Ashura; yüzlerce yıldır, Anadolu toprakları üzerinde “homojen” bir toplum yaratma adına oradan oraya savrulan, zorunlu olarak göç ettirilen insanları, dilleri, dinleri anlatmaktadır. Ashura; hicri yıl takvimine göre muharrem ayının onuncu günü, “ötekiler” için yapılan bir taziyedir. Ashura; sözlü tarih ile gerçek bilgisinin müzik-tiyatro tanımı içinde yeniden sorgulamasıdır. Ashura; benim hikayemdir. Baba tarafı Arabistan’dan ana tarafı Yunanistan’dan gelen biri olarak, kendi hikayemi de içine katarak oluşturduğum bu yapı, karıştıkça zenginleşen ve içindeki her malzemenin gerçek tadını hissedebileceğim bir yoldur, yeni bir yol, yeniden çıkılan bir yol. Ashura: buğday, pirinç, su, şeker, fasulye, nohut, badem, ceviz, fındık, üzüm, kayısı, gülsuyu, karanfil, zencefil…Adı insanlık tarihi kadar eski Ashura, bize sürgünlerin göç yollarını anlatıyor. Mustafa Avkıran
0 Yorum