’ aslında Almanca’da birçok anlama geliyor. Hem ev, yuva, hem Türk işçilerin kaldığı barakalardan yapılan işçi barınaklarına hem vatan, yurt anlamında kullanılıyor. Oyunun teması da ‘HEİM’ aslında. Köyünden, kasabasından kopup büyükşehir görmeden Almanya’ya giden Türk işçilerin vatan hasretini, geldikleri ülkenin bir parçası olmak için orayı ‘HEİM’ yani yuva yapma çabalarını işledim. Babam Kemal’in yaşadıklarından yola çıkarak, çok önemli bir döneme ışık tutuyoruz. Yönetmenim Ali Yaylı’nın da ağabeylerinin Almanya’ya gitmiş olmaları, onun da sahneleme anında çok özel ifadeler, yorumlar seçmesine yardımcı oluyor. Aslına bakarsanız bugün bile birçok ailenin geçmişinde yurtdışına işçi olarak gitmiş birileri var. Benim isteğim o günleri yaşayanların anılarını tazelemek, bugün yeni neslin hiç bilmedikleri bu hikayeleri öğrenmelerini sağlamak. Yaşananları kâh gülümseyerek kâh hüzünlenerek izleyeceksiniz.
Zor, acılı zamanlar yaşadın...bir yandan yüksek lisans tezinin son düzeltmeleri, bir yanda babanın ani rahatsızlığı, hastahane süreci ve o hazin veda...ve tüm bu süreçler içinde devam eden provalar. Tüm bunlar oyun karakterine yansıdı mı?
Evet. Emin ol çok etkilendim. Zaten provalar zamanı babam hastalandı. Bir yandan bütün işleri yaparken babamı oynamak beni çok zorladı. Hele ki babamın ölümünün ardından yaptığım ilk provada duygusal bir anda gözlerim doldu ve ağlamaya başladım. Yönetmenimin de gözleri doldu. Bir an durdurdu provayı ve sarılıp ağladık. Ali Yaylı sadece yönetmenim değil, abim, yol gösterenim, ustam oldu. Biraz sakinleşip toparlanınca, provayı tamamladık. Zaten her provada babamı anmak, yaşadıklarını hatırlamak beni çok yoruyor. Ama ayakta duruyorum. Çünkü babama bir söz verdim. Hiç unutmuyorum, babamın yanında refakatçi kalırken babam uyanıp bana döndü, yanağımı okşadı ve bu oyun çok güzel olacak dedi. Ben de ona başaracağıma dair söz verdim. İşte bu benim omuzlarıma yüklenen önemli bir yüktü. O yüzden bu oyunun artık ayrı bir önemi var benim için. Eminim prömiyerde cennetteki köşesinden beni gülümseyerek izleyecek.
'Ben Kazım Karabekir', 'Ben Hasan Tahsin', 'Anılarla Atatürk', 'Çanakkale'de Kurtuluş'a 100.Yıl', 'Birazcık Su Lütfen', 'Heim '...söylenecek sözü, iletisi olan oyunlar yazdın hep. Geçmiş zamanlara ses ve yankı oldun her defasında. Yazar Cüneyt İngiz'in Oyuncu, Yapımcı, Tiyatro Sahibi Cüneyt İngiz'lerle arası nasıl?
Yazar Cüneyt İngiz çok başka bir dünyada. Sürekli kafası yeni oyunlarla, yazacaklarıyla dolu. Tabii bu durumda diğer Cüneyt İngiz’ler de durumdan etkileniyor. Ne zaman yazıp ne zaman oynayacaksın? Zaten sıkıntılı giden bir tiyatro sezonunda nasıl seyirci bulacaksın? diye sürekli soruyorlar. Yazar Cüneyt İngiz dünyaya ve insanlığa karşı sorumluluğunu yerine getirmek istiyor. Bunun için de insan olarak kendi iç dünyasında yaşadığı bütün fırtınaları yazdıkları üzerinden seyirciyle buluşturmak istiyor. Oyuncu Cüneyt İngiz hep hiperaktif. Sürekli hadi yaz da oynayalım, sahneye çıkalım diyor.
'Heim' in yurt dışı gösterimleri için planların, girişimlerin oldu mu? olacak mı?
Kesinlikle olacak. Zaten ‘HEİM’ için planım var. Babam Almanya’da Bremen şehrinde çalıştı kanyak ustası olarak. Babamın çalıştığı fabrika yıllar sonra yıkılmış ve yerine bugün kültür sanat merkezi yapılmış. Sergiler, konserler, tiyatrolar bu kültür merkezinde yapılıyor. Bu merkezde babamın 70’lerde işçi olarak çalıştığı alanda ben bir sanatçı olarak babamın ve arkadaşlarının hikayelerini anlatmak istiyorum. Kültür merkezindekiler duruma çok sıcak bakıyor. Nisan ayında Almanya’da olacağım. Bu dönemde yetkililerle görüşeceğim. Bu arada buradan bir konuya da değinmek istiyorum. Almanya’da bir özel tiyatrodan teklif aldım. Nisan ayında bu Alman Tiyatrosu ile görüşme yapacağım. Bu arada görüşme yapacağım Alman Tiyatrosu’nun mayıs ayında düzenleyeceği bir tiyatro festivalinde ‘MEDDAH HİKAYELERİ’ adlı bir oyun oynayacağım. Uluslararası arenada benim için önemli bir çalışma olacak. Oyunu Türkçe oynayacağım ama Almanca üst yazılı olacak. Umarım ki bu işin altından alnımın akıyla çıkacağım.
0 Yorum