95 Ağustos’uydu…
Sıcaktı, yazdı… Sessiz bir pazardı…
Kanlıcadaydık.
Kristal avizemizin kırılmasından bu güne tam 5 ay geçmişti...Göğsümüze vura vura geçmişti. Gözümüzden milyarlarca yıldız çıkartmıştık. Ateşimiz bedenimize sığmıyordu.
Ben rıhtımda babamın koltuğunda oturuyordum. Annem bahçedeki ortancaları suluyor ve onlarla konuşuyordu. Henüz babamızı kalbimizin üstünde taşımaya alışamamıştık. Birden gözlerinde ateş böcekleri ile yanıma geldi ve “Kerem’ciğim Sadri için bir tiyatro kuruyoruz ve orada o sahnede her yıl onun için bir anma gecesi düzenliyoruz” dedi. Sanki o babamın çok sevdiği ortancalar kulağına böyle fısıldamıştı.
Öylesine asil…Öylesine heyecanlı…Öylesine aşık…Öylesine ümitli…
Oysa farkındaydık, ışığımız sönmüştü bizim, yakamazdık artık avizemizin ışıklarını ama onu orada en SADRİ ALIŞIK hali ile muhafaza edebilirdik. Acımızı yaratan karanlığın değil, iyileştiren aydınlığın eseri olmalıydı bu ışık.
Öyle ya haşmetliydi onun ışığı…Al dı ışığı…
Fişek gibi ayağa kalktığımı hatırlıyorum. Evet ağrımız, sancımız, kahrımız kor gibi yanıyordu içimizde, ayrıca bu işlerde öyle kolay işler değildi, hayallerle gerçeklerin ne kadar yakına atsak da uzağa düşebileceğini de iyi biliyorduk üstelik.
Ama aşkımız vardı… Özlemimiz vardı… Cesaretimiz vardı… Sıcaktı yüreğimiz… Baktık birbirimizin gözlerine annemle. Dayanalım dedik... Dayanalım umutla, sevdayla… Yaparız dedik. Ve yaptık. İşte böyle başladı maceramız. Böyle kuruldu Sadri Alışık Tiyatrosu.
Çolpan İlhan’ın, Sadri Alışık’ın ardından onun insanlığına ve sanatına olan aşkıyla, sevdası, mücadelesi, çabası, cansiperane fedakarlığıyla kurduğu ana-oğul iki kanayan yüreğin acısından doğan tiyatromuz 20. yılını Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu olarak kutluyor.
Çolpan İlhan ve Sadri Alışık…
Onlar bizim kahramanlarımız, günden güne büyüyen ailemizin onurları. Onlar bize başarının yalnız yetenek olmadığını hissettirdiler. Başarılı olmanın bağımsız, ödünsüz bir kişiliğe, idealist bir duruşa özverili bir çalışkanlığa, istikrarlı, sabırlı bir anlayışa sahip olmaktan, içinde insan ve yurt sevgisi barındırmaktan geçtiğini gösterdiler.Onlar bu başarı tanımına çok önemli bir örnek oldular.
Rahat uyusunlar…
Biz nefesimiz yettiği müddetçe inandığımız gibi yaşamaya, sanata, kültüre aynı ruh, aynı duygu, aynı azimle hizmet etmeye devam edeceğiz.
Sevgi ve Saygıyla
Anahtar Kelimeler: sadri alışık tiyatrosu
0 Yorum