Gaye Hanım Lütfen Kapıyı Açar Mısınız?

Günlerdir açılmayan bir apartman dairesi kapısı...

Agorafobi mağduru genç bir kadın.Duygusal sarsıntıları, açmazları, evhamları,  çıkışsızlıkları, takıntıları nedeniyle kendini haftalardır evinde tutsak kılmıştı.Perdeleri bile açmıyor, eşikten dışarıya adımını atmıyordu bir türlü. Dış dünyadan korkuyordu çünkü.Online psikolojik destek alıyordu bu arada.Hayatla da, kendiyle de başı dertteydi, anlayacağınız.Fena haldeydi.

Psikoloğun önerdiği çözümse ani, beklenmedik bir şoktu.

Onur görevi gereği, Gaye'nin yaşadığı dairenin depreme  karşı dayanıklılığını incelemek, rapor hazırlamak zorundaydı.

Peki ya, Gaye lütfedip kapıyı açacak, onu içeriye buyur edecek miydi ?

Gaye ve Onur'u izlerken bir an Aziz Nesin'in " Haydi Öldürsene Canikom  "unu, hatırladım.Siyen'i, havagazı memurunu, Diha'yı.

Kaan Erkam'ın yazıp Ece Sarp’ın yönettiği ve Ece Sarp ile Sercan Ahışık'ın yaşar kıldığı " Gaye Hanım Lütfen Kapıyı Açar Mısınız ? " sevimli bir komedi.

Kaan Erkam ile oyun sonrası kısa bir konuşma yaptık.

Pınar Çekirge- Oda Tiyatrosu yapımı " Ağladım "," Üç Harflilerden Nil ", "  Müştemilatta Cümbüş ", " Gorki" nin ardından yine Kaan Erkam imzalı bir 
oyun.Neler hissediyorsun, sezon nasıl gidiyor ?

Kaan Erkam - Sezon şaşırtıcı derece iyi. (Burada tahtaya vurup kulağını çekiyor.) Bunda, bizim bilet tutarlarına zam yapmamamız da etkili olabilir. Gördüğünüz  gibi, salonda bize koltuk kalmadı, ben bile yerde oturup izledim oyunu. Belki bir yerine iki bilet satarız, ama daha çok kişi izlemeye gelir.Amacımız da bu değil mi zaten ?

Pınar Çekirge - Son dört aydır ekonomik zorluklar bilet satışlarını oldukça etkilemiş durumda. Özel tiyatroların işi her geçen gün daha da zorlaşıyor. 
Bu açmaza karşı nasıl direniyor, perdeyi açık tutmaya çalışıyorsun ?

Kaan Erkam - Başka şeyler yapıyoruz. Şarkı yapıp satıyoruz mesela.Kuşkusuz, devlet en büyük ortağımız, vergiler çok zorluyor. Ve de elektriğimiz sanayi elektriği sayıldığı için faturalar çok yüklü tutarlarla geliyor. Zorlanıyoruz haliyle.

Pınar Çekirge - Yakın dönemde bir düzlüğe çıkabilecek mi özel tiyatrolar ?

Kaan Erkam - İki ucu reçelli değnek, diyelim.Yani bizim gibi sahnesi olan tiyatrolarla, bir seansına on iki bin lira kira vermek zorunda olan, sahnesi olmayan tiyatrolar aynı 
çıkmazda artık. Çok zor tabii. Yani geleceği görmeden kör durumda ilerliyoruz.

Pınar Çekirge - Gaye ve Onur ile kurduğun hoş bir çatı var oyunda.Bu eser nasıl oluştu ?  " Üç Harflilerden Nil " de olduğu gibi evden dışarı çıkmayan bir kadın kahraman mevcut yine. Pandemi döneminden mi  esinlendin ?

Kaan Erkam - Gaye ve Onur'un hikayesini 2016 yılında yazdım.Nil' de pandemide geçen bir oyun değildi aslında. İç hesaplaşmalarıyla evinde oturan bir kadındı sadece.Ama
yönetmenimiz Mehmet Ulay olayı salgın sürecine çevirdi. Hatta bana o dönem sorulduğunda, " Şimdi herkes  pandemiye bağlanan bir oyun yazacağından, ben bu tekrara asla girmem," diyordum.Girmedim de.

Pınar Çekirge - Gaye'nin sürprizini öyle bir yere taşımışsın ki, izleyici en beklemediği bir anda gafil avlanıyor resmen. Oyun sonrası gelen tepkiler nasıldı ?

Kaan Erkam - Seyircinin şaşkınlık nidalarını duymak beni çok mutlu etti. Hiç kimse böyle bir final beklemiyordu, kuşkusuz. Amacıma ulaşmış oldum.

Pınar Çekirge - Yazdığın oyunları başkalarına emanet ediyor, arada kendin sahneye taşıyorsun. Yazdığını yönetmek...bunu anlatır mısın biraz...nasıl bir durum, 
zorlukları var mı ?

Kaan Erkam - Bizde genelde oyun yazdığını sananlar, alt alta diyalogları sıralar ve her satıra parantez içi notlar eklerler. Mesela (Ağlayarak odadan çıkar) ya da ( 
Büyük bir kahkaha atar) Yahu sen yazarken yönetiyorsun. Ama farklı bir bakış getirir yönetmen. Eseri başka yere taşır.Mesela "Gorki" oyununu Ali Yaylı’ya  teslim ettim. Metni okuduktan sonra bana bir soru sordu.Yazarken fark etmemiştim, o detayı.Finali baştan toparladım. Oyun çok farklı bir yere gitti.

Pınar Çekirge - Önümüzdeki ay yeni bir oyunun daha çıkıyor.Kısaca ondan da bahseder misin ?

Kaan Erkam - Aslında çok politik ama Monteigne 1800’lerde yaşadığı için çok masum bir oyuna dönüşecek, diyebilirim. Adı "  Monteigne Odasında Ölüyor ".
Sibel Curcuali yönetecek. Ben de heyecanla bekliyorum.