İsveçli oyun yazarı Ingmar Bergman'ın yazıp yönettiği 'Bir Evlilikten Manzaralar' dizisinden uyarlanan ve dramatik bir şekilde sahnelenmiş olan 'Evlilikten Sahneler' oyunu; 10. yıl dönümlerini kutlamak için bir araya gelmiş 'mutlu' bir çiftin, arkadaşlarıyla olan konuşmaları ile açılış sahnesini yapıyor. Açılış sahnesi olduğundan dolayı yüksek bir tempoyla başlanılması hedeflenmiş gibi gözüküyor.
Ama bu yüksek tempoda oyuncular diyaloglarını sürdürürken çok hızlı konuşuyor bu yüzden de sözler üzerlerinde yapay duruyor. Konuşmalar aynı melodide ve tek düze ilerliyor. Duygular ise tam yansıtılamıyor. (Bunu sadece ilk sahnede hissettim.)
Adından da anlaşılacağı üzere bir evliliğin sahneleri gösteriliyordu bize. Episode episode olarak bölünmüş sahnelerdi bunlar. Mutlu gibi gözüken ama aslında bu mutluluğun içten içe kendini kandırmak olduğunu bilen iki karakterin hikayeleriydi.
Çiftin mutlu evliliğini oyun başında ben biraz daha görmek isterdim ki siyah/beyaz ayrımı daha çok belirginleşebilsin. Johan başından beri sıkılgan ve sakin bir karakterdi ve aslında bu bize olayların bir yerde patlayacağı sinyalini de veriyordu.
Mekan ve zaman kullanımı olarak modern bir dekor vardı. Kayhan Berkin'in de dediği gibi 70'leri değil 2021'i görüyorduk. Dekor minimal ve estetikti. Oyunda kasvetli ve sakin bir hava vardı. Dekor değişirken bile sanat ekibi gayet sakin ve oyunun havasını bozmayacak bir şekilde değişim yapıyordu. Bu da seyircinin oyuna yabancılaşmasını aza indirgeyen bir unsurdu. Bu detay benim çok hoşuma gitti. Oyuncuların sahnede ve sahne arkalarında gölgeleri görünecek şekilde kostüm değişimi yapmaları da doğallığı yansıtan güzel bir unsurdu. Müzik kullanımı hoş ve sadeydi. Oyun ile tutarlıydı.
Oyun bence kendi içinde yavaş yavaş kendini toparlayan bir akışa sahipti. Oyunun başlarındaki performanslarda biraz tek düzelik hissettim ama sonralara doğru bence oyuncular daha da alışıyor, karakterleri daha benimsiyor gibi geldiler bana. Tempo ufak ufak yükselerek sonunda kreşendoya ulaşıyordu.
Oyun boyunca trajikomik unsurlar vardı ve yer yer güldürdü. En çok güldüğüm sahne boşanmaya gelen kadının sahnesi oldu. Oynayan oyuncu karakterin duygusunu çok iyi yansıtmış ve doğal bir komiklik ortaya çıkartmıştı.
Oyundaki projeksiyon unsurunun sadece son sahne için kullanılmaması ve çeşitli kullanımlarının olması da oyuna estetik bir hava katmıştı.
Genel olarak toparlamak gerekirse; Oyunun ilk perdesi 1 saat 15 dk, 20 dk ara veriliyor ve ikinci perde de 1 saat sürüyor. Toplamda 2 bucuk saate yakın bir oyun izliyorsunuz. Konuyu yüzeysel değil derin ve gerçekçi bir şekilde ele alan bir oyundu. Seyirciyi oyunun içinde tutmayı da başarıyordu. Ben oyunu da, performansları da beğendim. Gayet güzel bir seyir keyfi sunuyor. İzlemenizi tavsiye ederim.
Anahtar Kelimeler: Ingmar Bergman, Evlilikten Sahneler, versus tiyatro
0 Yorum