Yola Çıktığım Gün Sakin Serin Bir Sabahtı - Galataperform

Yazıya Başladığım Gece Serin Bir Sabahı Gördüm!
  

İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında prömiyer yapan, Ve Diğer Şeyler Topluluğu’ nun yeni oyunu ‘Yola Çıktığım Gün Sakin Serin Bir Sabahtı’ Hamursuz Fırın’da sahne macerasını sürüdürüyor. Yeşim Özsoy’ un yazıp yönettiği oyunda Türkiye’ nin çarpık ilişki yapısı derinlemesine irdelenmiş. İKSV özellikle bu festivalde bünyesine dahil ettiği politik güncel yapıtlarla tiyatro seyircisine farklı alternatifler sunmayı başardı. Bazı olumsuz eleştirilerimle beraber dünyanın sayılı tiyatro gruplarını festvil boyunca izliyor olmamız büyük ayrıcalık. Ayrıca Türkiye Tiyatrosu’ nun seçkin sanatçılarının üretimleri seyircilerin kalbinde teatral taht kurdu.

 
 ‘Yüzsüz, Küstah, Kışkırtıcı Bir Tiyatro’ başlıklı ‘İn Yer Face Tiyatro’ araştırma dosyamda Yeşim Özsoy Gülan’ı ‘Yüzüne Karşı Tiyatro’ yapan yönetmenlerin içine koymuştum; fakat kendisi bana inatla bu tarz bir tiyatro yapmadığını söylemişti. 2002 senesinden yana 11 değişik oyuna imza atan sanatçı, ortaya çıkardığı ürünlerin çoğunda seyirciyi oturduğu koltukta rahatsız etmeyi başardı. İnsanların gözünün içine soktuğu Türkiye’deki yaşam konjektörü tiyatrosunun temelini oluştururken, aslında o farkında olmadan ‘İn Yer Face Theatre – Yüzüne Karşı Tiyatro’ yapmayı sürdürüyor. Türkiye’ye özgü geliştirdiği tiyatro teknikleri genel anlamda irdelenmeli. 

Yazarın Politik Arayışı! 

Yeşim Özsoy Gülan’ ın ‘bilinmezlik, ölüm, son’ arayışı eserlerinde en çok işlediği konu başlıkları. Yazarın tiyatrosuna derinlemesine baktığımız zaman, kaygılarla yoğrulmuş konular dikkatimizden kaçmıyor. ‘Playback’ (2006), ‘Son Dünya’ (2006-2007), ‘Noter’ (2008), ‘Üçüncü Evren’ (2009) oyunlarında kendi çemberi içinde çıkışlar arayan insanları izledik. Psikolojik olarak yanlızlığa itilmiş karakterler, belirsiz bir mekanda ölümü bekleyen düşünceler, Türkiye’ yi oradan oraya savuran politik gündemler sanatçının kaleme aldığı oyunlarının içinde fazlasıyla yer alıyor.  Yeşim Özsoy politik çatışmaları karakterlerinin üzerine yüklediğinde izleyenler her bir karakterde kendisinden bir parça buluyor. Zaten yazarın ortaya koyduğu ürünlerinin en çarpıcı yapısı, toplumun huzurunu kaçıran olaylara dikkat çekmesi!

 
Yola Çıkmaya Hazırlanan Beş Kişi 

Oyun bir gazeteye ilan vererek, sadece bulunduğu hayattan kaçmayı hedefleyen bir adamın hikayesi ile başlıyor. İlanda yanına yol arkadaşları arayan adam, yola çıkmak için buluşma adresini eski bir lunapark olarak gösterir. Bulunduğu yerden kaçmak isteyenler önce parolayı birbirlerine söyleyecek, daha sonra ekip tamamlanır tamamlanmaz yolculuğa çıkılacaktır. Sahneye çıkan her bir karakter yaşadığı hayattan kaçmak istiyor, fakat nereye giderse gitsin kendisiyle gelecek olan düşüncelerden kaçmayı başaramıyor. Doğuda Kürt olduğu için tepesine bomba yağan genç, cinsel istismara uğrayan kız, mafya işlerine bulaşmış adam, aynı kısır döngüde yaşamaya çalışan bireyler, gerçeğin peşinde bir kişi ve son olarak dini duyguları istismar etmeye kalkışan bir şarlatan sahnede karşımıza dikiliyor
. 
Ali Rıza Kubilay, Hakan Atalay, Begüm Akkaya, Musab Ekici, Oğuzhan Ayaz ve Emin Maltepe sahnedeki isimler. Ali Rıza Kubilay oturaklı oyunculuğuyla sahnede yine iyi bir iş çıkarmış. Kendisiyle beraber yola çıkmaya hazırlanan insanların psikolojik yapılarını çok iyi analiz ediyor. Akılcı ve gerçekçi düşünceyi temsil ederken son sahnedeki Emin Maltepe ile olan çatışmada oyunculuğu doruk noktada. Emin Maltepe kısa, öz rolünü çarpıcı sözlerle, etkileyici dille seyirciye sunmuş. Hakan Atalay, Musab Ekinci, Oğuzhan Dallı ekipçe oyunun temposunu yüksek tutanlar. Begüm Akkaya ise sahnedeki tek bayan olmanın verdiği dezavantajı avantaja çevirmiş. Her anlamda içte bütünleşen bir ekip izliyoruz.
 
Yeşim Özsoy Gülan’ ın lunaparkı gerçekçi objelerle anlatma gayreti konunun anlaşılırlığı açısından etkili. Barış Dinçel’in işlevsel sahne tasarımı insanları cezbediyor. Kemal Yiğitcan’ ın duygu geçişlerine göre yaptığı ışık tasarım çok doğru bir karar. 

‘Yola Çıktığım Gün Sakin Serin Bir Sabahtı’ Yeşim Özsoy Gülan’dan başlayıp Türkiye toplumunun içine düştüğü ayrışmayı anlamamız açısından etkili bir oyun. Son derece başarılı ekip çalışması sahnede sizleri bekliyor. 

Oyun, haziran sonuna kadar her cuma (21:00) ve cumartesi (15:30 matine ve 21:00 suare) Hamursuz Fırın’da izlenebilir. 

Yaşam Kaya / [email protected]