OYUNLAR

İki Kişilik Bir Oyun / A Play for Two

İki Kişilik Bir Oyun / A Play for Two

Oynadığı Sahneler


Etkinlikler

Henüz etkinlik eklenmemiş.
Bugün Bu Hafta Bu Ay Gelecek Ay

İlişkili İçerikler




Dramaturgi Arama

  • Oyun adı, Orijinal adı, Yazar adı, Çevirmen adı bölümlerinde arama yapabilirsiniz


Bu senin için! İçerikle ilgili hata ya da önerin mi var? hemen önerebilirsin.
  • Sahneleyen Tiyatro: Dot
  • Oyun Durumu: Gösterim dışı oyun
  • İlk Oynama Tarihi: 17.Mayıs.2006
  • Süre:
  • Gösterim Sayısı: -1
  • Sosyal Medya:
  • Kadro:

    KONSEPT, TASARLAYAN VE YÖNETEN: BÜLENT ERKMEN
    YAZAN: YEKTA KOPAN
    İKİNCİ YÖNETMEN: MURAT DALTABAN
    OYUN MEKANI UYGULAMA TASARIMI: YEŞİM BAKIRKÜRE
    IŞIK TASARIMI: KEMAL YİĞİTCAN
    GİYSİ DANIŞMANI: HATİCE GÖKÇE
    ÇEVİRİ: RICHARD HAMMER, AYŞEGÜL ULAY
    ÇEVİRİYİ SESLENDİREN: SELEN UÇER

İlişkili Kişiler

Alper Kul
(Oyuncu, Yazar)
Altay Özbek
(Oyuncu)
Gizem Güçlü
(Oyuncu, Proje Danışmanı)
Melike Güner
(Oyuncu, Reji Asistanı)
Murat Daltaban
(Genel Sanat Yönetmeni, Oyuncu +2)
Selen Uçer
(Dış Ses, Oyuncu +2)
Yelda Reynaud
(Oyuncu)

Konu

Bu bir tiyatro “oyun”u. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali ve Tiyatro Olimpiyatları için tasarlanmış/hazırlanmış bir oyun.

İki oyuncu var. Bir kadın ve bir erkek. Oyun boyunca bu iki kişi birbirlerine ulaşmaya çalışıyorlar.
Oyun boyunca birbirlerini görüyorlar, birbirlerine yaklaşıp uzaklaşıyorlar, birbirleriyle sürekli konuşuyorlar, hatta zaman zaman birbirlerine dokunabiliyorlar.
Ama kendi “yolları” onları bir türlü birleştirmiyor.

Oyunun bütününde “tek kelime”lik, cümle olmayan konuşmalar var. Düşündüklerini, yaptıklarını, yapmak istediklerini, duygularını, kendilerini, kendi hikayelerini birbirlerine -ve bize- anlatabilmek için “tek kelime” engeli var. Bütün bunları ancak “tek kelimelik” konuşmalarla yapabilmeliler. Hikayelerini, hikayelerinin izleyiciyi de içine alan duygusal iniş-çıkışlarını bu “tek kelime”lerle bize anlatabilmeleri gerekiyor.

“Konuşmalar”ın anlattığı hikaye yersiz, zamansız, geçmişsiz, geleceksizdir. Ama izleyiciyi/okuru* “alıp götürebilen” bir yapısal kıvraklığa da sahip olmalıdır.

Sahne, karemsi mekânın dört duvarı. Dört duvar boyunca kurulmuş/örülmüş bir “labirent” ve bu labirentin içinde her iki oyuncunun kendi yolları var. Oyuncular, oyun boyunca zemine, tavana ve duvara değmeden bu labirentteki kendi yollarının onları götürdüğü yere soldan sağa birlikte gidiyorlar. Bazen duvara, bazen zemine arada bir de tavana dik konumda yürümek, ilerlemek zorunda kalıyorlar. Bu dört duvar boyunca kurulmuş/örülmüş labirentin içinde ilerleyebilmenin “zorunlu” oyununu oynuyorlar.

İzleyiciler mekânın ortasında yer alıyor. Oturdukları yerde, sabit daire zeminli döner taburelerinde, duvarda izledikleri oyuncuların ilerleyiş hareketleri yönünde bedenleriyle soldan sağa dönüyorlar.

Oyun süresince, mekânın dört duvarı boyunca kurulmuş labirentin içinde ilerlemeye, kavuşmaya ve konuşmaya “çalışan” iki oyuncunun birbirlerine ulaşamamalarının, “beraber” olup birlikte olamamalarının hikayesidir bu oyun.

 

Anahtar Kelimeler: İki Kişilik Bir Oyun

0
|
2862


0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.

TİYATRONLİNE