Aksak İstanbul Hikayeleri // Ev-Kakofonik Bir Oyun // Noter
Türkiye Tiyatrosunu yeni oyun yazarlarıyla tanıştırmayı hedefleyen projeleri ve uluslar arası kültürel iş birliğini güçlendiren çalışmalarıyla öne çıkan GalataPerform’un kurucusu ve genel sanat yönetmeni, yazar, yönetmen ve oyuncu Yeşim Özsoy’un, Afife Ödülü aldığı “Aksak İstanbul Hikayeleri” dahil üç oyunu, Habitus Kitap tarafından kitaplaştırıldı.
Yeşim Özsoy Kimdir?
Boğaziçi Üniversitesi’nde Sosyoloji eğitimi alırken katıldığı Stüdyo Oyuncuları‘nda önce öğrenci sonra eğitmen ve oyuncu olarak devam etti. Ardından eğitim için Amerika’ya gitti. New York’ta bir süre Columbia Üniversitesi, Sarah Lawrence Koleji gibi okullardan oyunculuk, tiyatro teorisi ve yönetmenlik dersleri aldıktan sonra Chicago’da Northwestern Üniversitesi‘nde disiplinler arası bir bölüm olan Gösteri Araştırmaları Tiyatro Teorisi Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine başladı. Aynı bölümden Osmanlı Gösteri Sanatlarının Türk Tiyatro Tarihi Yazımındaki Yeri konulu tezi ile mezun oldu.
Ekim 2001’de İstanbul’a kesin dönüş yaptı ve ardından Ve Diğer Şeyler Topluluğu‘nu kurdu. İstanbul’a döndüğünden beri Ve Diğer Şeyler Topluluğu ile birlikte “Oyun Alaturka”,“Ev – Kakofonik bir Oyun”, “Sene 2084”, “Aksak İstanbul Hikâyeleri”, “Playback”, “Son Dünya”, “Noter”, “3. Evren”, “Yüzyılın Aşkı” ve “Yola Çıktığım Gün Sakin Serin Bir Sabahtı” gibi kendi yazıp yönettiği oyunları sahneledi. 2003te Galata Kuledibi’nde GalataPerform adında bir performans mekanı kurdu. 2004ten itibaren mekan oyunlara, performanslara, Görünürlük Projesi (2004-2012), Performans Günleri, Yeno Ceno Müzikarma, Yeni Metin Yeni Tiyatro gibi çeşitli proje, etkinlik ve festivallere ev sahipliği yapmakta. Bu projelerden Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi halen devam eden ve uluslar arası bir yapıya sahip oyun yazarlığı alanında öncü bir projedir.
“Aksak İstanbul Hikayeleri” adlı oyunuyla Afife Tiyatro Ödülleri’nde Cevat Fehmi Başkut yazar ödülü, “Son Dünya”, “3. Evren” ve “Yüzyılın Aşkı” oyunlarıyla da çeşitli ödüller aldı. Ve Diğer Şeyler Topluluğu’yla yurt içinde ve dışında festivallere katılan Yeşim Özsoy’un çeşitli oyunları İtalyanca, Fransızca, Almanca ve İngilizce’ye çevrilmiştir. 2009-2010 tiyatro sezonunda Wiesbaden Devlet Tiyatroları’na davet edilerek repertuar için “Türkiye-Almanya 0-0″ adlı oyunu yazıp yönetmiştir. Almanya dönüşünde sırasıyla Yüzyılın Aşkı, Yola Çıktığım Gün Sakin Serin Bir Sabahtı gibi kendi oyunlarını yazdı yönetti. 2013ten itibaren kendi kurduğu mekanı GalataPerform adı altında ve Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesinden de güç alarak mekanın ve topluluğun adını birleştirdi. Bu çatı altında yeni yazarların metinlerini sahnelemeye başladı. “İz”, “Dil”, “Kabuk” bu proje kapsamında ortaya çıkan başarılı ilk oyunlardan bazılarıdır. İz oyunuyla Afife Tiyatro Ödüllerinde “En İyi Yönetmen” adayı oldu. Oyun yurt dışında farklı festivallerde sahnelendi, ses getirdi.
Yeşim Özsoy halen Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi kapsamında oyun yazarlığı atölyeleri düzenlemekte. 2012den itibaren Yeni Metin Yeni Tiyatro Festivali‘nin direktörlüğünü yapmakta. 2015 sezonundan itibaren yazarlığın yanı sıra yönetmenlik ve oyunculuk atölyeleriyle bir okul haline gelen projede yeni yazarlar, yönetmenler çıkmakta.
Yeşim Özsoy, aralıklarla Boğaziçi Üniversitesi’nde “Çağdaş Tiyatroda Akımlar” adında ders veriyor. Halen Mimar Sinan Üniversitesi’nde Modern Dans Bölümünde repertuvar dersi vermekte.
ÇGSG (Çağdaş Gösteri Sanatları Girişimi), DAGS (Disiplinler Arası Genç Sanatçılar), OYÇED gibi dernek ve oluşumlarda yer aldı. 2015 Mayıs ayında Bağımsız Tiyatro Birliği’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı.
