Eprahim Kishon'un " Tarla Kuşuydu Juliet "( Oh, Oh Juliet ) adlı oyununu, çok seneler önce Ayten Gökçer, Kerim Afşar'dan izlemiştim. Sonrasında TRT için çekilen dizide Ayten Gökçer bu defa Çetin Tekindor ile başrolleri paylaşmıştı. İşte tam da o günlerde, Fikret Hakan Tiyatrosu'nda Işıl Yücesoy, Erol Günaydın ve Fikret Hakan ile " Saksağandı Juliet" i yaşar kılmıştı. Yeşim Alıç / Suat Sungur, Özlem Türkad / Sevinç Erbulak / Deniz Çakır / Engin Alkan/ Çağlar Çorumlu/ Atılgan Gümüş/ Murat Bavli / Fatih Al/ Mert Şişmanlar olmak üzere pek çok sanatçıdan defalarca izlemiştim bu oyunu.
Aşk molekülleri eskimişti, evet.Affetmek için anlamak gerekiyordu...geçmişin yaraları, hınçları ise sönmemiş bir kora dönüşmüştü tende.İnsanoğlunun en büyük dramlarından biriydi bu kaçınılmaz yazgı.Hayatı istila eden sadece ihanetler, acılar değildi...yaşananlar cam kırığı gibi yüreğe batıyordu.Hedefsiz bir koşuya çıkıp çoktan yolunu kaybetmişti Juliet.
Romeo da çıkışsızdı.Alışkanlıklar, yalanlar ağır bastı mı, yıllar geçti mi, zaten ne sevgi kalıyordu geriye, ne de aşk.
İntihar'ın psiko dinamiklerini anlattığım, " Niçin İntihar"( 1996 ) , " Nokta"( 2000) adlı kitaplarımda Kishon'un bu eserine değinmiş, aşk yüzünden candan firarı seçenler için, keşke bu oyunu vaktiyle izlemiş olsalardı demiştim.
Eğer, Juliet gözlerini bir kaç saniye önce açsaydı, Romeo ve Juliet ölümü seçmeyecek ve evleneceklerdi.Peki ya aradan geçen yıllar, şöyle böyle yirmi dokuz sene, sekiz ay...Ya asi kızları Lukretia, Rahip Lorenzo ve Juliet'in artık çok yaşlanmış dadısı hatta Iago da katılırsa onlara ?
Bütün bu karmaşa karşısında Shakespeare ne diyecekti ?
Sahi çoook uzun seneler önce onları tatlı düşlerinden, bir sabah alacasında uyandıran kuş, saksağan mı, tarlakuşu mu, yoksa sahiden bülbül müydü ?
17.yüzyılın Verona'sında dolaşmaya ne dersiniz ?
Diyalog Sanat'ın yapımcılığını üstlendiği " Tarla Kuşuydu Juliet " diğer izlediğim yorumlardan hayli değişik. Romeo / Juliet'i yaşar kılan oyuncuların canlandırdıkları Lorenzo, Dadı karakterleri farklı oyuncular tarafından yorumlanmış.Ve zombi dansçılar eklemiş.Bu arada fuayede izleyiciyi karşılayan Dadı ve Lorenzo da oyuna belli bir sıcaklık katmış.Dediğim gibi, farklı bir yorum...
Oyunun künyesini gelince :
Romeo Montague : M. Raşit Maraş
Juliet Capulet: Sena Çamur
William Shakespeare: Devran Şanlı
Lukretia: Melike Bikem Şanlı
Rahip Lorenzo: M. Keremşah Telaş
Dadı: Ömer Mert Yüksek
Iago: Faik Enes Şenay
Zombiler/Dansçılar: Ayşe Barutçuoğlu
İlayda Pelin Topçuoğlu,
Yaren Cebeci,
Zülal Şenol
Yönetmen Yardımcısı: Şevval Maraş
Genel Kordinatör: Emre Emin Aravi
Dekor Tasarımı: Ömer Mert Yüksek
Kostüm Tasarımı: Melike Bikem Şanlı
Işık Tasarımı: Şafak İstekli
Ses: Enes Batuhan Yapar
Müzik/: M. Keremşah Telaş
Koreograf: Ali Ertekin
Afiş Tasarımı: Ömer Mert Yüksek
Anahtar Kelimeler: tarla kuşuydu juliet, dialog sanat
0 Yorum