MAKALELER

Üstat Harpagon'a Saygı ve Destek Gecesi - İstanbul Devlet Tiyatrosu

2009.12.21 00:00
| | |
5752

Civan Canova, ülke tiyatrosuna oyunculuk ve yazarlık alanında ciddi değerler katmış bir isim...

 

    "Üstat Harpagon'a Saygı ve Destek Gecesi" Neyi Anlatıyor?
 
    Civan Canova, ülke tiyatrosuna oyunculuk ve yazarlık alanında ciddi değerler katmış bir isim. Sanatçının ele aldıkları tiyatro severler tarafından çok sevilirken, kendine has oyunculuğu ile uzun yıllardır sahnede insanları cezbediyor. Dile kolay, 30 küsür yıllık Devlet Tiyatrosu geçmişinden ve tiyatro bağlarından bahsediyoruz. Ful Yaprakları, Sokağa Çıkma Yasağı, Kıyamet Sularında oyunlarının halen birçok sahnede oynadığını biliyoruz. Çok başarılı yazın hayatının içinde pekte anlamlaştırmadığım bir oyunu bu sıralar İstanbul Devlet Tiyatroları’nda karşımızda : Üstat Harpagon’a Saygı ve Destek Gecesi! Civan Canova oyunları içinde çok sıradan duran bu yapıtla ilgili olumlu/olumsuz ayrıntıları aktarmak gerekli.


 
    Üstat Harpagon’a Saygı ve Destek Gecesi, kadim dostlarına saygılarını ve desteklerini sunmak için toplanan eski tiyatro sanatçıları arasındaki olayları anlatan bir eser. Shakespeare’in ‘Hamlet’ oyununu sergilemek için yıllarını verdikleri tiyatro salonlarına dönen bu insanlar, halen gençlik yıllarındaki gibi içlerinde taşıdıkları hırsları, kinleri, umutları sahneye yansıtmaktadırlar. Birbirleriyle olan itişmeleri, didişmeleri, çekişmeleri, kavgaları, gürültüleri oyunun başlıca çatışmalarını oluştururken, anlatıda geçen hayali kişilerin günümüzde birilerini ifade ettiği aşikar!


 
    Civan Canova oyunlarının tamamını okuyan eleştirmen olarak şunu net söyleyebilirim; Üstat Harpagon’a Saygı ve Destek Gecesi yazar için güzel bir proje olabilir, ama tiyatro seyircisine hitap etmeyen konu bütünlüğüne sahip! Neden böyle bir yargıya ulaştığımı da anlatayım…


 
    Bir defa konun içinde geçen dramatik çözümlemeler tamamen sanatçı egosuna dayalı bir hayat motifini resmetmiş. Karakterlerin diyalogları, rol kapmadaki iç hesaplaşmaları, kulis arkasında dönen oyunların bir parçası niteliğinde. İsimlerin arkasına gizlenmiş kişilerin kim olduğu da meçhul? Mesela Harpagon denilen zat kimi temsil ediyor? Ya da Nefertiti, Suzi, Raci… Kesinlikle bir dönemin sanatçılarının ilerleyen yıllardaki hayali çizimlerini görüyoruz, ama bu çizimlerin ete kemiğe bürünmüş hali tiyatro seyircisinin dikkatini çekiyor mu? Kesinlikle çekmiyor!


 
    Levent Öktem, konuyu sahneye uyarlarken, gizem yüklediği Harpagon’u görünmez yönlendirici yapmış. Aslında oyunun asıl metni de böyle, fakat arkadaşlarının sahne önü diyaloglarını gölgeleyen ana karakter, nedendir bilinmez bir türlü ‘çatışma’ ortaya çıkaramıyor. Yönetmen oyunu iki perde değilde tek perde olarak ele alabilirdi. Diyalogların uzun uzadıya uzaması, konuyu çözümlemek için uğraşan seyirci unsurunu düşünürsek, tek perdede bir solukta konunun bitmesi daha iyi bir oyun ortaya çıkarırdı. Yönetmenin konuya eğilişini başarısız bulduğumu belirtmeliyim. Sonuçta tiyatro emekçilerinin hayat öykülerinin anlatıldığı bir yerde, olayın çok içinde kalan Levent Öktem, dışarıdan bir gözle konuya eğilememiş. Gerçi bunu yazar içinde söyleyebiliriz. Behlüldane Tor’un dekor yapısı oyun için iyi düşünce. Eskimiş oyuncularla eskimiş bir sahne görüntüsü. Medine Yavuz da aynen dekor gibi başarılı! Zaten bu tarz bir oyuna aşağı yukarı aynı mantıkla dekor/kostüm yapılabilir.


 
    Harpagon’da Seda Yıldız, Nefertiti’de Şebnem Dilligil, Suzi rolünde Özden Çiftçi, Raci’de Zühtü Erkan, Selami karakterinde Şahin Çelik, Fuzuli’de Umut Demirdelen için olumsuz yazılacak bir şey göremiyorum. Ama anlayamadığım şu, sahnenin sinemadan bozma olmasından kaynaklı mı bağırarak rollerini oynuyorlar? Gösteri boyunca yüksek sesten dolayı epeyce rahatsızlık duyduğumu belirtmeliyim. Kıskançlık, birbiri içine geçmiş hayatlar, yapılamayanlar ve yapılmak istenenler yaşlı karakterlere hayat veren usta isimlerce güzel yorumlanıyor. Selin Altay, hemşire rolünde oyuna soluk veren isim. Başarılı kendisi. Sırım’da Ümit Bülent Dinçer, konuya çok dahil olmasa da farklı bir renk olmuş.
 
    Civan Canova, hem yazar hem de oyuncu kimliği ile sevdiğimi değer verdiğim bir isim. Ama bu oyun o’nun da içinde bulunduğu özel bir dünyayı anlatıyor. Yani geneli ilgilendiren bir konu değil. Tiyatro camiası için mükemmel bir yapıt yazdığını düşünüyorum. Ama siz söylediklerime bakarak yanlış düşünce içine girmeyin. Eğer bu büyülü dünyanın kulisinde dönen oyunları merak ediyorsanız gidin Üstat Harpagon’a Saygı ve Destek Gecesi’ni izleyin.

Anahtar Kelimeler: Üstat Harpagon a Saygı ve Destek Gecesi, istanbul Devlet Tiyatrosu



0 Yorum
Hmm! Bu içeriğe henüz yorum yapılmadı, sen yazmak ister misin?
Bekle! Yorum yazmak için üye olmalısın Üye isen burayı tıkla. Üye olmak için de burayı tıkla.
Diğer Yazıları





E-Bülten Üyeliği Görüş Bildir