OYUNLAR

Kimse Öyle Şeyleri Konuşmuyor Artık

Kimse Öyle Şeyleri Konuşmuyor Artık

Oynadığı Sahneler


Etkinlikler

Henüz etkinlik eklenmemiş.
Bugün Bu Hafta Bu Ay Gelecek Ay

İlişkili İçerikler




Dramaturgi Arama

  • Oyun adı, Orijinal adı, Yazar adı, Çevirmen adı bölümlerinde arama yapabilirsiniz


Bu senin için! İçerikle ilgili hata ya da önerin mi var? hemen önerebilirsin.
  • Sahneleyen Tiyatro: İstanbul Şehir Tiyatrosu
  • Oyun Durumu: Oyun Gösterimde
  • İlk Oynama Tarihi: 20.Ekim.2021
  • Süre:
  • Gösterim Sayısı: 107
  • Sosyal Medya:
  • Kadro:
    YAZAN: ŞİRİN GÜRBÜZ
    YÖNETEN: EMRE KOYUNCUOĞLU
    DRAMATURG: BAŞAK ERZİ
    SAHNE TASARIMI: BARIŞ DİNÇEL
    KOSTÜM TASARIMI: AHSENUR ÇİFTÇİOĞLU
    IŞIK TASARIMI: MUSTAFA TÜRKOĞLU
    EFEKT TASARIMI: YUNUS NALCI
    YARDIMCI YÖNETMEN: HAZAL UPRAK
    REJİ ASİSTANLARI: OSMAN KABA - TEVFİK ŞAHİN

İlişkili Kişiler

Hazal Uprak
(Oyuncu, Yönetmen Yardımcısı)
Tevfik Şahin
(Dramaturg, Oyuncu +2)

Konu

Oyun, 12 Eylül darbesi dönemini en acı şekilde yaşayıp parçalanan bir ailenin bugüne uzanan hikâyesini konu alıyor. Leyla, ailesinin geçmişiyle yüzleşiyor ve onların hikâyesini anlatabilmek için hayatını değiştirmeyi göze alıyor.

Kimse Öyle Şeyleri Konuşmuyor Artık’ın yönetmeni Emre Koyuncuoğlu, oyun ve yazarıyla nasıl tanıştığını şöyle anlatıyor: 

“Çağdaş tiyatromuzun genç yazarlarından Şirin Gürbüz’le yazdığı metin aracılığıyla tanıştım. Oyununda yakın tarihimize, bu ülkede bugünümüzü şekillendiren acı gerçeklere, en özelden - aile içinden - yola çıkarak bakıyordu. Oyunuyla, olayları uzaktan izlemek ve bize dokunmayacağını düşünmek yerine bu olaylara başımıza gelen olarak, yani kendi gerçeğimizde yarattıklarını fark ederek bakmamızı öneriyordu.
Oyun metniyle yazar, 35 yıl önce yaşanmış bir “darbenin” bugüne etkisini gösteriyordu. Yeni nesil muhalefetin bu gerçeklerin gölgesinde, tanık olmadıkları için tam da tanımlayamadıkları acı ve öfkeleriyle nasıl şekillendikleri ve hayatlarının nasıl etkilendiğini ortaya koyuyordu. Oyun 1980’lerde başlayıp 2010’lara sıçrıyordu. Yazar “darbenin” gölgesini bugüne düşürüp, birbirini yeni fark etmiş iki kızkardeş üzerinden geleceğe bir öneri oluşturuyordu.”
Darbenin Gölgeleri
Ben de rejimde bu “gölgeleri”, “darbede kaybolmuş bedenler/anlar”ı parça parça olan duyguları, aileleri, zamanı, hafızayı sahne diline çevirdim. Hafıza kırıntıları suya düşerken, o sisli alana geçtiğinizde size ve karakterlere ayna oluyor. Diğer yandan, karanın güvencesi ve durağanlığı ile suyun bulanıklığı, karanlığı ve bilinmezliğinde kendine alan bulup bulup kaybeden oyun kişileri kendilerinden koparılmış “eksik” parçayı arıyorlar.
“Etinden/yaşamdan koparılmış, sıyrılmış; tırnaklar/kemikler/arda kalanlar/gerçekler/insanlar/mekânlar… oyun alanımız. Arda kalanlardan ve parçacıklardan iz sürülerek eksik olan tamamlanmaya çalışılıyor. Gelecek önerisi; geçmişte saklı kalan ve resimde eksik olan tanımlanarak belki de kuruluyor. Ele alması ne kadar zor bir konu olsa da, oyunumuz aydınlık ve olumlanan bir gelecek tahayyülünü, sevgiyi ön plana alarak, barışçıl bir şekilde ucu açık olarak seyirciye öneriyor.

Anahtar Kelimeler: kimse öyle şeyleri konuşmuyor artık

0
|
3688


0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.