Düşünen insan, çevresinde birşeyler döndüğünü tekrarlayıp durur durmadan. Bu dönen şeyler her ne ise onu anlamak, anlayabilmek için çaba sarfeder ve çoğu zaman yorgun düşer.
Umutsuz da olsa bir savaş vermek için hazırdır. Yaratılan güvensizlik duygusu içinde birey olarak yalnız kalır ve katkısız kalmanın ezikliğini yaşar. Kavramlar, kavramlar üzerinden üretilen tartışmalar ona yabancıdır artık.
Aslında hiç de ona yabancı olmayan kurgulanmış bir yaşam çevresini kuşatmıştır. Kitleleri kurgulayan, Dürrenmett’ın deyişiyle “ipliği pazara çıkmış dünya görüşleri” nin ne dışında kalabilir, ne içinde filizlenebilir. Bundan sonrası artık sadece “hayatta kalma” dan ibarettir.
0 Yorum