Bulanık - İkinci Kat

‘Bulanık’ Bir Dünyada Üç Bilinmeyenli Denklem!
 

Simon Stephens’ in yazdığı, İngiltere’de birbirinden bağımsız gibi görünen, fakat birbirleriyle içten içe bağlı üç hayat öyküsünü anlatıyor ‘Bulanık’. Oyunculuğuyla tanıdığımız, Kenterler’de uzun süre sahneye çıkan Engin Hepileri’nin yönettiği oyun, ‘İkinci kat Pro No:1’ yapımı olarak karşımıza çıkıyor. Kimlikler, yabancısı olduğumuz dünyanın gerçekleri, duygular ve düşünceler konuda bizlere sunulan üç ana başlık. Aslı Salarvan’ ın çevirisini yaptığı gösteride; Deniz Türkali, Erkan Avcı, Erkan Pekpay, Defne Halman, Cengiz Bozkurt, Yeşim Koçak gibi sağlam kadro karşımızda! Ve elbette ‘İn Yer Face’ in dayanılmaz sertliğiyle beraber... 

‘Bulanık’, kimliğini yitirmiş bir dünya... Uçup gitmek isteyen insanların gerçeklerle başbaşa kaldığı bir oda... Sevgiyi elde etmek için başkalarının hayatlarını acımasızca yok eden para yığınları... Tehtitler, silahlar, sapık fanteziler, insan tacirliği derken İngiltere’de havalimanı yakınlarına gizlenmiş üç hayat öyküsü tek noktada buluşuyor: Mutluluğu yakalama arsuzu! 

Konu, bir havalimanının etrafında üç farklı mekanda geçiyor. İlk bakışta aralarında ilişki yokmuş gibi gözüken insanlar sahnede belirirken, olaylar ilerledikçe yaşanılanlar iç içe giriyor. İlişkiler bir zamanlar aynı havayı solumuş insanların duygularında ortaya çıkıyor. Bir kadın, koruyucu annesinin yanında çocukluğunu ve ilk gençlik yıllarını yaşarken, üvey annesinin genç oğlu ile evlenip boşandığını anlatıyor. Başka sahnede genç çocuk, sevdiği kişiyi İngiltere’de bırakıp tüm umutlarını yanına alarak Kanada’da yeni hayaller keşfetmeye hazırlanıyor. Koruyucu ailede yetişen kadın, insan tacirliği yapararak yaşamını devam ettiriyor. Asya’dan kız çocuğu satın alan matematik öğretmeni diğer sahnede orta yaştaki bir adamın lise yıllarında yaşadığı aşkı mahvedebiliyor. Otel odasında orta yaştaki adamla sevişmeye hazırlanan kadın polisin geçmişi, para için batağa saplanmış yaşantıya örnek oluşturuyor.  

Oyun üç bilinmeyenli denklem gibi ilerlerken Simon Stephens’ in dahiyane yazarlığı ortaya çıkmış. Konu içinde konu üretmek, ayrıca üç episodu tek karede birleştirmek öyle kolay bir iş değil. Yazarın düşünce gücü oyunun etkili olmasında temel etken. Yönetmen Engin Hepileri, genç yaşında olmasına rağmen sahneye ve oyunculara fazlasıyla hakim. Konuyu derinlemesine işlemiş. Öyle ki, kadın oyuncuların konuşma yapılarını aynı tonda sunarak, farklı kaderi yaşayan kadınları aynı duygu noktasında buluşturmuş. Sahne önüne çektiği perde ile episod geçişlerini sağlayan yönetmen, anlatıları net biçimde seyirciye ulaştırmayı başarmış. Fevkalade iyi yönetim var ortada! 

Eyüp Emre Uçaray’ ın dekor – ışık tasarımı konuya çok uygun. İzbe evin balkonu, lüks otel odası, boş hangar, güzel ve sade biçimde sahneye yerleştirilmiş. Dekor işlevsel olduğu için oyuncuları sahnede epeyce rahatlatmış. Ebru Özaydın’ ın kostüm seçimleri için fazla söze gerek yok. İçinden geçtiğimiz dönemde karakterlere ne giydirseniz çok rahat uyar. 

Deniz Türkali, sevdiği değeri Kanada’ya yolcu eden kadını oynarken yine büyüleyici oyunculuğunu konuşturuyor. ‘İn Yer Face’ sahnede böylesi usta oyuncuları devamlı görmek gerekli. Türkali’nin karakter betimlemesi öylesine yumuşak ki, insan o oynarken bir anda kendisiyle başbaşa kalabiliyor. Erkan Avcı, doğal oyunculuğu ile göz dolduruyor. Erkan Pekpay, kendisini kaybetmiş adamın yalnızlığı sekste aradığı sahnelerde son derece iyi. Özellikle  polis sandığı kadının fahişe çıktığı sahnelerde verdiği tepkiler yerli yerinde.

Defne Halman’ ın yarattığı karakterleri geçmiş yıllarda pek sevememiştim. Fakat bu oyunda başka bir Defna Halman var sahnede. Konuşmalar, arzular, para kazanma hırsı, seks bağımlılığı, çarpık hayatlar o’ nun sözleriyle gösteride kurşun etkisi yaratıyor. Çarpıcı oynamış rolünü. Cengiz Bozkurt’ un fazlaca ağır kaldığı, Yeşim Koçak’ ın hem fiziksel hem de fikirsel öne çıktığı son sahne insanı cezbediyor. 

‘İkincikat Pro No:1’ yapımı ‘Bulanık’ seyircisini bekliyor. Oyunu izlerken uzun uzadıya süren konuşmalar sizi rahatsız edecek, dünyanın acımasız gerçekleriyle yüzleştirecek... 

Gösteri 31 Ekimde İkinci Kat’ta izlenebilir...