DEVLET TİYATROLARI - SABANCI ULUSLARARASI ADANA TİYATRO FESTİVALİ DÖRDÜNCÜ HAFTASINDA ADANA VE İSTANBUL’DA PERDELERİNİ AÇIYOR
İZMİR DEVLET TİYATROSU “KANTOCU” OYUNUYLA MERKEZ PARK’TA ESKİ İSTANBUL’U YENİDEN CANLANDIRACAK
İSPANYA YLLANA TİYATROSU’NUN “ŞEFLER” OYUNU FARKLI MUTFAKLAR ARASI BİR YOLCULUK VADEDİYOR
Sabancı Vakfı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Tiyatroları işbirliğiyle düzenlenen 21. Devlet Tiyatroları – Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali’nin dördüncü haftasında da festival heyecanı aralıksız devam ediyor. 4 sahnede seyirciyle buluşacak festival, sanatı ve umudu atölye çalışmalarıyla kadın mahkumlarla da paylaşıyor.
Festival, bu hafta 10 farklı oyunu ağırlıyor. İstanbul Devlet Tiyatrosu, eski Yunan tragedyalarından “Elektra”yı sahneye taşıyor. Troya savaşından zaferle dönen Yunan komutanına yapılan ihaneti ve kızı Elekra’nın babasının katilleriyle uzun süre yaşamak zorunda kalmasını anlatan oyun, Elektra’nın intikam ve hesaplaşma yolculuğuna seyirciyi de ortak ediyor.
Festivale İspanya’dan katılan Yllana Tiyatrosu, “Şefler” oyunuyla perdelerini açıyor. İlhamını kaybeden ve restoranının yıldızlarını korumayacak tarihi bulmak uğruna şaşkınlarla dolu bir aşçı grubuna güvenmekten başka seçeneği olmayan çok prestijli bir şefi anlatan oyun, seyirciyi aynı zamanda farklı mutfaklar ve lezzetlerin dünyasına da davet ediyor.
Eskişehir Şehir Tiyatrosu, Moliére’in ölümsüz eseri “Scapin’in Dolapları”nı yeni bir yorumla sahneliyor. Aşıkları kavuşturmak için bir dizi dolap çeviren ‘masum’ uşak Scapin’in başından geçenleri sahneye taşıyan oyun, bol bol kahkahayı da garantiliyor.
İstanbul Şehir Tiyatroları ise Fransız yazar Boris Vian ve Amerikalı yazar John Steinbeck'in birlikte kaleme aldığı “Karıncalar / Bir Savaş Vardı” oyunuyla festival seyircisiyle buluşuyor. Savaşta firar eden ve ayağı bir mayına kilitlenen askerin kendine esir olma halini anlatan oyun, hafızalarda hayatta kalmaya, beklemeye ve kavuşmaya dair pek çok soru bırakıyor.
Festival ruhu Merkez Park’a ve İstanbul’a yayılıyor
Devlet Tiyatroları – Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, daha fazla sahnede seyirciyle buluşarak herkesi bu heyecanın bir parçası olmaya davet ediyor. Duru Tiyatro “Yüzleşme” oyunuyla İstanbul Sabancı Üniversitesi’nde perdelerini açıyor. Çağdaş bir “Suç ve Ceza” hikayesi olarak İngiliz yazar Graham Farrow tarafından kaleme alınan “Yüzleşme” bir çocuğun öldürülmesini ve o kayba neden olan failin toplum tarafından yıldızlaştırılmasını anlatıyor. Merakın hiç dinmediği oyun, sahne üzerinde yozlaşmanın hakim olduğu bir dünya kuruyor.
İzmir Devlet Tiyatrosu ise “Kantocu” oyunuyla Adana akşamlarının güzelliğini keyifli bir müzikal ile taçlandırıyor. Usta sanatçı Haldun Dormen’in yazdığı oyun, Milli Mücadeleden Cumhuriyet’in ilanına uzanan dönemde, tiyatroya kantolarla adım atan kadınlardan biri olan ve yıldızı yeni yeni parlamaya başlayan Verjinde’nin hikayesine odaklanıyor. Bu tek kişilik hikaye, seyirciyi Beyoğlu’nun, aşkların ve hayatın bambaşka olduğu eski günlere bir yolculuğa çıkarıyor.
Sabancı Oda Tiyatrosu sahnesi gençleri ağırlıyor
Genç Tiyatro Toplulukları bu hafta 4 oyunla festivalde yer alıyor. Festivale Azerbaycan’dan katılan Gence Devlet Dram Tiyatrosu “Hellados”u sahneliyor. Annesini yitirmiş genç Yangul ile Cemal’in arkadaşlığını odağına alan oyun, Başka bir ülkede yaşamak istemeyen iki gencin merak uyandıran hikayesini anlatıyor.
Bambu Tiyatro, Victor Hugo’nun ünlü eseri “Bir İdam Mahkumunun Son Günü”nü sahneye uyarlıyor. Adalet, ceza hukuku, ölüm cezaları gibi güncel konuları seyirciye sorgulatan oyun, seyirciyi oyuna dahil ederek mahkumun yargılanmasını ve idama gidiş sürecini anlatıyor. Seyirciyi de oyuna dahil eden ekip, mahkeme jüriliği görevini onlara bırakıyor.
Perde Sanat Tiyatrosu’nun “Rulet” oyunu Rus kontrolünde bulunan ve Alman savaş esirlerinin bulunduğu küçük bir tutuk evinde geçiyor. Büyük Nazi rüyasının sonuna gelindiği günlerde, Ruslar tarafından esir alınan Alman askerlerinin yaşadıklarını konu eden oyun, seyirciye merakın tırmanacağı sahneler vadediyor.
Dramatik Sanatlar Merkezi, “Kadın” oyunuyla bugünün trajedisini anlatıyor. Kadınların töre, aile içi şiddet ve intihara sürüklenişini farklı kadınların yaşam öyküleriyle sahneye taşıyan oyun, seyircisini gerçeklerle bir kez daha yüzleştiriyor.
Sanat Karataş Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda umudu büyütüyor
Festival programı bu hafta da atölye çalışmalarıyla zenginleşiyor. Hazal Demet Yurdakul “Sanat Dolu Yüreklerimiz Umut Dolu Yüreklere Işık Olsun” adlı atölye çalışmasıyla Karataş Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda sanatseverlerle buluşurken, Prof. Dr. Muzaffer Sümbül ve Prof. Dr. Nükhet Ergeç de “Röportaj Atölyesi”ni gerçekleştiriyor.
Anahtar Kelimeler: adana tiyatro festivali, adana
0 Yorum