MAKALELER

Hayal-i - Temsil - İstanbul Şehir Tiyatrosu

2015.04.22 00:00
| | |
4398

Hayal_i Temsil dün’ ü bütün çıplaklığı ile oyun’a getirirken bugün’ün kadın oyuncularına verilmiş bu emaneti, yarınlara taşımanın da önemsenecek...

 


HALDUN TANER SAHNESİ’NDE "AFİFE  ve  BEDİA"  İLE "HAYAL-İ TEMSİL" DE BULUŞTUK
 

Haldun Taner’in 100. doğum yılında Kadıköy Haldun Taner Sahnesin de Türk Tiyatrosu’nun iki önemli kadın sanatçısı ‘Afife ve Bedia ‘ ortak tutkuları olan ‘sahne ‘ de , yıllar sonra ‘Hayal-i Temsil’ ile Darülbedayi’nin 100.yılında yeniden soluk almaya başlamışlardır.…
 
‘’Hayal-i Temsil’’ de  iki farklı yapı ve görüş ile ödenen bedeller

Afife ve Bedia’yı  anlatmak ,anlatabilmek gerçekten yıllar boyu bir çok yazar için  gerçekten zor   ve özlem dolu  bir iş olmuştur.
Türk Tiyatro Tarihinde farklı zamanlarda ,farklı yapılarda olan bu iki kadına ilişkin ilklere özel durumlar, tarih sayfalarında tüm tazelikleri ve sağlam duruşları ile aynı zamanda kadın sanatçılarımızın gizil gücü de olmuşlardır.

Afife ve Bedia yaşamlarında aynı sahneyi paylaşmamış ama sahne denen aynı sevda’yı çokça paylaşmış,mutsuzluk  ve mağduriyet anlamın da pek çok uyumlu olmayan ,olamayan farklı ilklerimiz olmuşlardır.
Bir sahne masalının aslında gerçek kahramanları olan bu kadınlar yine bu düzen için de birbirlerini Darülbedayi’nin 100.yılında yumuşacık sanatsal dokunuşlar ile aynı masalsı düzen içinde makyör Dikran’ ın yine zamansızlığa açtığı sahnede gerçekleştirmeyi bu  kez 21.yüzyılda yeğlemişlerdir.

Afife ve Bedia çoğumuzun görmediği ama okuduğu,bildiğihayran olduğu, yaşadıkları zamanlar da   acıları,zorlukları anlamında ise önce insan ve  gösterdikleri özellikleri bakımından da kadın olan iki önemli örnek figür olmayı başarmışlardır.
Bir kadın olarak da bilemediğim ama duygusal anlamda bir adım daha yakın olduğumu hissettiğim  figür ise anlatılarımdan da anlaşılacağı üzere hep  Afife Jale olmuştur.Belki de Bedia’nın bu anlamda farklı şansları  bu duygusallığı bizler de  yaratmıştır.

Afife Jale   (1902-1941)

1918 de Darülbedayi’nin açmış olduğu sınavı kazanmış daha sonra Eliza Binemeciya’nın ayrılması ile onun oynadığı rolü üstlenmiş ve’ Yamalar ‘piyesi ile tiyatro sahnesinde gördüğümüz ilk müslüman kadın oyuncu Afife Jale olmuştur.
Jale onun 1920 de sahneye çıkışını devam ettirebilmek için seçtiği bir ad olmuş,Afife Jale’nin  sanat yaşamında Jurnalciler,zaptiyeler ve karakol zorunlu vazgeçilmezleri halini almıştır.

1921 de ise Müslüman Türk kızlarına getirilen kesin yasakAfife’yi Darülbedayi’nin kadrosundan çıkarılmasına neden olmuş ve Fikret Şadi’nin kumpanyası ile Anadolu yollarına yeniden oyunculuk adına çıkmıştır.

1923 Cumhuriyet yıllarında ise Afife Jale ‘nin ilaç bağımlılğı   ardından gelen  Selahattin Pınar evliliği ve sevgisi de onu düştüğü sıkıntılarından kurtaramamıştır. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ardından Balıklı Rum Hastanesinde , 39 yaşında cevap alamadığı sıkın tılarının yetersiz tedavisinde yaşamını yitirmiştir. 
Bilinmeyen bir yer de derin uykusuna devam eden Afife Jale, ilkliğinin acısını çekerken adına her yıl düzenlenen tiyatro ödül töreni ile de tüm sahne sevdalılarının taçlandırdığı ödül töreninde bizleri izlediğine inanmışlığımız bu törenin belki de  kesintisiz yıllardır devamlılığının  önemli nedeni olmuştur.

Bedia Muvahhit (1897-1997)

Bedia ,1921 yılında Erenköy Kız Lisesi’nde Fransızca öğretmenliği görevini üstlenmiş , Fransızca ve Yunanca dillerine vakıf evliliği sonrası ise eşi nedeniyle tiyatro ile tanışmıştır.
1923 de ‘Ateşten Gömlek’ filmi ile tanıdığımız  Bedia  sonra ki yıllarda Türk Tiyatrosunda Kadın Oyuncu’nun sahne üzerinde ki kalıcı kimliğini  de başlatmıştır.

