Boyoz Akademi Sanat Merkezi'nin yapımcılığını üstlendiği, Bülent Aydoslu'nun yazıp, yönettiği AMY HUSTOY adlı oyunda, başlıca rolleri Buse Sevindik – Bülent Aydoslu – Onur Çimen – Kemal Alkan – Ferhat Mete – Beste Dalkıran paylaşmışlar.
Amy Hustoy, çocukluğunda ve genç kızlığında yaşadığı travmalar nedeniyle çoklu kişilik bozukluğuyla mücadele eden genç bir kadının öyküsü aslında.
Danimarkalı bir Müslüman kadın, bir İngiliz genel ev kadını, yedi yaşında bir kız çocuğu ve William! Evet, o kendini erkek de sanıyor…
Hikayede; Chris Sizemore, Shirley Ardell Mason ve Mary Reynolds gibi dünyaca ünlü bir çok 'kadın çoklu kişilik bozukluğu hastası'nın psikoanalist raporları incelenerek, bu hastaların ortak travmaları ve bunların yarattığı ortak kişilik tiplemeleri işlenmiş.
70’lerin sonlarında muayene olduğu psikoanalistlerin çoğunu zekasıyla şaşkına çeviren Amy Hustoy, sözlonusu kişiliklerinin doğuşuna neden olan travmalar açısından oldukça trajik bir hikayeye sahip !
Amy'i Buse Sevindik ile konuştuk.
- Amy Hustoy projesi nasıl gelişti ?
- Boyoz Akademi Sanat Merkezi olarak her yeni sezon için sahnemize yeni bir oyun koyuyoruz. Ve önceki sezon oyunlarımızla birlikte izleyicilerle dönüşümlü olarak buluşturuyoruz. Bir sanat merkezi olarak sahnemizde sergilenecek her oyunun tiyatroya verdiğimiz özenin bir parçası/göstergesi olduğunun da farkındayız. Bu yüzden sahneye koyacağımız oyunların ele alacağı meselelere de oldukça özen gösteriyoruz. Projelerimizi sanat merkezi oyuncuları ve teknik kadrosu ile birlikte belirliyoruz, diyebilirim. İşe yaz aylarında proje de muhtemel yer alacak tüm kadro ile birlikte yaptığımız toplantılarda yazarlığımızı yapacak olan Bülent Aydoslu’ya belli bir ön araştırmadan geçirilmiş önerileri sunarak başlıyoruz. Bu bağlamda seçtiğimiz konunun daha önce yapılmamış olması ve yapılmasının gerçekten değerli bir nedeni olması gerekiyordu. Konuyu belirlediğimizde çoklu kişilik bozukluğu temeli üzerine yapılmış birkaç oyuna rastladık.. Ama bizim meseleyi ele almayı planladığımız açıdan kimsenin ele almadığını gördük. İlgili filmlerde bile mesele sadece hastalığın temel belirtileri ve tedavileri üzerineydi. Yazarımız meseleye tamamıyla kişiliklerin doğuşuna neden olan travmalar ve bu travmaların doğurduğu kişililiklerin hastanın hayatındaki yansımalarını ele alarak yaklaşmaya karar verdi. Böylece mesele sadece bir hastanın hikayesi değil bu hastanın kişiliklerine ait hikayelerinde yer aldığı çok renkli ve akıcı bir hikayeye dönüştü.
- Farklı, özel ve derinliği olan bir karakter..nasıl hazırladınız? Multiple personality disorder sorunlu bir karakteri canlandırma sürecinde bu tür kimliklerle ilgili bir ön çalışma yaptınız mı?
-‘Amy Hustoy’; belki de oyunculuk kariyerimde araştırma kısmına en uzun zaman ayırmak zorunda kaldığım karakter oldu diyebilirim. Çünkü Amy’nin travmalarının doğurduğu dört farklı kişiliği vardı ve bu kişilikler farklı yaş ve cinsiyetlere sahipti. Ayrıca hepsinin travmalarına özgü bir ruh hali ve savunma olarak geliştirdikleri bir beden dili vardı. Dolayısıyla ayrı ayrı her birine uyacak farklı bir beden dili, farklı bir konuşma şekli, kendilerine özgü bir giyinme şekli belirlemek zorundaydım. Ve tabi ki bu kişiliklerin yaşı, cinsiyeti ya da doğmasına neden olan travmalar ne olursa olsun aslında en tepede her birinin Amy Hustoy’un birer parçası olduklarını da asla unutmamalıydım. Yani sonradan doğan kişilikler her ne kadar kendilerince birer birey olduklarını iddia etseler de aslında Amy Hustoy’un ta kendileriydi. Bu yüzden tabi ki canlandırmam gereken beş farklı karakter olsa da meseleye Amy Hustoy’un dışında kalan karakterlere Amy Hustoy’un birer parçaları olduğu gerçeği ile yaklaşmaya karar verdim. Hikayesini ve yaşadığı hastalığın temel sorunlarını yeterince araştırdıktan sonra Amy ile birlikte dört yeni karakter yaratmak yerine Amy’nin dört farlı yönünü canlandırmaya karar verdim. Tabi ki işe benzer hastalıkları yaşamış dünyaca ünlü vakaların videolarını izleyerek başladım. Orijinal hastaların kişiliklerine verdiği beden dillerini dikkatlice inceledim. Aslında tam da düşündüğüm gibiydi. Sonradan doğan kişilikler doğduğu bedenin klasik dilini kullanıyordu. Sadece dozları farklı oluyordu o kadar. Ama en nihai ana karaktere özgü bir beden dilini farklı dozlarda kullanan kişilikleri izliyordum. Aynen uyguladım…
- Amy Hustoy şarkılı, danslı, sketch tarzı oyunların giderek çoğaldığı bir sezonda konusuyla farklı ve özgün. İzleyicilerin tepkisi nasıl ?
- Şöyle ki; aynı zamanda oyunumuzun adı da olan Amy Hustoy’un sıra dışı hikayesini izlemeye gelen izleyici oyunun sonunda sonradan doğan dört kişiliğinde hikayesini tek bir çatıda izlediği için oldukça renkli buluyor ve defalarca şaşırtan yeni durumlar sayesinde de oldukça akıcı olduğunu söylüyorlar. Ayrıca her oyun sonu seyircilerle birlikte fuaye sohbetleri gerçekleştiriyoruz ve geri bildirimlerde bulunmalarını rica ediyoruz. Amy’nin biraz tatlı, oldukça acı ve ekşi hayat hikayesine tanık olurken yer yer eğlendiklerini yer yer yoğun duygusal anlar yaşayıp gözlerinin dolduğunu ve hala oyunun etkisinde olduklarını tarafımıza iletiyorlar.
- Turne yapmanın çok zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Yine de sormadan edemeyeceğim, istanbul'da sizi izleme imkanımız olacak mı ?
- Aslında sorunuzun içinde cevabın bir kısmını siz vermiş oldunuz. Nakliye, seyahat, konaklama gibi temel turne giderlerinin dışında salon tahsis ve reklam gibi diğer giderlere de ciddi bütçeler gerekiyor. Bu yüzden kendi sahnemizde izleyicilerimizle buluşmaya devam etmeyi planlıyoruz. Ancak sponsorlu ya da festival kapsamında gerçekleşecek bir organizasyonla tabi ki Amy Hustoy’un sıra dışı hayat hikayesini farklı şehirlerdeki izleyiciler ile de buluşturmak bizlere büyük çok büyük bir mutluluk verir.
Anahtar Kelimeler: boyoz akademi sanat merkezi
0 Yorum