Mesut Çınar’la ilk tanışmam Aydın’a yerleştiğimin ikinci ya da üçüncü yılına denk geliyor. On yıldır bu kentte olduğumu düşünürsek nerden baksanız yedi yıllık bir tanışlığımız söz konusu. Yeni bir kente yerleşen insanların bazı zorlukları olur, bilirsiniz. Sizi istemeyenler, hakim zihniyetlerinden taviz vermek istemeyenler, “eski köye yeni adet” mi olurmuş diyenler gibi, bir sürü kabullenmezlikle boğuşursunuz. Mesut Çınar’ın ve onun gibi bazı dostların böylesi zamanlarda arkadaşlığı ve yardım severliği ile insan ayakta kalır ve doğru şeyler yaptığına inanır. İşinize karşı motivasyonunuz artar ve sorunlara karşı mücadele duygunuz gelişir. Mesut’un varlığı benim için tam olarak böyle olmuştu.
Aydın’a tiyatro anlamında çok güzel bir imza bırakan isimdir Mesut Çınar…Başına gelen talihsiz bazı olaylardan dolayı işinden olmuş ama hiçbir zaman pes etmemiştir. Tiyatro oyunculuğu, müzisyenlik, gazetecilik gibi uğraşlarına son zamanlarda sinema oyunculuğunu da gururla eklemişti. Kanser denilen illete yakalandıktan sonra bile yüzündeki gülümsemeden, sanat sevgisinden ve projelerinden taviz vermemişti. Mesut’un olaylara her zaman soğukkanlı yaklaşımı bu süreçte de onu besleyen en önemli şeydi… Ağır hastalığına rağmen bir süre inatla yaşayabilmesinin altında -ailesinin ve sevdiklerinin desteği dışında- işte bu yaşam ve sanat sevgisinin de payı vardı.
Yolda ne zaman karşılaşsak, ya da bir çay içmek için buluşsak, o güleç yüzü ile hemen uğraşlarından yapacaklarından bahsederdi. Beni ilgiyle takip ettiğini anlatır ve benim Aydın için bir şans olduğumu söylerdi. Benim böyle olup olmadığıma tarih karar verir; ancak Mesut bu kent için değeri maalesef yeterince bilinmeyen büyük bir şanstı. Kimsenin adamı değildi. Doğru bildiklerinden hiç taviz vermedi.
Mesut Çınar’ın ölümü uzun süre emek verdiği Aydın yerel basınında haber olarak çıktı. Aile ve yakın arkadaş çevresi dışında kimsenin onun ölümünden haberi bile olmadı… Ama bu durum Mesut’un öneminden, sanat aşkından, Aydın’a ve ülkeye kattığı güzelliklerden biraz olsun eksilten bir olay değil. Bilakis gerçek kahramanların vedası bazen sessiz olur. Şatafata ihtiyaç duymaz.
Mesut’u Aydın Efeler’de toprağa verdik…Toprağı bol olsun. İsterim ki Efeler’de tiyatroya başlayan gençler Mesut’u örnek alsın…Rol model mi arıyorsunuz işte size dünyanın en güzel yürekli rol modeli! Canım kardeşim Mesut Çınar…
Onun kaybıyla bir kez daha anladım ki üç günlük dünyada yaşıyoruz. Saçma sapan hastalıklı egoların kimseye faydası yok. Herkes rolünü oynuyor ve sahneden çekiliyor. Bu dünya kimseye kalmıyor. Önemli olan Mesut Çınar gibi arkanızda hoş bir seda bırakmak…
Ailesine ve sevenlerine buradan bir kez daha başsağlığı diliyorum. Müzik, tiyatro ve yazıyı birleştirebilen ender insanlardan biriydi. Onu hep öyle hatırlayacağım…
Anahtar Kelimeler: mesut çınar
0 Yorum