Romeo ve Juliet dünyanın en meşhur aşıklarıdır ve yeryüzünde "aşk" denince onların hikayesi akla gelir tıpkı Ferhat ile Şirin, Tahir ile Zühre gibi. Onlar öldükten sonra hikayeleri başkaları tarafından anlatılır, oynanır, yazılır çizilir. Yerin altında tüm bunlara kulak misafiri olan Romeo ve Juliet'in bir gün sabrı taşar ve kendi hikayelerini yani 'Romeo ve Juliet'i yerin üstünde en iyi kendilerinin anlatabilecekleri inancıyla tiyatro sahnesine çıkarlar. Kanlı canlı (!) ve biraz da tozludurlar. İzleyenlerle aşk hikayelerinin en özel anını paylaşmayı seçerler: "Balkon"u.
O gece balkonda yaşananları en ince ayrıntısına kadar tüm gerçekliğiyle bir onlar anlatabilir.
Romeo'yu düşmanının şölenine götüren o korkusuz aşk...
Juliet'in dansının bitmesini bekleyen o adam...
Tahir olmak da ayıp değil
Zühre olmak da
Aşkından dağları delmek de hatta sevda yüzünden ölmek de
Ölmek uyumak sadece
Olmamak... işte esas mesele.
* William Shakespeare'in Romeo ve Juliet oyunundan hareketle yazılmıştır. Özdemir Nutku çevirisinden yararlanılmıştır.
Hayal kurar, peşinden gider, gülümser...
Anahtar Kelimeler: romeo juliet in tarifsiz ilişkisi
0 Yorum