Hangi tirat? | Lomof'lar, Çubukof'lar daima birbirlerine dosttular. |
---|---|
Orijinal Adı: | |
Oyun Türü | Komedi |
Yazar: | Anton Çehov |
Çeviren: | Yılmaz Gruda |
Çubukof’un konağı- oturma odası. Lomof girer, fraklıdır. Beyaz eldiven, silindir şapka.
Lomof
Çubukof’un konağı- oturma odası. Lomof girer, fraklıdır. Beyaz eldiven, silindir şapka.
Sinirli. Şey... geldim. Sadece sizi görmeye aziz Stepan Stepanoviç.
Şey...
yani...
onun gibi bir şey.
Buraya, azizim Stepan Stepanoviç, sizi, bir rica için rahatsız etmeye geldim.
Birkaç defa yahut çok kere, hatta daha fazla; sizden yardım istirham etmiş ve yardımınıza nail olmak, nasıl desem, şerefinizi bahsetmiştiniz.
Yani şey ih-gan etmiş...
Evet. Özür dilerim, her şeyi dolaştırıyorum birbirine.
Bir bardak su lütfeder misiniz Stepan Stepanoviç? (İçer)
Evet, bakın, azizim Stepaniç. Afedersi-niz, yani Stepan azizim'oviç.
Hayır.
Yani, her şeyi karıştırıyorum, gördüğünüz üzre.
Sözün kısası, bana yardım edebilecek tek insan sizsiniz.
Tabiatıyla buna lâyık değilim, üstelik sizden bunu beklemeye hakkım da yok.
Ve bunlara da. Bir dakika. Yani şimdi.
Derhal. Gerçek şu ki buraya elini istemeye geldim.
Yani kızınız Natalya Stepanovna'nın. Ben, ben onunla evlenmek istiyorum.
Azizim Stepan Stepano-viç acaba kabul edecekler mi dersiniz?
Natalya Stepanovnayı çağıracaksınız...
Ben şurada bekleyeyim o vakit... (kız gelir) nasılsınız, aziz Natalya Stepanovna? Şey... görüyorsunuz aziz Natalya Stepanovna, gerçek şu ki, buraya sizden... şey, bakın dinleyin beni, tabii, sizin için muhtemelen bir sürpriz olacak ve belki de kızacaksınız, fakat... Kısaca anlatmaya çalışacağım.
Efendim, biliyorsunuz, aziz Natalya Stepanovna, sizleri çocukluğumdan beri, hatta, nasıl derler, tanımak şerefine nail oldum, ailenizi.
Malını mülkünü bana miras bırakan müteveffa halam, eniştem, ki biliyorsunuz, babanıza ve müteveffa annenize derin bir saygı duyarlardı.
Lomof'lar, Çubukof'lar daima birbirlerine dosttular.
Hatta akrabaydılar da diyebilirsiniz. Ve tabiatıyla, biliyorsunuz, tarlalarımız yan yanadır. Hatta benim Öküz Çayırı...
Oh, hayır aziz Natalya Stepanovna, orası benimdir. Bakın, ben, sizin kayın ağaçlarıyla, bataklığın arasına kama gibi girmiş olan Öküz Çayırı'ndan söz ediyorum.
Oh hayır, yanılıyorsunuz aziz Natalya Stepanovna, orası bizimdir. bu gerçeği vasiyetnamede görebilirsiniz aziz Natalya Stepanovna.
Şüphesiz, şüphesiz bir zamanlar, orası davalıydı ama, herkes de bilir ki benimdir.
Münakaşa edilecek hiçbir yönü yok bunun. Eskiden halamın ninesi, babanızın dedesinin köylülerine şöyle kullansınlar diye vermiş.
Onlar da bir zaman sonra kendi mallarıymış gibi davranmaya başlamışlar. Vasiyetnameyi gösterebilirim Na-talya Stepanovna. Öküz Çayırı, benimdir!
Natalya Stepanovna ben çayırı istemiyorum.
Ben sadece prensip üzerinde duruyorum.
Eğer istiyorsanız orasını size verebilirim.:
Ya, demek siz beni zorba sanıyorsunuz ha?
Buraya bakın aziz bayan, ben şimdiye kadar kimsenin toprağını zorla almadım. Kimse de şu anda böyle bir halt ettiğimi söyleyemez. (Gidip çabucak su içer) Öküz Çayırı benimdir!
Benim! (Kalbini tutar)
Öküz Çayırı benimdir, anlıyor musunuz, benim!
Eğer kalbim böylesine çarpmasaydı, eğer kan tepeme çıkmasaydı, sizinle böyle yumuşacık, efendi efendi konuşmazdım. (Bağırır)
Öküz Çayırı benimdir! Benim! Benim!
0 Yorum