2019 Ekim ayı itibariyle, İstanbul'un iki yakasından 34 özel tiyatronun ortağı olduğu, sektörün sorunlarına odaklanan Tiyatro Kooperatifi’nin yönetim kurulunda yer almaya başlamıştır.
Oyunlar Hakkında
Aksak İstanbul Hikayeleri
Ara sıra her şeyin bir çeşit nedeni olduğunu düşünürüm. Her şey sanki tılsımlı bir değnekle bir yerlere yerleşir. Hayatlar kesişir, bölünür, parçalanır, biter, gider ve ardından bir başkası gelir.
Ev–Kakofonik Bir Oyun
Sıcak ekmek, zeytinyağlılar, tarhana çorbaları, saat üçte içilen çaylar. Her gün utanmadan serilen bembeyaz çarşaflar, cicianneannenin ördüğü dantelli masa örtüleri ve tığ işi yastık yüzleri... Sabah saat yedide kahvaltı, gül reçeli, yine sıcak ekmek, cicianne-annenin damarlı elleri, koltuğunun üzerinde dün gece bıraktığı tığ işi, çekmecelerde kavanozlarda sakladığı lokumlar, öğlen on iki buçuk yemek vakti, bahçede domatesler...
Noter
Kısaca ‘memur bey’ diyebilirsiniz bana. Sohbet? Bazen edebiliriz. Havadan sudan. Bazen kavga da edebiliriz. Nadiren bir yerlere gider bir şeyler içeriz. Herakşam saat 5 gibi Gaziosmanpaşa’daki evimden çıkar buraya gelirim. Aynı minibüse biner, aynı yoldan gelirim. Yolda minibüste ölebileceğimi düşünürüm. Gaziosmanpaşa’nın minibüs şoförleri ünlüdür! Buraya girmeden evvel bir sigara ya-karım. Geceye merhabamdır sigaram. Masamın çekmecesinde iki resim saklarım. Biri nişanlımın diğeri de anamın. İşte böyle. Ne demiştik? Evet, işte gece ilerliyor. Kim bilir başka nelere gebe... Note-rimizin damgaları tıngır takır, sıra sıra imzalar, burada her şey aslı gibidir. Ben dahil!
SAHNELEME
Ev - Kakofonik Bir Oyun
Beyoğlu’nda bir apartman dairesinde seyircilerin eve misafir olarak alındığı bir yerleştirmenin içinde sahnelenen “Ev – Kakofonik Bir Oyun”, ITI Dünya Tiyatrolar Birliği Başkanı Manfred Beilharz tarafından beğenilince 2004 yılının Haziran ayında, Avrupalı yeni yazarların oyunlarının sahnelendiği ve eski Bonn Bienali’nin bir devamı niteliğinde olan “Neue Stücke aus Europa” (Avrupa’dan Yeni Oyunlar Tiyatro Bienali) kapsamında Wiesbaden’de sahnelendi. Türkiye’den Behiç Ak’ın yazdığı ve Genco Erkal’ın oynadığı “Fay Hattı” adlı oyunla birlikte bienale seçilen oyun, 17 Haziran – 27 Haziran 2004 tarihleri arasında tüm Avrupa ülkeleri arasından farklı yazarların oyunlarının sergilendiği ve dünyaca ünlü ödüllü oyun yazarı Tankred Dorst ve Dr. Manfred Beilharz’ın tasarladığı bienalde Alman seyirciyle buluştu. Beilharz tarafından “festivalin en fazla öne çıkan yapıtlarından biri” olarak değerlendirilen “Ev – Kakofonik Bir Oyun” ayrıca 2004 yılında Berlin’de düzenlenen Şimdi Now Festivali kapsamında da Hebbel Tiyatrosu’nda bulunan ve Robert Wilson’ın bolca prova yaptığı bir mekan olduğu için “Wilson Raum” olarak adlandırılan mekanda izleyiciyle buluştu.
Basın
“Yaşam, ölüm, zaman, sessizlik, gürültü ve hayata dair bilindik hâllerin etkileyici bir tempoyla anlatıldığı “Ev” seyircisini içine dahil etmeyi başaran kakafonik bir oyun.” İstem Erdener (Radikal Gazetesi)
“Bildik oyunlardan oldukça farklı bir eser ortaya çıkarmış Ve Diğer Şeyler Topluluğu. Sahnesinden oyuncusuna, metin dilinden karakterlerine, dekorundan konusuna, sahne dilinden kurgusuna “yeni bir oyun” oluştururken, “eski-yeni”, “gelenek-gelecek”, “feodal-çağdaş” gibi kavramlara da hesaplaşmaya giriyor.” Mustafa Kara (Evrensel Gazetesi)
“Benzersiz bir deneyim…” (Time-Out İstanbul)
Aksak İstanbul Hikayeleri
2006 Afife Jale Tiyatro Ödülleri’nde Cevat Fehmi Başkut En İyi Yerli Oyun Yazarı Ödülü ile Lions Halk Jürisi 2005 Yenilikçi Tiyatro Ödülü’ne layık görülen Aksak İstanbul Hikayeleri, bugüne dek Ankara’da Yeni Sahne, İzmir’de Tiyatro Terminal ve İstanbul’da AKM Aziz Nesin Sahnesi, Enka Oditoryum, Akatlar Kültür Merkezi, Yerebatan Sarnıcı ve Muammer Karaca Tiyatrosu gibi farklı mekanlarda sahnelenmiş, yurt dışında ise, 2004 yılında Berlin’de düzenlenen Şimdi–Now Festivali kapsamında Hebbel Tiyatrosu’nda ve 2005 yılında Köln’de gerçekleştirilen Türk-Alman Tiyatro Festivali kapsamında Studiobühne Köln’de seyirciyle buluşmuştur.
