Bulgaristan'da terkedilmiş bir köyün meyhanesinde bir araya gelen, açlık ve sefalet içinde yaşayan, meyhaneci, papaz, emekli bir albay, çingene ve bir kadın öğretmen, etrafta buldukları dört tane nalla hayali bir atı nallarlar, sonra onu hayali bir pazarda, önce uyuz bir ineğe, ineği 10 kel koyuna, koyunları da 100 yolunmuş tavuğa takas ederler. Onlardan 100 bin organik yumurta üretip hayali bir iş kurarlar. Sonra da kazandıkları hayali paraları pay ederken albayın atı geri istemesi sonucunda çıkan kavgada birbirlerini öldürürler. Kendini kral sanan köyün delisi de olup biteni şaşkınlıkla izler.
"Büyük İskender' in Atı", bireysel deliliğin, insanlık tarihi boyunca inşa ettiğimiz kollektif deliliğin yanında ne kadar zararsız ve masum kaldığının metaforudur.
"Koskoca devletler uydurdukları sınırlar için milyonları katlediyor da birkaç moruk hayali bir at uğruna birbirini delmiş çok mu?"
Anahtar Kelimeler:
0 Yorum