Yala Ama Yutma!
(2010, 2011)
Özen Yula'nın Yala Ama Yutma! adlı oyunu bir porno oyuncusunun dünyayı ve kendini kurtarma rüyasını anlatıyor. biriken ve oyuncu Ayça Damgacı'nın bir araya gelerek tasarladıkları ve yürüttükleri proje; video, tekst ve oyuncunun hiyerarşi olmaksızın birlikteliği, oyuncuların "performansçı" ile "karakter" arasında gidip gelmeleri üzerine bir deneme özelliği taşıyor.
Oyun, başkahramanı Melek/Leyla aracılığıyla bir taraftan günümüze ait bazı acı gerçeklerin gezintisine çıkarken; diğer taraftan da anlattığı her şeyi iptal eden, bizi sarmalayan gerçekliği reddeden, tek gerçekliğin zevk olduğu bir düzlem seçiyor kendine. Öyle ki porno, sorunların olmadığı, her sorunun zevkle çözülebildiği yalancı bir dünyadır. Bu kurgunun içine dünya sorunlarını yerleştirmeye çalışmak, her iki tarafı da işlevsiz kılmak, acının da zevkin de içini boşaltmaktır. İşte bu "içi boşaltılmışlık" bugün hissedebildiğimiz yegâne gerçeklik bizim için.
Bu gerçeklik siyasal, sosyal gelişmeleri etkilerken öte yandan da hayatlarımızın içine, odalarımıza, televizyon ve hatta bilgisayar ekranlarımıza kadar sızıyor. Bir dolu "boşluk" hissi yaşantılarımızı belirliyor. Yala Ama Yutma!'da, istatistiklerle belirlenen ve her an güncellenen haber bültenleriyle milyarlarca insana iletilen dünyanın umutsuzluk hallerini duyuyoruz. Bunu "politik doğruluk" denen ve aslında yalan söyleme sanatının bir türevi olan kavramdan uzakta, olmaması gereken bir yerde ve şekilde aktarıyor bize Melek/Leyla.
Anahtar Kelimeler: Yala Ama Yutma
0 Yorum