Tiyatro Keyfi yapımı, " Yatıyorum Demirli Bir Şilep Gibi Bursa'da " Nazım Hikmet'in önemli şiirlerini ( Kerem Gibi, Hapiste Yatacak Olana Bazı Öğütler, Kız Çocuğu, Ben İçeri Düştüğümden Beri, Doğum, Nereden Gelip Nereye Gidiyoruz, Vatan Haini, Yaşamaya Dair, Memleketim...) kaleme aldığı bir dönemi anlatan, Hakkı Ergök'ün uyarladığı ve oynadığı bir piyes.
Yönetmen Kemal Başar bir kez daha, minimalist tiyatronun en güzel örneklerinden birini sunuyor, izleyiciye yeni duyarlıklar, farklı bakış açıları armağan etmeye devam ediyor.İmaj, slogan, alkış avcılığına gönül indirmeden, kalıplaşmış, dar geometrilerde dolaşmadan " Yatıyorum Demirli Bir Şilep Gibi Bursa'da " yı şiirsel gerçekliğin üstüne oturtmuş.
Hapishane'de siyah beyaz, renkli hatıralar...izleyiciyi sahnede yaşanan hayata katıksız inandıran bir reji ve resital kıvamında, yüksek düzeyli bir oyunculuk performansı.
Yüreklerimize bir kez daha nakşedilen o şiirler.Ve fonda Muammer Sun'un müziği...
Sahnede oyuncu dışında, sadece tek bir tahta sandalye bazen mercan, bazen kırmızı renge dönüşen bir ışık var...yaratılan illüzyonsa görülmeye değer.
" Yatıyorum Demirli Bir Şilep Gibi Bursa'da ", son sahnesine gelindiğinde, ah bitmesin dediğim, oyunlardan biri oldu...hüzün ikliminden, zor yıllardan, karadan kara, zifirden kara hasretlerden, geçmiş zamanların içinden koparak gelen o mısraları yeniden yaşadım izleyici koltuğunda.
Salondan çıkan hemen herkesin gözlerinde billurlaşmış damlacıklar vardı, desem.
Anahtar Kelimeler: tiyatro keyfi, Yatıyorum Demirli Bir Şilep Gibi Bursa da
0 Yorum