2017 senesinde İspanya’nın Barselona kentinde 47 senedir var olan GREC Festivalinde Katalanca sahnelendi ve 2018de Teatre Lliure’nin programına alındı.
Basın
“Yurtdışında, Türk oyun yazarlarının görünürlüğü ve bilinirliği açısından çok önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilecek oyunun, İstanbul’dan hikayeler üzerine kurulu olması ise festival programı dahilinde ayrı bir ilgi çekmekte.” (Hürriyet Kitap Sanat)
“"Aksak İstanbul Hikayeleri" Lüksemburg'da” (Cumhuriyet Gazetesi)
“Özsoy’un eserleri, Avrupa’yı sallayacak!” (Sabah Gazetesi)
“Tüm karakterleri ve hikayeleri tanımladıktan sonra oyun metni oynamaktan büyük zevk alacağınız çekici bir kelime labirenti haline geliyor.” (En Platea, Barselona)
“Metnin en çarpıcı tarafı yapısı; her hikayenin sürekli aksayan monologlar yoluyla, seyircinin sürekli olarak dikkatini ayakta tutan bir kaos içinde sunulması…” (Mas Teatro, Barselona)
“Aksak İstanbul Hikayeleri, kusursuz, zarif ve müthiş ilginç bir şekilde anlatılan bir hikayeler korosu.” (somnisdeteatre.com, Barselona)
Noter
2009 senesinde GalataPerform’da, seyircilerin bir Noter atmosferine gelecekleri şekilde tasarlanan bir ortamda sahnelenen oyun, İstanbul Tiyatro Festivalinde seyirciyle buluştu.
Basın
“Yeşim Özsoy’un sessizleştirilen topluma tepkisi.” (Evrensel Gazete)
“Salonun küçük olmasının avantaja dönüştürüldüğü oyunda seyirci de oyuna dahil edilerek rahatlatılıyor. Oyun sürerken bu rahatlama öyle bir yere varıyor ki bir yandan “Çaycı Osman”ın ikram ettiği çayı yudumlayan seyirciler, rahatlıkla göz teması kurabildiği oyunculara laf atmaktan kendini alamıyor.” (İhlas Haber Ajansı)
“Bireyin devletle burun buruna geldiği yegâne kurumlardan biri olan bir noterde geçen oyun, devlet ve kişi arasındaki boşluklar ve sessizlikler üzerine kurulu. Seyircilerin kendilerini bir noterin içindeki müşteriler gibi hissedecekleri ve oterlerin yapısı itibariyle aynı zamanda bir ses ve mekân yerleştirmesi olan oyun, seyirci oyuncu alanı ayrımını bozan ve yeniden kurgulayan bir yapıya sahip.” (Sabah Gazetesi)
Ülkemiz Tiyatro Kitaplığına Büyük Katkı Sağlayan Habitus Kitap
Hakkında:
Habitus, 10. yılını tamamlamaya hazırlanan bir yayınevi olarak, adını, bir anlamıyla ‘tutum’ olarak nitelendirirken, diğer taraftan anlamlı pratikler ve anlam veren kavrayışlar üreten, içselleştirilmiş gereklilikler, bununla beraber dönüşmüş ya da dönüşüme açık eğilimler olarak açıklamıştı. Bourdieu’den ilham aldığı habitus kavramı Habitus Kitap için üreten ve dönüştüren bir perspektiftir. Kişisel olduğu kadar kolektif; düşünce kadar da eylemdir. Geçmiş deneyimlerin ışığında yeni deneyimlere yelken açan hayattan mürekkep bir pratiktir.
Ve bugün İnsan Ne Okursa Odur şiarıyla, 100. kitaba doğru yol alırken inceleme-araştırma kitapları, edebiyat, derken kültür sanat alanında ve özellikle tiyatroda önemli deneyimler elde etmiştir. Son iki yıldır da edebiyat alanını tiyatro metinleriyle zenginleştirmeye, tiyatro dünyasındaki teorik ve pratik deneyimleri de içeren içerikler üretmeye, yayımlamaya başlayan Habitus Kitap çeşitli kişi ve kurumlarla iş birliğine açık ilişkiler kurarak kültür sanat alanına katkı sunmaya devam ediyor.
Anahtar Kelimeler: aksak istanbul hikayeleri, Ev - Kakafonik Bir Oyun, noter
0 Yorum