5. Nilüfer Tiyatro Festivali Açılıyor.

27 MART 2016 PAZAR / SAAT 20.30 / 5. NİLÜFER TİYATRO FESTİVALİ / ZUHAL OLCAY’LA MÜZİKLİ GALA / BURSA
 
 
Nilüfer Belediyesi’nin her iki yılda bir gerçekleştirdiği bu yıl 5. si yapılacak tiyatro festivali, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde Nazım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenecek müzikli gala ile start verecek… “Seyirci Kalma” sloganı ile yola çıkılan 5. Nilüfer Tiyatro Festivali açılışında Zuhal Olcay kendine has yorumuyla Bursa Senfoni Orkestrası eşliğinde, müzikallerden seçme şarkıları seslendirecek… 
5. Nilüfer Tiyatro Festivali, 27 Mart-28 Nisan tarihleri arasında 32 günde 100 gösterimle tiyatronun kalbini Nilüfer’de attıracak.
Siz değerli basın mensuplarını bekliyoruz.
 
 
5. Nilüfer Tiyatro Festivali tanıtım videosunu aşağıdaki linkten indirebilirsiniz….
http://we.tl/3KVpXCFzXB
 
Festival Kapsamındaki Oyunlar:
Yargı, Müfettiş, Anlatılan Senin Hikayendir, Tarla Kuşuydu Juliet, Deli Dumrul, Sünnet, Tesadüfen Kadın, Hamlet, Correction Vertedance, A Dıary Of A Madman, Kim Var Orada: Muhsin Bey’in Son Hamleti, Havada Yüzmek, 12.Gece, Bir Delinin Hatıra Defteri, Teleskope, Gergedan, Yalınayak Müzikhol, Woyzeck Masalı, Otomatik Portakal, En Kısa Gecenin Rüyası, Nida Ateş’le Dilden Gönülden, “Shakespeare Şarkıları”, “Ve…”, Bernarda Alba’nın Evi, Uysal Yurttaş Projesi, Turandot Ve Aklayıcılar Kongresi, Bir Kurşun Deliğine Kaç İnsan Sığar, Aromalı Sezaryen, Boş Şehir, Madde 9, Hayyam, Raskolnikov’un Hizmetçileri, Woyzeck, Maskeliler, Oyunlarla Yaşayanlar…
 
www.biletinial.com
www.nilufertiyatrofestivali.com
 
MANİFESTO / “SEYİRCİ KALMA”

Şu anın anlatıcıları olarak geçmişin izleri üzerimizden, yüzümüzden, dilimizden dökülürken… Şu anın yaratılmasında pay sahibi olanların sahnelediği oyuna seyirci kalmamalıyız.

Geleceğin gözleri, sözleri, izleri biziz. Kötülüğün hüküm sürdüğü coğrafyalar sergilenirken sahnelerde, hiç tanımadığımız yüzler hep bir ağızdan soracaklar bize; seyirci miydin sen de?

Uygar dediğimiz şu anki dünyada; Uygar’ları, Çağdaş’ları, Özgür’leri, Sevda’ları otobüs duraklarında, sahile vuran dalgalarda, miting alanlarında, tiyatro ve konser salonlarında, bilinmezliğin peşi sıra sınırları zorlayan küçük adımlarda feda etmekten artık vazgeçmeliyiz.

Bizler sahneye çıktığımızda hem herkesiz hem hiç kimseyiz. Yollara düştüğümüzde de sahnede de kimsesiziz. Sanatın aykırı sokaklarında hep kabul edilmeyi, onaylanmayı bekleyen mültecileriz. Seyircilerimize sığınırız. Biliriz ki onlar bize lütufta bulunmaz, hak ettiğimizi verir. Bu yüzden aslında bizim için adı seyirci olanlar aslında seyirci kalmayanlardır. Savaşları, gözyaşlarını, katliamları, ırkçılığı, sosyal adaletsizliği, tecavüzleri, her türlü hak ve hukuk ihlallerini reddederek; aşktan, doğadan, yaşam hakkından yana olanlardır.

Bizler; kötülüğe alışmayan, güçten değil eşitlikten yana, sadece bir döneme ait değil tüm zamanların barış elçileriyiz.

YAŞASIN TİYATRO, YAŞASIN BARIŞ!