“Sahnede sürreal büyü; Prof.Pi Show”
“Kocaman, tahta bir bavuldu. Açtım. İçinde ne varsa havaya savurdum.
“Buna gerek yok, bu fazlalık. Almasam da olur. Bir sırt çantası yeter bana. Oradan alırım.”
Göğsünde kavuşturduğu ellerinden biri ile pembe sakallarını sıvazladı ve;
“ Hımmmm! Orası Amerika Neş’e. Birkaç parça bir şey koy bavula, lazım olur.”
Çıkardıklarımı tahta bavula gerisin geriye koymaya başladı Bülent Hocam, Sadri Alışık Akademi’de Hareket Dersi Hocam, pantomim sanatçısı, harikulade bir sese sahip, hücrelerinden sanat fışkıran adam, nam-ı diğer Prof.Pi…”
Bu rüyadan uyanır uyanmaz anlattım kendisine; “Rüyalardan ilham alan Prof.Pi Show anlamını buldu” dedi. “Öyleyse” dedi “son sahnedeki Prof.Pi performansımı sana ithaf ediyorum. Prof.Pi kocaman bavulunu hüzünle toplar.”
Şaşırdım. Benim rüyam, rüyamdaki bavul, Prof.Pi, rüyalar ve bavul sahnesi, mutlaka görmeliyim diyerek, 2018’in son günü kendimi Zorlu Psm’ye attım.
Ön sıranın sağdan birinci koltuğuna kendimi zincirledim, neme lazım. Az sonra sahnede hayat bulacak olan hayal dünyası beni hüüüp diye içine çekebilir ve ben daha da çıkamam oradan… Çıkamayacağımdan değil çıkmak istemeyeceğimden… Malum, ben demek surreal demek…
Ve perde…
“Rüyalardan ilham alan fantastik karakterler, koca ayaklı göbekli, komik, sevgi dolu tipler, hava ve yer akrobasisi, danslar ve danslar… İnsanlığa hediye klasik müzik parçaları, bambaşka büyülü bir dünya ve Prof.Pi… Steampunk kostümler, rüyaların birleştirici sihri, hokus pokus Ve perde…
Ne oldu şimdi? Neredeyim ben? Ne yaşadım? Bu sahnede neler oldu böyle? Perde açıldı ve perde kapandı. Arada olanları hatırlamıyorum. Nasıl bir büyü geldiyse artık gözlerime, fantastik ve hala çocuk ruhuma, beslendim. Doydum.
Tüm hayaller, rüyalar Prof.Pi’nin çevresinde şekilleniyor ki doğru olan bu! Prof.Pi çevresindeki güneş sistemini, gezegenleri yörüngede tutan mahir bir büyücü gibi... Her performans emek ve hayal gücünün ürünü...
Aileler vardı, çocuklarıyla beraber… Çocuklar çılgına döndüler, alkış, kıyamet, çığlıklar… Doğal, onlar çocuk… Bu fantastik dünya, konuşmaksızın onlarla anlaşıyor, peki ya büyükler? Baktım. Gözlerinde yıldızlar çakan anne babalar gördüm. İçlerinde bir yerlerde gizlice sakladıkları çocuk dünyaları ışıldıyordu. Ruhları parıldıyordu, mutluydular. Hepimiz aynı yaştaydık o salonda, yaşsız ve zamansız bir show’un meyvelerini birlikte topladık.
Sahnede devasa bir kapı açıldı. Prof. Pi ve ekibi bizleri bu kapıdan hayallerin, rüyaların pofuduk zeminine çektiler. Trambolinde zıplar gibi yaşadık rüyaları, keşke bitmeseydi dedik. Uyanmak istemedik. Gateproduction ve Ahmet Kazanbal, her ne size bunu yaptırdıysa doğru yoldasınız. Prof.Pi’ye Bülent Develi’den başka hiç kimse can veremezdi, çok doğru seçim… Çocuklar ama hiç büyümeyen ve hep çocuk kalanlar için ne güzel bir masal dünyası… Hoş, ben seyrederken çeşit çeşit yeni karakterler, performanslar uçuştu zihnimden, yeni kostümler, makyajlar… O da benim mesleki deformasyonum işte!
Tüm kadronun emeklerine sağlık.
2019 Prof.Pi Show’u rüyamdaki gibi taa Broadway’e taşısın, dünyayı dolaşsın.
Sonuçta insan hep insan, çocuk her yerde çocuk… İçimizdeki büyümemiş çocuklar istiyor bunu…
Anahtar Kelimeler: prof. pi show
0 Yorum