Bedia’nın hayatında Sinema ve Tiyatro birlikte ilerlemiş,Yunanca dilini iyi bilmesi Yunanistan da misafir oyuncu olarak oynamasına neden olmuştur.
Ahmet Refet Bey’i veremden kaybetmesinin ardından Bedia tiyatro ve sinema çalışmalarına ağırlık vermiştir.

İkinci evliliğini bir müzisyen ile yapan Bedia 1975 yılında Darülbedayi’den   emekli olmuş,1987 de Devlet Sanatçılığı ünvanını almış,1994 yılında 97 yaşında ölmüştür. Zincirlikuyu da istirahat eden oyuncunun bir erkek çocuğu olmuştur.

‘’Hayal-i Temsil’’  üzerine…

Afife ve Bedia   Makyör Dikran’ın anlattığı hayalle, hatıranın iç içe geçtiği ortak tutkuları olan sahne de ilk’lerin buluşmasının masalsı dünyası olan ‘Hayal-İ Temsil ‘ de yeniden seyirciyi kucaklamışlardır. Olmayanı oldurma başarısında elbette bu işe sabrını ,gönlünü, araştırmasını,kalemini, aklını ve de cesaretini veren  yazar, yönetmen, dramaturg ,oyuncu kadrosu ile birlikte tüm teknik ekip dahil destek veren herkesi aslında masalımsı yapının ardında yatan muhteşem canlı bu belgesel için de kutlama gereğine inancım çok ciddi ve içten olmuştur.

Hayal_i Temsil dün’ ü bütün çıplaklığı ile oyun’a  getirirken bugün’ün kadın oyuncularına verilmiş bu emaneti, yarınlara taşımanın da önemsenecek bir ruhla heyecanını da bu oyun tekrar yinelemiştir.

Masalımsı yapı dokusuna sığınarak oluşturulan anlatım hoşnutluğu için de canlı belgeselin getirdiği  tatlı bir sorgulamaya düşünce de ‘Hayal_i Temsil ‘imkan vermiş,  yumuşacık duyguların hakim olduğu bu sahne de düşleriniz için de asla kaybolmadığınız  gerçeği de sizin farkındalığınız olarak hep Afife ve Bedia  yanıbaşınızda durarak Dikran sayesinde hatırlatmışlardır.

Tarihsel anlamda ciddi bir kronolojik taramanın yapıldığı anlaşılan oyun bu anlamda da belge niteliğinde seyirci  için ayrı bir önem taşımıştır.

Farklı zamanların bu iki  kadın’ının aynı zaman da ilklerin temsilciliğindeki var olan önemi ise bu alanda emek veren  kadınlara da gurur verici olmuştur.

Şehir Tiyatroları'nın kalıcılığını ispat etmiş ve devamlı repertuarların  da yerini almış  oyunları gibi bu oyunun da kadın oyunculuk tarihimize ışık tutması ile  yakın gelecek de Konservatuar ve Güzel Sanatlar Fakülteleri Oyunculuk öğrencileri tarafından görülme önemi   olacağı inancı seyircisinde oluşmuştur.

Oyuncular

Afife Şebnem Köstem oyun da baştan sona kadar gösterdiği başarılı performansı ile Afife’nin yaşamında oluşan değişimler de getirdiği doğru ve doğal yorumu ile oyun’un seyredebilirlik tadına katkısı hissedilmiş olup özellikle hastalık evresinde oluşturduğu abartısız yorumu alkışlarımızı kendisine bir kez daha yöneltmiştir.

Bedia Hümay Güldağ oyun boyunca sakin ve çizgisel değişimlerinde biraz duragan bir performans ile özellikle  de kendi sahnelerinde seyircisini biraz yormuştur.

Dikran Yiğit Sertdemir sahne de mükemmel kurduğu Afife ve Bedia dengesinde ,olmayan duygunun duygusunu hissettirmesi   veya olması gerektiği kadar bir sıcalıkla taşımanın başarısını oyunun başından sonuna istenilen ölçüde götürmüştür.

Oyun yazarı Ahmet Sami Özbudak,Yönetmen Yiğit Sertdemir,Dramturg Sinem Özbudak için özenli teşekkürlerimlz Türk Tiyatrosuna kazandırdıkları bu  cesur  çalışma  için olmuştur.

Sahne Işık Tasarımı Cem Yılmazer,Kostüm Tasarımı Nihal Kaplangı,Efekt Tasarımı Kadir Arlı,Koreografi Cıhan Yöntem,Müzik Direktörü Hüseyin Tuncel ve her katmanda desteği geçen herkese kadınlarımız adına da bir gönül teşekkürümüz de ayrıca olmuştur.

Anahtar Kelimeler: hayal-i temsil, istşeh, istanbul şehir tiyatrosu



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir